Çalan alarm ile kafamı yattığım yerden kaldırdım. Gözlerimi hafiften aralayarak alarmımı susturdum.Yine bir gün başlıyordu. Başlayıp başlamaması fark etmezdi ya neyse dedim içimden. Genleşerek kendimi doğrultmaya çalıştığımda yanımda yatan beden buna engel oldu. Kolunu üzerime atmıştı. Pek de nazik olmayan bir hareketle kolunu kendi üzerimden çektim. Mırıldanan adamı görmezden geldim ve üzerime dün gece aceleyle çıkarılmış elbisemi geçirdim. Banyoya geçerken yolda bulduğum iç çamaşırlarımı acelesiz bir çabayla toparladım. Kendimi duşa atabildiğimde derin bir nefes çektim içime. Suyu ayarlarken ayna da ki yansımama takıldı gözüm. Titrek bir gülümseme peyda oldu dudaklarımda. Suçlu bir çocuk gibi çektim gözlerimi aynadan. Evet dedim. Bu benim. Ben olmalıyım ki buradayım ve hissediyorum.
Suyun yeterli sıcaklığa ulaştığına ikna olup üzerimdekileri yavaşça sıyırmaya başladım. Kendimi suya attığımda gözlerimden akan birkaç damlaya engel olamadım. Bu olmamalıydı. Yine başa sardığımı hissediyordum. Bir çocuk masumluğu yoktu bende artık. Biliyordum bunu içten içe. Oysa ki bende masumdum. Aşık olduğumu sanmadan önce. Mutlu da bir hayatım vardı kendime göre. Ne zaman ki onu görmüştüm hayatım değişmişti. Ama hayır düşünmeyecektim. Düşünmek bir işkenceydi artık. Yeterince temizlendiğimi düşünüp suyu kapattım. Girmeden evvel yere çıkardığım kıyafetlerimi üzerime geçirdim. Üzerine sinen alkol kokusu bir an midemi bulandıracak gibi olduysa da içeride kendimi bekleyen manzarayı görünce erken bulandığını anladım midemin.
Adam çıplaklığını önemsemeden tüm bedenini sergileyerek bana iğrenç bir sırıtış yolluyordu. Onu takmadan kapıya doğru yol aldığımda bütün gece kabuslar görmeme neden olan o sesi duydum. "Nereye güzelim?" Cehennemin dibine demek istesem de kendimi frenledim. "İşimiz bitti. Şimdi müsaadenle."
"Benden öyle kolay kurtulamazsın. Kocan olacak adama sabah için de para verdim. Sallanma da gel yanıma." Tuttuğum nefesimi dışarı bıkkınca vererek dediğini yaparak yatağa doğru gittim. Yavaş hareketlerle yatağa tırmandığımda beni fazla yavaş bulmuş olacak ki saçlarımdan tuttuğu gibi yanına çekti. Buna alışıktım. Adını bile bilmediğim bu adam bana diğerlerinden daha nazik davranmış bile olabilirdi. Bedenimi altına alıp üzerime uzandığında yüzümdeki saçları üfleyerek görüş açısını temizledi. Önce bir süzdü beni. Sonra eli hemen hareketlenip iç çamaşırımı buldu. Aceleci bir tavırla çıkartırken beni soymayı bile atlamıştı. Bacaklarımdan tam anlamıyla çıkmayan kilodumu umursamadan kendine yer açtı ve hrhangi bir ön hazırlığa girmeden içimdeki yerini buldu. Hissettiğim acıyla kısa bir an gözlerimi yumsam da geçmeyeceğini bilsem de içimden saymaya başladım.
Kendini bana itti.
1
Geri çekti.
2
İtti.
3
Çekti.
4
Ne zaman bitecekti bu işkence? Kendisi de yeterli olmadığını anlamış olacak ki bacaklarımı biraz daha havaya kaldırıp içime tam anlamıyla köklendi. Aniden gelen acıyla ağzımdan kaçan çığlığa engel olamadım. Zevk aldığımı düşünen bu salak adam iyice kendinden geçerek hareketlerini hızlandırdı. Birkaç dakika sonra boşalacağını anlamış gibi kendini benden çekti ve gözümün içine bakarak kıyafetlerimin üzerine kendini boşalttı. Midem burnuma dolan meni kokusuyla bulanırken arka dişlerimi birbirine geçirip kusmamı engellemeye çalıştım.
Yeniden duşa girmem gereliydi. Ama kapının aniden açılmasıyla bu fikrini ertelemek zorunda kaldım. Gelen kişi sözde kocamın beni acilen aşağıda beklediğini söylüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE VE SEN
General Fictionİş anlaşmasında kendi karısını başka erkeklerin yatağına atmaya meraklı olan bu adamdan ölesiye nefret ediyordu Güralp. Yıllar önceye dayanan bu nefret için artık onun da eline bir koz geçmişti. Kenan kendi teklif etmişti kadınını vermeyi. Alacaktı...