''Harry ! Aç şu lanet olası ağzını yoksa çorbayı kafandan aşağıya dökerim !''
Kafasını asla olmaz anlamında sallarken istediğim tek şey ona bir bakıcı bulmaktı. Ciddiyim , bir bebek gibi davranıyor. Aptal , bilgisiz , sapık , yardıma muhtaç bir bebek !
''Al çorbanı müsait taraflarına sok Hazz , benden bu kadar !''
Ne olduğunu merak ediyorsunuz değil mi ? Harry beni dinlemeyip , yağmurlu ve oldukça rüzgarlı bir günde dışarı çıkıp grip olmuştu. Ve şu lanet çorbayı ona içirmek için yaklaşık iki saattir onunla ilgileniyorum !
''Hasta olan benim Sar , trip atıp gitmesi gereken benim!''
''Ah , konuşmayı unutmadığına sevindim ! ''
Gözlerimi devirip onun yanına oturdum. Masaya bıraktığım çorbayı alıp Harry'nin elinin üstüne bıraktım ve kendi odama çıktım. Hasta olması beni ilgilendirmiyor tamam mı? Hem ben onu uyarmıştım ! Beni dinlemeyerek aptallık eden o. Tanrım son günlerde bu çocuğu ne kadar fazla düşünmeye başladım ! İki gün sonraki doğum günümü unutacak kadar hem de ! Mükemmel , dğum günümü kutlayan bir Jordan olmayacak ve ben ailesiz olmanın verdiği acıyı tekrar yaşayacağım...
''Jordan ! Bunu sen mi yaptın ? Çok çok çok teşekkür ederim...''
Yerinde zıplarken ışıldayan gözlerle masada duran doğum günü pastasına ve yanındaki küçük hediye paketine bakıyordu Sarah.
''Evet ben yaptım Sarah , doğum gününü hiç seninle tek başımıza kutlamamıştık. Ne yapacağımı bilemedim. Hatta senin hakkında bildiğim tek şey toz pembesini çok sevdiğin !''
Sarah kıkırdarken hızla gidip Jordan'a sarıldı.
''Anne ve babamı çok özledim Abi...''
İç çekip duvarda asılı olan resme baktı. Onları özlüyordu , fazlasıyla...
''Sakin ol... Onlar senin hep yanında , sen istesende istemesende başında dikilip 'soğuk havalrda atletini giymelisin Sarah!' diye seni uyaran annen ve baban olacak. Şimdi git ve mumları üfle!''
Başını sallayıp mumları üfledikten sonra mırıldandı kalbini göstererek.
''Onların yokluğunu burada hisseddiyorum...''
Güzel anılardı. Elimde Jordan'ın bana o gün hediye ettiği toz pembe renkli yüzüğe bakar gülümsedim. Hayatımda sahip olduğum tek doğum günü hediyesi oydu belki de. Diğerleri annem ve babamla birlikte yok olmuştu.
''Sarah!''
''Ne var lanet olası?''
''Çorbayı üstüme döktüm...''
Harika yine başlıyoruz!
Harry'nin odası girip temiz bir kıyafet aldım , aşağıya inmeden ilaç dolabından gerekli ilaçları aldıktan sonra koşarak aşağıya indim.
''Sakar Hazz ! Al şunu ve giy hemen , ben ilaçları içmen için su dolduracağım.''
Kıyafeti yüzüne doğru fırlatırken Harry ve benim aynı düşünceler içinde olduğunu tahmin ediyorum. Benden kesinlike iyi bir hasta bakıcı olmaz.
Su bardağına ılık suyu doldururken aklıma nereden geldiğini kesinlikle bilmediğim şarkıyı mırıldanıyorum.
Tell'em that it's my birthday
Tell'em that it's my birthday
Tell'em that it's my birthday
When I party like that
Elime aldığım su bardağındaki suyu dökmemeye çalışırken sirkte ki cambazlara benzediğime eminim! Hani şu iplerin üstünde yürüyenler... Nihayet salona vardığımda mutfakta unuttuğum ilaçlara lanet okuyarak geri dönmek zorunda kaldım.
''Unutkan Sarah...''
''Dua et hastasın Harry , yoksa seni şu ev içinde kovalardım !''
Elimde ilaçlar ile geri dönerken Harry bana tip tip bakıyordu. Ne biçim kızsın sen gibisinden. Yani üstümdekielrden dolayı kaynaklanıyor tamam mı ? Eşofman ve bir sweatshirt hadi ama ben normalde de böyle giyinirim !
''Bana bakmayı kesip ilaçları iç ukala!''
Önüne içmesi gereken ilaçları sıralarken bana korkunç bir şekilde bakıyordu.
''Hatırlatta bir daha sen varken hasta olmayayım.''
''Bir dakika ! Ben seni uyarmıştım bir kere , beni dinlemeyen sendin. Salak.''
İlacını içtikten sonra yüzünü ekşitti. Pekala son söylediklerini söylemesen de olurdu Styles...
''Zaten senin yüzünden hastayım Sar , beni deli etmen , normal kızlar gibi olmaman beni kesinlikle hasta ediyor. Bu yüzden BEN HASTAYIM SARAH. Hem de her zaman.''
Geçen bölüm kesinlikle gelen vote beni mutlu etti! Zorlayınca oluyormuş demek , bu bölüm aynı performansı bekliyorum +10 oy ve +3 yorum :3
