Gözlerimi açtığımda bir yatakta olmayı bekliyorum ama, soğuk ve ıslak bir zemindeydim. Gözlerimi açtığım gibi titremeye başladım, üstüm ıslaktı!
"Çağan abi, kız uyandı!"
Genç birinin sesini duyduğumda gözlerimi kapattım. Bir an, hala baygınmış numarası yapmayı deneyecektim fakat zaten çoktan fark edilmiştim. Sızlandım ve vücudumdaki ağrıyı yok saymaya çalıştım. Ama bu mümkün değildi, ağrım fazlaydı.
Gözlerimi tavana diktiğimde, loş, sarı ışıklar olduğunu gördüm. Duvarlar gri ve betondandı. Muhtemelen beni ayıltmak için suya maruz bırakmışlar ve sonra da bu depoya atmışlardı.
Kesin üşütecektim ve bu gerizekalı psikopat, bunu umursamayacak, belki beni gebertecek ya da burada tutup ölmemi bekleyecekti.
Göz yaşlarımın akmaması için göz kapaklarımı iyice kapattım ve kendimi sıktım. Şu an olmaz, şu an ağlayamam.
"Vay vay," diyen sesi duyduğumda, geldiğini anladım. Az önceki çocuğun dediğine göre adı Çağan'dı. "Prensesimiz uyanmış!" diye alayla konuştu ama bu alay kesinlikte mutluluktan uzaktı. Beni aşağılamayı amaç edinmiş bir alaydı bu.
Kalkmaya yeltendiğimde, bileklerimin halatla bağlı olduğunu gördüm ve çırpındım. "Çöz şunu!" diye çığlık attığımda başıyla oradaki bir izbanduta işaret verdi.
Ve sadece saniyeler içinde, o izbandut tarafından mideme bir tekme yedim. İnleyerek kendimi yana atarken, gözlerim yaşarmıştı. Bir tekme daha aldığımda, göz yaşlarım aktı ve ciğerlerimdeki oksijen boşaldı.
"Yeter!" diye bağırdığımda, artık çıldırmış gibiydim. Ah, hayır. Resmen çıldırmıştım!
"Daha bir şey görmedin," diyen acımasız sesiyle ağlamam şiddetlendi. Beni döverek öldürecekti ve bunu yalnızca yanındaki kıza laf attıktan sonra adamlarının hakkından gelmemdi.
"Psikopat!" diye cırladım. "Psikopatsın sen, seni ap... ah!"
Bir tekme daha geldiğinde, hafifçe doğruldum ve yana doğru öğürdüm. Ağzımdan köpüren kanın koyu rengi başımı döndürdü.
"L-lütfen..." diye fısıldadığımda, Çağan bana boş bakışlarını dikti ve bir süre yüzümü inceledi.
"Bırak, ben ilgileneceğim," dedi, beni tekmeleyen adama. Adam geri geri çekilirken sırıtıyordu. Bir kızı nasıl acımadan dövebiliyorlardı!?
"Bırak beni," dedim acınası sesimle. "Lütfen."
Başını iki yana salladı. "Farklı planlarım var,"
Korkuyla yutkundum. Bileklerimdeki halat derimi tahriş etmeye başlamıştı. "Ne yapacaksın bana?" dedim dehşet içinde.
"Göreceksin." dedikten sonra depodan adamlarıyla birlikte çıktı.
Ağlamamı bastırmaya gerek duymadım ve göz yaşlarım yanağımı ıslatırken acıyla kıvrandım.
Ne boktan bir duruma düşmüştüm ben?
-
-
Yeni bölüm geldi umarım seversiniz.Şu an fazla vote olmasada inanıyorum ben sonradan iyi olacak.Hıkayede bir kaç degisiklik yaptim isimleri degistirdim.Sizi seviyorum vote ve yorumlarınızı eksik etmeyin canlarım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİMSİN
Açãoarkadaşlar ilk kitabım biraz acemiyim lütfen tanıtımına bakın vote ve yorum bekliyorum