1. Bölüm

645 18 8
                                    

Medyada Eylül

Çalar saatimin sesine hemen uyandım. Bugün benim için çok önemli bir gündü, yıllardır bu günü bekliyordum. Gece de bu yüzden düzgün uyuyamamıştım. Mimarlık fakültesinden bir ay önce mezun olmuştum. Ve Asrlan Holding'in CEO'sunun yanında asistanlık yapmak için başvuru yapmıştım. Bunu yapmamın en büyük nedeni yıllardır Kuzey Aslan'a karşı olan platonik aşkımdı. Dört yıl önce gözlerinin içine baktığımda aşık olmuştum ona. Sert görünse de gözlerinde ki eksikliği, kırıklığı görmüştüm. O günden beri gözleri aklımdan çıkmadı. Her an onu düşünüp durdum. Belki bir saplantıydı belki başka bir şey ama onu unutamadım. Asistanlığını yapmak istememim sebebi ise şirketinde mimar açığının olmaması. Yatağımdan kalkıp düzelttim ve banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım. Banyodan çıkarken aynı evi paylaştığım Berna içeri girdi.

"Uyanmışsın" Dedi "Pardon şöyle demeliydim; hiç uyudun mu?" Dediğinde "Kapa çeneni" dedim hızla. "Liseli ergen gibi davranacak değilim" dediğimde kaşını kaldırdı. Gözlerimi kısıp ona dik dik baktım. "Vay canıma ödüm patladı" dediğinde mutfağa inmek için yanından geçerken "neden defolup gitmiyorsun, böylesi daha iyi olmaz mı? Senin sağlığın için" dedim. Diğer en yakın arkadaşım odasından çıkıp "günaydın hanımlar kahvaltı hazır mı?" Diye sorunca ikimizde aynı anda "Hayır." Dedik. Kollarını iki yanında açıp "Ciddi misiz? Bu saat olmuş hala yemek yok inanamıyorum" diye söylendi.

"Saat daha sabahın yedisi ayrıca bir gün sen kahvaltıyı hazırla da senin elinden yemek yiyelim" dedi Berna.

"Eğer yapabilseydim zaten kendime yapardım" dedi ve bana dönerek "paraları mezara mı götüreceksin bir tane yardımcı falan tutamaz mısın? Hem böylelikle başının etini yememiş olurum." Dedi.

"Zaten düşünüyorum en kısa zamanda bulmaya çalışacağım" dedim gülümseyerek. Bugün herkese iyi davranma günüm. Umarım karma gelip beni bulur. Berna "Şımartma şunu, tutacağın yardımcı da odasındaki pisliği görünce kaçıp gider zaten" deyip aheste aheste merdivenlerden indi. Arkasından ağzını yamultup "ajansı arar Rus veya Ukraynalı harika kızlar göndermelerini söyleyeyim mi?" Diye sorunca "kesinlikle hayır" dedim. "Şansımı denedim" dedi gülerek. Yanağımdan öpüp "akşam seni alırım ördek iyi şanslar" dediğinde aceleyle "kahvaltı etmeyecek misin?" Diye sordum. "Dışarda ederim gitmem gereken bir yer var" deyip ıslık çala çala gitti.

Lise son ikinci dönem

Çalar saatim çaldığında uykulu gözlerle telefonumu bulup kapattım. Yine iğrenç bir okul günü daha. Odamın kapısı çaldığında "gir" dedim. Başımı yastığıma gömdüğüm için sesim biraz boğuk çıkmıştı. Odamın kapısı açılınca "Küçük hanım babanız sizi hemen kahvaltıya bekliyor. Okula geç kalacaksınız" dedi evin çalışanlarından Nevin abla. Başımı yastığımdan kaldırıp yüzüne baktım. "Okulun canı cehenneme" deyip yüzümü buruşturdum. Yataktan kalkıp banyoya girdim. Elimi yüzümü yıkayıp odama döndüm. Okul formamı giyip mutfağa indim. Babamın öldürücü bakışları üzerimdeydi. Annem "hadi acele et geç kalacaksın ördeğim" Başımı olumlu olarak sallayıp aceleyle kahvaltımı yaptım. Bu ördeğim kelimesi üzerime yapışıp kalmıştı annem yüzünden. Liseye ilk başladığım gün annem yanıma gelip 'ah benim çirkin ördeğim liselimi oldun şimdi" demesiyle önce sınıf olmak üzere bütün okul bana ördek veya ikisini bir olarak çirkin ördek demeye başlamıştılar. İlk sorun haline getirsemde artık alışmıştım. No proplım.

Kalbimin Sahibi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin