OKUL

38 5 2
                                    

        Sonunda okul yolunu almıştım. kafamın içinde binbir tilki dönüyordu.onu düşündüm,aslında siiması gözümün önüne geliyo ama tam nasıl bişey oldunu hatırlayamıyorum. sonuçta şunun şurası alt üstü 15 dakikacık görmüştüm. okulumla evimin arası 10 dakikalık bir mesafedeydi. kendi kendime konuşayım derken çooktaan okulun kapısına ulaşmıştım bile,kapıdan girdim.sınıfın yolunu tuttum,neler olduysa bir an dalgınlığıma geldi.birisiyle çarpıştım.tamda  kafamı kaldırıp 'hayvanmısın?'diye bağıracakken birde ne göriyim. parkta gördüğüm çocuk: yaklaşık 20 saniye kadar çocuğun yüzüne tutuklu kaldım.O deniz mavisi kıvamındaki gözleri,O sarı papatya rengindeki hafif uzun fönlü saçları...kısacası her kadının hayalindeki erkek gibiydi. derken aramızda diyolog geçti;

    kevın -Pardon

    Adeli-Önemli değil, zaten benim hatamdı dalmışım  kusura bakma...

   kevın -seninle iyi anlaşıcağız.

Dedikten sonra gitti.. arkasından bağırdım ama beni takmadı. sonra sınıfa gitmek için merdivenleri tırmanmak zorundaydım dile kolay 5. kat...

      yukarı çıkarken baktım arkamdan geliyor. acaba bişey mi söliycek diye bekledim. sonra yanımdan bişey söylemeden geçti.arkasından;

     Adeli -hey niye bişey sormadın

     kevın- bişey sormammı gerekiyordu..

    adeli- yoo...

    kevın- peki...

  adeli-görüşürüz

   kevın- görüşürüz..

 dedi ve yukarı çıktı neyse devam ettim. 5. kata ulaştım.sınıfa girdim sırama oturdum derkeen.

        en ön sıradan ikincisinde kevın oturuyor.başta arkadaşına gelmiştir dedim sonra bu sınıfta okuduğunu öğrendim. Başımdan kaynar sular aktı.. kevın'ın oturduğu sırada baska birisi oturuyormuş,ve kalkmak zorunda kaldı. uzaktan bağırdı;

     adeli-yanım boş yakışıklı

dedim kevın yanıma oturdu. zaten o sırada hoca içeri girdi.,aklım onda kaldı.büyük bir sabırsızlıkla tenefüsü bekliyodum.

     tenefüs zili duyuldu kalbim pır pır atıyordu acaba bişey diycekmi derken afyonu patlamış tavuklar gibi başladık konuşmaya.

'bu diyologlar biraz sıkıcı olduğu için bu tarafı geçiyorum'

         
konuştuk bitti, son derse girdik. hoca hemen konuya girdi.

HOCA: çocuklar yarın bildiğiniz üzre sevgililer günü ve bunu temsilen bir oyun düzenliyeceğiz.romeo ve juliet

      bunun için bir bayan bir erkek oyuncuya ihtiyacımız var. katılmak isteyenleri şimdi seçicem,öncelikle listeden bakmadan parmağımla seçicem ismini okuduğum kişi yanıma kayıt için gelsin.

 başta çok saçma olduğunu düşündüm ama sonradan belki erkek oyuncu olarak kevın çıkar. diye ümitlendim. yani sınıfta en fazla 10 kişiydik çıkma ihtimalim %50 olabilirdi.

__________________________________________

-stave   :  55365      -kevın  : 25973

-boob  :  12389        -kuki   :  52978

-suzu  :  73964         -nulk   :  53645

-lili      :  19832         -wıyt   :   85236

-bily   :72296           -adeli  :  25974

__________________________________________

     her neyse,iş şansa kaldı hoca başladı parmagını ileri geri.

    erkek oyuncu kevın seçildi. umarım ben seçilirim. başta lili çıktı ama o olmak istemedi sonrasında inanılmaz bir şekilde ben çıktım, çok mutluydum. haftaya kadar çalışabilmemiz için bize kağıtları verdi.

       biz anlaştık yarın onların evlerine gidip çalışıcağız.hayali bile insana mutluluk veryor beni evimden alıcak ve evine gidip prova yapacağız. neyse şunun şurasında zilin çalmasına 5 dakika kaldı ,derken çaldı. yürürken yarınki provaları düşündüm hep acaba ne yaparsam bana bağlanır diye neyse yarın kendime bağlamak için bir sürü yol deniyeceğim.

ilk ve sonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin