BÖLÜM 4

52 1 0
                                    

Eve gittiğimde saat biraz geç olmuştu havada çok çabuk kararmıştı. Ama üzerimde öylesine bir heyecan vardı ki yemek bile yiyememiştim. Gece yastığıma başımı koyar koymaz merdivenlerin önündeyken bana gülümsemesi geldi gözümün önüne resmen. Çok garipti neden bu kadar yakışıklıydı ki sanki 😒 Söylemesi biraz güç sanırım ama galiba aşık olmuştum ama ya o? O da bana karşı birşeyler hissediyor muydu yoksa ? Yemin ederim o gece sabaha kadar uyuyamamıştım. Güneşin doğmasıyla kalktım yataktan, yüzümü yıkadım ve sanki bugün kendimi daha güzelleştirmem gerekiyormuş gibi bir his oluştu beynimde. "Saçmalama Doğa!" dedi iç sesim. "Ne saçmalıyorsun Allah aşkına!" Ama kalbim iç sesimi dinlemeden güzel bir eyeliner, bordo ve mat bir ruj, rımel sürüp bu seferde deri ceket yerine siyah kot bir ceket ve siyah bir pantolan giyerek çıktım evden. Durağa yürüdüm ve otobüs geldi otobüse koşuyordum ve kaçırmadan yetişmiştim sonunda. Bindim ve nedenini bilmiyordum ama bugün otobüs çok kalabalıktı. Insanların birbirlerine yapışarak yolculuk yapmaları berbattı. Lanet olası son durağa varmıştım. Otobüsten indim ve okulun kapısına doğru yürüdüm telefonum çalıyordu ama nerde olduğunu bulamıyordum, çantamı kurcalarken bütün kitaplarım yere düştü saçım başım dağılmış bir şekilde kitapları topladım. Kafamı kaldırdım ve o karşımdaydı motoruna yaslanmış kollarını bağlamış gülerek beni izliyordu. Kafamı kaldırdım çantamı omzuma atıp onun yanına yürüdüm hala sırıtıyordu. "Günaydın sakar kız" diyerek güldü. Bende "Sanada günaydın motorcu çocuk" diyerek beraber yürümeye başladık. Okulun bahçesinde Buğranın bir arkadaş grubu vardı. Arkadaş dediğime bakmayın Buğra kimseyle sıkı fıkı olacak bir kişilikte değildi ağır başlı sakin ve hemen kimseye güvenmeyen biriydi. Buğra ve beni yan yana görünce ukala bir ses tonuyla kahkaha attılar. "Tabii ya Buğra'ya bakın çocuklar!" diyerek kendisi gibi olan yanındaki egoist çocuklara bizi gösterdi. Buğra'nın sinirlendiğini yüzünden anladım ve yüzüne gülümseyerek "Gidelim boşver onları, her zamanki Cenk işte " diyerek onu birazda olsa sakinleştirmiş olmalıyım ki yürümeye devam etti. Derse geç kaldığını söyleyerek koşmaya başladı. Koşarken bile arkasına bakıp gülümsüyordu böyleyken bile yakışıklıydı. Sonra durdu geri arkasına döndü ve yanıma geldi "Hadi sende içeriye gir diyerek okulun içine kadar yanımda yürüdü. Deli miydi bu çocuk yoksa deli miydik biz 😀 Kiskanıyordu beni Allahım bu çok garipti daha iki gün olmuştu daha tanışalı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 07, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KARARSIZ AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin