Her insanın geceleri kendi ile boğuştuğu zamanları olur. Hayatı ile, anıları ile..
Bu zamanlardan kurtulamamak sanırım en normal şeydir.
İki seçeneğin vardır.
Ya bu zamanın üzerine yürümek ya da kabullenmek.
Ben kabullenmeyi seçmiştim. Üzerine yürüyecek gücü hissetmediğimden. Hah, hissetmemeyi de ben seçmiştim. Hissizlik. Benim gücüm yoktu. Hayallerim, hislerim yoktu.
Benim taktığım maskeyi çıkaracak cesaretim yoktu. Bana bu gücü verebilecek kimsem de yoktu. Yalnızdım.
Sadece kendi için, olmayan benliği için yaşayan bir ölüydüm.
Küçüklüğümden beri sorgulayacak, sorgulanacak bir hayatım olmamıştı.
Olmasını da istemiyordum.
Şu ana kadar sorgulamayanların bundan sonra da sorgulamalarına ihtiyacım yoktu.
Hatırlıyorum da en son dayım hayatımı sorgulamıştı.
Haklıydı.
Kız kardeşinin oğlu ile yaşıyordu.
Maddi ve manevi destekte bulunuyordu.
Sorgulamaya doğal olarak hakkı vardı.
Beni çok severdi. Hala seviyor mu, bilmiyordum.
Sonuçta 3 sene önce onu öylece terk edip gitmiştim.
Son zamanlarda dayıma haksızlık ettiğimi çok düşünüyordum.
Artık her ne kadar hissiz olsam da vicdan azabından dayanamayacağımı biliyordum.
Yanıma sadece ceketimi alıp çıktıktan sonra küçüklüğümün şehrine, hiç düşünmemiş halde terk ettiğim gibi yeniden geri dönüyordum.
Dayımı göreceğim için tuhaf bir duygu ile kapıyı açmaya başladım.
Evde neredeyse 1 saate yakın oyalandıktan sonra dayıma ulaşamadım.
Komşulara sormak için tek tek her kapıyı çaldığımda kimseden ses gelmiyordu.
Öylece sokakta bitkin bitkin yürürken, birden mahalle kadınlarının dediklerine odaklandım.
'' Kıııız Hakan Bey'in yeğeni değil mi bu? ''
'' Evet, yeğeni. ''
'' Kız bunun olanlardan haberi yok herhalde. ''
'' Normal, kız o gün sabahtan çekip gitmiş zaten. Bilse bu kadar sakin durur mu hiç insan? ''
'' Vahh, Canımm. Sen kaç git bir yerlere, elin adamı eve girip dayını öldürsün. Hakan Bey'in ne borcu vardı, ne belası. Yazık oldu adama. ''
'' Sus kız! Buraya bakıyor. ''
'' Valla kııız geliyor, geliyor. ''
Tüm bu konuşmaları duyduğum anda, güçsüzce onlara doğru yürüyordum.
Benden korkmuşlardı.
Anlamıştım.
Bu halimden kim olsa korkardı.
Onlara ulaştığım sırada aniden gözlerim karardı.
İlk defa bütün duyguları bir anda yaşıyordum.
Ölmek istiyordum, her gün istediğimden daha fazlası kadar.
'' Ben Araf, Cennet ile Cehennem arasında kalan sonsuz nokta kadar, yaşam ile ölüm arasında kalan tek nokta. ''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Maskem
Teen Fiction''Maskemi çıkarmak istemiyorum. Kim olduğumu öğrenmekten korkuyorum.'' Ben Araf, Cennet ile Cehennem arasında kalan sonsuz nokta kadar, yaşam ile ölüm arasında kalan tek nokta.