-BAŞLANGIÇ-

78 4 1
                                    


  Arkadaşlar bölümlerin yerleri değişebiliyor. Bende bu işe ilk önce okuyucu olarak girdiğim için yeni bölüm beklemenin zor olduğunu biliyorum gerçi şuanda pek bir okuyucu olmasa da bölümlerimi daha uzun yazacağım emin olabilirsiniz. Şuan ki kısa yazmamın sebebi ise konunun tam olarak oturmaması ama inanıyorum ki okuyucular çoğalacak ve daha zevki  ve sabit konular ortaya çıkacak. Bu sırada bu kitapta ailevi olaylar da göz önünde bulundurulacaktır. Hepinize şimdiden teşekkürler.

  Alarm yine sağ olsun avazı çıktığı kadar beni uyandırmaya çalışıyor. Ama nafile, okula geç kalacağımı bile bile yatakta panda gibi yatmak en sevdiğim. Tabii aklıma canım hocacıklarımın azarlaması gelene kadar! "Hadi Eylem kalk artık geç kaldın zaten" Ne güzel de moral veriyor canım annem. Daha fazla nazlanmadan yataktan kalkmayı başarmıştım, bu büyük bir başarıydı! Aynaya pek bakmak istemesem de zorundaydım. Ne! Yine mi sivilce çıktı? Bu küçük ama büyük bücürükler beni deli ediyor. Ellememeye özen göstererek yüzümü yıkadım. Kahvaltımı da az çok yaptıktan sonra değişik formalarımı da giymiştim. Sıra saçımda, bugün bol bir şeyler yapmam lazım malum suratımın tam ortasını sivilce var. Evet, artık hazırım.

 Evimiz ve okul arasında pek bir mesafe olmadığı için yürüyerek giderim. Ve öğretmenler zilini de duydum kesin matematik hocası geç kaldığım için beni azar manyağı yapacak. Nefes nefese de kalsam yinede geç kalmayı başarmıştım. Canım öğretmenim nasıl da benim için ağzını yoruyor öyle. Ah, dersler dersleri kovalıyor ama benim pek bir ilgim olmadığından öğle arası için dakikaları sayıyorum. Evet kurtarıcı zilimiz de çalmış artık 40 dk serbesttik. İlk olarak kurt gibi aç olan karnımı doyurmam gerekse de öncelik tabii ki sevdiğim çocuğu gözetleyip nerede yemek yediğini bulmam gerekiyordu ve bende onunla aynı yerde yiyecektim, saçmalamayın bu sadece bir tesadüf. Ama hayır bugün aynı yerde olamazdım hatta uzakta olmalıydım sonuçta devasa bir sivilcem çıkmıştı değil mi? Maalesef bugün birlikte olamayacaktık sevdiğim bey. Yine okula döndükten sonra da ardından 3 ders daha işledikten sonra beyinim tam olarak patlama noktasındayken zil çaldı ve sonunda bitti sesleri duyulmaya başladı. İstiklal Marşımızı da okuduktan sonra. Bugünün cuma, yarını da cumartesi olma sevinciyle evin yolunu tutmuştum.

 Eve geldiğimde kendimi en iyi dostum telefonla direk yatağa fırlattım. Girmediğim sosyal medya hesabı kalmamıştı, tek bir şey kaldı o da sevdiğim beyin açık olup olmadığına bakmadı. Evet yine açık ve bana yine yazmıyor ne olacak bu haller bilmiyorum ama yaklaşık yarım saattir mesaj atmasını bekliyorum. Daha fazla bekleyemeyeceğim. En sonda en iyisinin kulaklığı takıp müzik dinlemek olacaktı ama önce üzerimdeki bu değişik formalar değişmeliydi ve değişti yatağıma rahat olmak için baya bir kurcaladım. Bence artık dinleme zamanın geldi de geçti fazla uzatmadan güzelce uzanıp rastgele bir şarkı açtım ve gözlerimi kapattım...

  Bu okul yüzünden uykusuzluk çekip bir kaç saniyeli göz dinlendirirken bile uyuya kalmak. Bak bu uyku çok tatlı geldi, ama uyanmıştım bir kere tekrar uykuya dalamıyordum. En mantıklısı ev boşken deli gibi eğlenmek olmalıydı. İlk önce mutfağa gidip kendime süt hazırladım, bende günde iki kere süt diyenlerdendim. Sütümü de içtikten sonra evde bir gürültü olması için televizyondan bir çizgi film açtım. Benim evde yalnızken en sevdiğim avazım çıkana kadar şarkı söylemek. Yabancı şarkılara tam söyleyemeyerek hafif bir saçmalama oluyor ama olsun.  "Vi kolvd vi çeyç." Daha nice eğlenceli fikirlerle eğlendim. 

  "Ding dong! " Annem gelmişti bu demek oluyor ki bu günlük eğlencede sona ermişti. Annemin geldiğini bir anlığına unuttuğum için, koşar adımlarla kapıyı açtım. Tüm iş yorgunluğuyla kendisini içeri atan annemden montunu aldım ve kapıyı kapattım. Saat o civarlarda ortalama 7 idi. İkimizin de karnının aç olduğu her halden belliydi. Ben zaten açlığa dayanamadan ciddi anlamda tansiyonum düşüp bayılanlardanım. Mağazalarda, evde, okulda... Annem mutfağa yöneldiğinde ben oturmuş televizyon izliyordum. Taki annem Eylem diye seslenene kadar "Efendim anne, tamam tamam geliyorum." Evet tam tahmin ettiğim gibi masayı hazırlamamı söylüyor. Bir an önce işi bitirmek için tüm hızlılıkla masayı hazırlamaya başladım ve bitirdim. Daha sonra annemle güzelce yemeğimizi konuşa konuşa yedikten ve birlikte tekrar topladık. Annemin ders ile ilgili tavsiyeleri vardır. Cuma günü verilen ödevi cuma günü yap, cumartesi ve pazar rahat ol. Bu aslında bir kural gibi oldu artık annem için, ben ise hiçbir zaman ödevleri yapmamaktan yanayım. Ödevleri de annemin yanında yani oturma odasında şöyle böyle yaptıktan sonra bitti diyerek bilgisayara oturdum. Yine Kerem' e acaba açık mıdır diye baktım fakat hayret açık değildi. 

  Yine internette bir kaç yerde dolaştıktan sonra saate baktım saat 22:30 idi. Çok az daha eğlendikten sonra pijamalarımı giyip, sütümü ısıttım. Açıkçası biraz erken yatarım ve birde günde 2 bardak süt içme olayımda boya takıntılı olmam. Duyduğuma göre saat 24:00 ile 01:00 arası derin uykuda olamam gerekiyormuş çünkü o saatlerde gelişim daha iyiymiş. Ben her zaman ki gibi yine kulaklığımı takıp uykuya dalmak için hayaller kurmaya başladım... Resmen bende takıntı haline gelmiş olan sevdiğim bey Kerem' i hayal ettim, ne kadar da mutlu bir çift olmuştuk diye düşünürken uykuya dalmışım.

ERGEN KIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin