Birinci ders artık bitmişti, kafeye gitmek için ceketimi almış Asel ile birlikte kafeye doğru yürümeye başlamıştık. Asel uzun kumral saçlı abartılı olmasa da güzel bir kızdı, fakat kendine pek bakım yapmazdı bu yüzden erkeklerle de arası çokta iyi değildi. Çok eskiden o daha üniversiteye yeni başladığında bir çocukla çıkmış, çocuğun onunla sadece alay etme amaçlı çıktığını öğrenince de içine kapanmış ve üçüncü sınıfa kadar kimseyle çıkmamıştı. Kafeye giderken bile herkes bizi izliyordu, bu sinir bozucu bir şey miydi yoksa havalı ve bir o kadar cool bir durum muydu? Kafeye vardık ve saçlarımı sağa doğru savurarak baktım tamda çaprazımda idi, evet evet oydu o yakışıklı motorcu çocuktu... Bana doğru geliyordu, ne yapmalıydım gülümsemeli miyim? Kafamı öne eğip susmalı mıydım? Asel'e mi sormalıydım? Artık pes etmiş ayaklarım titrercesine ayakta dikiliyordum. Ben benim yanıma gelmesini beklerken bir elinde kask bir elinde kahve motorsikletinin yanına gidiyordu. Yanımdan öylece geçti yüzüme bile bakmamıştı. Sonradan anlamıştım ki morali biraz bozuktu, yanına gitseydim bana kızar mıydı yoksa ? Yok canım ne kızacak ne diyecek ki en fazla diyerek salaklık bu ya peşinden gittim. Kaskını yere düşürdü ve arkasında beni görünce gülümsedi, başını önüne eğdi bende yanına gittim ve "iyi misin ?" dedim. "İyiyim sadece bugün biraz yorgunum." dedi. Biraz hoş bir şey teklif etti "Sana kahve alayımda biraz oturalım ister misin ?" Gülümsedim sadece, kabul ettiğimi anlamış olmalı ki elindeki siyah kaskını ve ılımış kahvesini bana uzattı ilerideki çimenlere oturup beklememi söyledi. peki dedim ve çimenlere doğru yürüdüm. Hava güneşli ama biraz rüzgarlıydı. Saçlarım rüzgardan savruluyordu bu çok hoşuma gidiyordu. Onun kaskıyla oyalanırken gölgesini gördüm ve gülümseyerek arkama döndüm. iki elinde de kahve elleri yanmış gülüyordu. Kahveyi elime verdi teşekkür ettiğimi söyledim oda kibar bir ses tonuyla "Afiyet olsun" dedi. Yanıma oturdu, kahvesini yudumlamaya başladı gerçekten çok yakışıklıydı. Onun kahve içişini izlerken bana döndü ve dişlerini göstererek güldü. Bende utandım ve gülerek kafamı öne eğdim. Adımı sordu "Doğa" dedim ve konu kapanmadan bende aynı soruyu ona ilettim sersem gibi gülüyorduk birbirimize oysaki ortada hiçbir şey yoktu "Adım Buğra"dedi. Artık tanışmıştık, çok mutluydum nedeni bilinmez kendimi güvende hissediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARARSIZ AŞK
Novela JuvenilBirbirimizle konuşmamız yasakken gözlerimizle sevdik birbirimizi, birbirimize bakmamız yasakken ruhlarımız okşadı gönüllerimizi... Yakışıklı, motorcu ama bir o kadarda pasif bir erkek. Güzel, muazzam ama bir o kadarda deli bir kız. Ikiside birbirine...