Sabah sabah kafama yediğim yastık ile uyandım.
JK : YAHH!
Gözümü aćtığımda Mahmut Tuncer tipli bir Yoongi görmeyi tabiki bekliyordum .
O birleşik kaşlarını daha da birleştirip ikinci bir bıyık bırakıyordu herhalde tabi ben bu düşüncelerle gülmekten ölüyordum o da ben güldükće yastıkla vuruyordu.Y: SENİ KÜÇÜK BEBEK Bİ DE HALA GÜLÜYO!
En sonunda o da kahkahalar ile oda yanıma yattı. Biz bir süre daha gülüp kalktık.
JK : Pekala sabah sabah iyice güldük ben bir özür kahvaltısı hazırlıyım. Ben tam kalkıcakken bileğimden kavrayıp sarıldı.
Y : 1 Bir daha böyle şaka yaparsan ölürsün. 2 çok güzel bir kahvaltı olsa iyi olur .
Hemen aşağı inip kahvaltı hazırlamaya başladım ki kapı çaldı . Kapıyı açtığımda bir demet beyaz gül vardı etrafa bakındığımda kimse yoktu . Çiçeği alıp içeri koydum bir not vardı.
Günaydın meleğim.
Bu melek kimdi ? Ben ? Hangi aptal bana çiçek göndersin ki diye düşünerek Yoongi ye gelmiştir diye düşünüp bir vazoya koydum çiçekler gerçekten çok güzeldi.
Y: Hediyemi beğendin mi?
Ben salamları keserken gelen yoongi nin sesi ile güzelim parmağımı kestim. O hızlıca yanıma gelip elimi suyun altına tuttu ben acıdan kıvranırken o gülüyordu.
Y : Korkak velvet .
Bir süre sonra parmağımdaki kanı emip kesik izini öptü.
Y : Ben yaparım sen otur .
Sandalye ye oturup yoongi nin kahvaltı hazırlayışını izledim.
YOONGİ 'NİN AĞIZINDAN
Mutfağa doğru ilerlerken gözüm masadaki çiçeklere takıldı ben notu okuduktan sonra telefonuma gelen mesaja baktım .
Ondan uzak dur . Ve çok yakında zaten yaklaşamayacaksın bile .
JiminJiminden mi ?
Jiminden .
Bu beni sinirlendirmişti bile . Ama jungkook un anlamasını istemiyordum._______/\-------------'\/------_____
Kahvaltıyı yedikten sonra hazırlanıp kapıya ilerledim.
Y: Bu gün gitmesen.
JK : Olmaz hyung . İstediğin bir şey varmı.
Somurtarak kafasını salladı ben gülüp el salladım ve yola çıktım karlar hafifçe yüzüme değiyordu çok çabuk hasta olsam da bunu seviyordum ellerimi cebime sokup yürümeye başladım. Jin , Mark , bam bam ile küçük ama iyi kazanan cafemiz vardı .
Kafeden içeri girdiğimde sıcak latte kokusu beni benden almıştı daha şimdiden müşteri dolmuştu hızlıca önlüğü takıp işe koyuldum. Tam siparişleri götürücekken Jin beni tutup .
J: Gülümse selfiiii diyip fotoğrafımı çekti her gün aynı şeyi yapıyordu. Nedenini sorduğumda seviyorum diyip geçiyordu yine gülümseyerek sıradan ama en sevdiğim işime başladım.--------------_____________------
YOONGI 'NİN AĞIZINDAN
Jungkook gidince hazırlandım ve Jackson u aradım .
Y: O orospunun Jungkook a yaklaşmaması gerekirdi ve daha bu sabah çiçek göndermiş notla. Tanrı'ya şükür Jungkook Jimin olduğu anlamamış. Bana o lanet doktoru bul hemen . Ben birazdan geliyorum.
Sigara ve çakmağı alıp arabaya binip depoya sürmeye başladım. Sigarayı yakıp saat e baktım o sırada kilit ekranımdaki Jungkook un uyurken ki resmi ile gülmüştüm.
Depoya girdiğimde doktoru zincirle duvara bağlamışlardı . Karşısındaki tahta sandalyeye oturup adama bakmaya başladım.
Y: Sana yıllar önce ne dediğimi hatırlıyorsun değil mi ? Eğer o çocuk kurtulursa seni yaşatmam demiştim. Ve biliyor musun? O orospu dim dik ayakta ve Jungkook u benim elimden almaya çalışıyor peki ben seni nasıl sağ bırakırım.
Adam yalvarıyordu ama onu dinlemek bile istemiyordum sesi sadece kulaklarımı tırmalıyordu. Kalbine sıkıp depodan çıkıp şirkete gittim.
######################
Sonunda insan sayısı azalmıştı. Gerçekten ayaklarıma ağrı girmişti. İçeriye giren Namjoon a gülümseyip. Masayı silmeye devam ettim kolum uyumuş tu. Biraz mola vermekten bir şey olmaz diyip Namjoon ların yanına oturdum Jin e liseden beri aşktı Namjoon Jimin ile ben onları ayarlamaya çalışırdık ve şu an nişanlılar . Ben dalmış giderken Bam bam ' ın eli sayesinde dünyaya döndüm.
B : Yine ne düşünüyordun.
Kafamı gülerek sağa sola sallayıp nerdeyse 3 saattir park halinde olan siyah büyük arabaya takıldı.
JN : Jungkook bu paketi siyah arabaya götürür müsün ?
Başımı tamam anlamında sallayıp paketi alıp dışarı çıktım büyük cama tıkladım ön tarafın kapısı açıldı ve orta yaşlarda bi adam bana gülümseyerek.
× : Merhaba genç bayım.
Bende içten bir gülümseme ile eğildim.
JK : Ben siparişinizi getirdim.
Adam bi an ciddi bir şekilde arka tarafa baktı. Bende kimin olduğunu görmek isterdim ama camlar siyah kaplamalıydı.
Arkadan genç birine ait olduğunu bildiğim bir el bana cüzdanın içinden tam parayı uzattı. Bende gülümseyerek benim görmediğim ama onun beni gördüğünü bildiğim adam veya kadına camdan gülümseyerek eyildim. Ve cafeye döndüm.Saat dokuza geliyordu. Namjin çifti saatlerdir duran siyah arabaya binip gittiler. Bende yavaşça hazırlandım ve eve yürümeye başladım. Eve geldiğimde yoongi yine koltukta uyuyordu. Örtü ile üstünü örttüm masadaki kırmızı gülleri alıp notu okudum.
" Korkak veledime parmağı için bir hediye "
Gülüp çiçeği vazoya koydum çok yorulmuştum karşı koltuğa yatıp üstümü örttüm.
========================
Jin ' in hergün ki gibi Jungkook ile ćekindiği selfie bakıp gülüyordum bu gün ilk defa benle konuşmuştu tabi ben olduğumu anlamadı . Yüzümü görmemişti. Telefondan gelen titreme ile telefonu elime aldım .
Yoongi Jungkook un kestiği parmağını öperkenki fotosunu ve ona aldığı çiçeği göndermişti ve altına" Yarın şirkete gel korkak . "
Sadece gülümsemiştim.
^^ ^^ ^^ ^^^
Şarkı = Thé ark the light.
Vote istiyorum haa .