Öncelikle merhaba okurlarım , bu lanet olası hikayeye gelen -gelmeyen- lanet olası yorumlardan -time to act like Sarah!- hiç ama hiç memnun değilim! Hadi ama , lütfen klavye elinize yapışmaz - aynı şey oylar için geçerli olmaya başlarsa mouse elinize yapışmaz derim sanırım- ! Diyeceksiniz daha ikinci bölümden ne bu yazardaki atar... Ama şuan kendimi atar yapma konusunda da oldukça haklı hissediyorum... Oy konusunda aynen devam ama :P
Size hiç Jordan'a hesap vermek ne kadar sıkıcı söylemiş miydim ? O lanet olası yaratık her şeyi sorguluyor ! Neymiş neden kolum kanıyor ?! Gelirken yolda dengemi kaybedip düştüm tamam mı lanet olsun senin o küçük beynine !
''Jordan , kaç kere söyleyeceğim bilemiyorum... Yolda gelirken düştüm tamam mı? Olay bundan ibaret yoksa Harry'nin bana dokunduğu falan yok lanet olası !''
Son kez Jordan'a durumu anlatmaya çalıştıktan sonra , o da bu kelimeleri olmayan beyninde düşününce bana bir-iki kez kafasını sallayıp yukarı çıkmamı belirten bir işaret yapmıştı. Ah ne güzel ! Salon ve televizyon bütün gün senin , benim elime geçenlerse bataklık benzeri odam ve yatağım. Sanırım şu odayı temizlemeye birgün başlamalıyım...
-
''Jordan ! Kapıya bak.''
Evet tahmin edin ne yaptım ? Hadi ama o kadar zor değil ! Odamı temizledim -ki bunun yaklaşık 4 saatimi aldığımı söylersem saat 6-7 civarlarında olmalıydı- ve şuan lanet olası kıçımı kaldıracak kadar üşengecim.
''Sarah seni bekleyen birileri var !''
Hıh ? Beni mi ? Yanlış duydum sanırım ! Yani kimse benimle ilgilenmezdi buralarda... Cep telefonumu yanıma alıp hemen aşağıya indim. Jordan içerinin gözükmemesi için hafif aralık tutuyordu. Hey öyle bakmayın bunu herkese yapar !
''Kim o?''
Diye fısıldadım , yani istemeyeceğim biriyse Jordan çok güzel yalan uydurabilen bir insandı!
''Harry.''
Diye fısıldadıktan sonra şaşırdığım gerçeği beni ömür boyu rahatsız ede bilir...
Jordan'ı itekleyip kapıyı açtıktan sonra garip bir şekilde eve bakmıştı. Hadi ama hangi insan kapıda birini 5 dakika kadar bekletirdi ? Bende olsam bende bakardım.
''Evet ? Kimi aramıştınız bayım ?''
''Tam olarak seni ! Hadi benimle gel .''
Elimi tutup beni çekiştirmeye başladığında ayakkabılıktan elime aldığım ilk terlikle koşmaya başlamıştık!
''Lanet olsun Harry! Harry sana diyorum! Bari terliğimi giyeyim ayağımı falan keseceğim Harry!''
Durduktan sonra kahkaha atmaya başlamıştı , tabii ben hala neyin komik olduğunu anlamaya çalışıp terliğimi giyiyordum.
''Üzgünüm küçük bayan ama acele etmezsek asla yetişemeyeceğiz!''
''Neye yetişemiyoruz Harry lanet olsun ! Bana anlatacak mısın Harry?!''
Şuan kaçırılan kızlar gibi hissediyorum Tanrım! Tek fark baygın değildim ve ellerim falan bir yere bağlı değildi.
Koşmayı bırakıp siyah bir Range Rover'ın önünde durmuştuk. Tanrım Range Rover ! Bunlar fazla pahalı olmalı ha?!
''Bakmayı kesip içeri binmezsen geç kalacağız... Sarah.''
''Pekala ama neye geç kalıyoruz... Harry ? ''
''Bu bir süpriz !''
Bütün nefesimi dışarı vererek koltuğa oturdum. Harry içeri girince emniyet kemerimi takmıştı. Ve geri çekliceği sırada eli kayıp kucağıma düşmüştü!
''Tanrım Harry iyi misin ?!''
''Evet , yolculukta sana bir şey olmasını istemem.''
Kendi emniyet kemerini de taktıktan sonra bilmediğim yere doğru yol almaya başladık. Yol boyunca hiç konuşmamıştık ve bu sessizlik sinirimi bozmaya başlamıştı...
''Sarah.''
''Evet Harry ?''
''Şey ... Sadece güzel göründüğünü söyleyecektim.''
''Teşekkürler...''
Tanrım yanaklarım ısınıyordu ve başımı öne eğmekten kendimi alamıyordum ! Lanet olası duygular !
-
''Ta-daa ! İşte seni buraya getirecektim!''
Tanrım ! Burası muhteşemdi bir piknik alanına benziyordu... Her taraf çınar ağaçalrıyla kaplanmıştı ve gökyüzü çok güzel görünüyordu !
''Harry burası muhteşem ! Teşekkür ederim , çok teşekkür ederim...''
Kendimi hızla bir ağacın altına attım. Burası , burada sonsuza dek yaşaya bilirim sanırım...
''Önemli değil Sarah... Benimle gelmeni bu yüzden istemiştim , herkesi buraya getirmem.''
Deyip göz kırpmıştı ! Tanrım sen beni Harry Styles denilen olağan üstü varlıkla mı sınıyorsun ? Buna katlana bilirim ha ?
Bunları düşünürken beni hızla kucağına almıştı ve beni döndürmeye başlamıştı !
''Styles! Beni heemn yere indir hemen , bu bir emirdir !''
''Bayan Lloyd burası benim mekanım ve üzgünüm ki burada sizin emirleriniz geçerli değilmiş !''
''Lanet olsun! Bunu düşünmemiştim işte.''
Kıkırdarken bana baktığını fark etmiştim , şuan vücudumdan çıkmak üzere atan şeyin kalbimin olduğuna emin değildim bile ! Belki bir at sürüsüdür ?
Merhaba , merhaba ! Yine yazarınız... Bu sefer atarlanmaya gelmedim kızmayın hemen... Heyecanlı eyrlerde kesemiyorum doğrudur daha çok ilhamın bittiği yerlerde kesiyorum desem ?
Sınır mı ? O şey evet +3 yorum +5 oy :3
