YENİ BÖLÜM GEÇ GELMİŞ OLSA DA, İYİ OLDU SANIRIM:)))9
Kağıt parçasının sırama gelmesiyle daldığım hayallerden bir çırpıda sıyrıldım. İlk olarak kağıdın geldiği yöne baktım. Aman tanrım bu kağıt ondan mıydı yoksa? Hemen önüme dönüp kağıdı açtım. Yazılanları görünce ufak çaplı bir şok geçirdim. ''Buraya yeni öğrenci olarak gelmen herkesin senin etrafında olacağı anlamına gelmiyor. Kendini koru olur mu? Ayaz Demir.'' Allahım ne oluyordu? Yeni olduğum için mi böyleydi yoksa benimle uğraşmak mı istiyordu? Ama ondan asla korkmuyorum. O benimle uğraşacaksa benim de ona haince planlarım olacak elbette. Ah başlıyoruz desenize! Adı da Ayazmış. Bekle bakalım Ayaz Demir. Asıl sen kendini koru. Kağıdın arkasını çevirip ''Sabırsızlıkla bekliyorum'' yazdım ve sırasına doğru fırlattım. Kağıdı açtığında ki yüz ifadesini çok merak ettiğim için hala ona bakıyordum. O ise kağıdı açmadan çöpe fırlattı. Terbiyesiz! Demek bu kadar kendine güveniyor! O yüzündeki gülümsemeyi asla unutmayacağım. Neyse ben de hemen planlarıma başladım. O bir erkekti ve benden çok çok daha güçlüydü, kavgayla onu alt edemezdim. Laf dalasına başlasak nereye kadar sürecekti ki... Hadi Açelya aklını çalıştır hadi... Aha buldum bingo! Madem ben ondan güçsüzüm, madem başka yapacak bir şeyim yok. Ben de güzelliğimi kullanırım ve onu kendime aşık ederim! Evet en mantıklı olanı buydu sanırım. O gün okul bitti ve ben evime gelip hayin planlarımla uğraştım. Allahım ben onu kendime aşık edebilecek kapasitedeydim fakat onu edeyim derken kendim bağlanırsam bunun altından nasıl kalkardım? Ah neyse en azından bunlarla vakit kaybetmeden güzel bir uykuyu hakediyorum. Kulaklıklarımı kulağımı takıp uykuyua daldım...
Ertesi sabah her zaman kalkısımdan 1 saat önce uyandım. Bugün büyük gündü yani benim için çünkü çok iyi görünmeliydim. Hemen dolabımı açtım. Ne kadar iyi olmam gerektiğini biliyordum fakat iyi olayım derken kokoş görünmek istemiyordum ki duru bir güzelliğim vardı zaten. Dolabımı açıp açık kot şortumu giymeye karar verdim. Üstüne ise uzun salaş beyaz bir bluz giydim. Eteklerini içine katıp kahverengi ince bir kemer taktım. Ayyakbı olarak tatlı mı tatlı şeker cicekli babetlerimi giydim ve elime siyah büyük bir canta aldım. Saçlarımı düz salık bırakıp hafif bir makyaj yapıp kırmızı rujumu sürünce hazırdım. Olmam gerekenden çok daha heyecanlıydım çünkü bakalım bugün neler olacaktı? Yine herzaman ki gibi kahvaltı yapmadan Okuluma gittim. Arabasına yaslanmış duruyordu. Ben de onun arabasının yanına parkettim. Beni süzdüğünün farkındaydım fakat umrumda değilmiş gibi görünüyordum. Bakışları değişikti insanı korkutuyordu ama sıcaktı. Yanından geçip günaydın dedim fakat şaşırtıcı bir cevap aldım ''Gününün aydın olmayacağını öğrensen iyi olur'' . Tanrııım bu çocuğun benimle alıp veremediği neydi? Hemen hızla yanından uzaklaştım. Onun beni korkutmasına izin vermeyeceğim. Onu kendime aşık edeceğim. Sen belaysan ben de belayım küçük bey... derken bir ses belirdi yanımda tanrım sesli düşünüyormuşum meğersem. Yüzüme iyice yaklaşıp dediği tek şey şuydu ''İyi hazırlanmalısın, çünkü kötü tarafı oynayan ben olacağım, ümitlenme küçük hanım''...