“Hayır bugün burda kalmamalı başka gün olur ama daha ilk günden abartma isa” dedim.Harry biraz bozulmuştu ama onu hallederdim.
“Neyse ben seni geçiriyim dedim harry'e o da isabell’e iyi geceler diyip önümden ilerledi.”Bitanem bozulmadın dimi sen onu bilmiyosun o var diye burda kalmanı istemedim” dedim.Ama gerçekte buydu.O hain sürtük Harry'i elde ederdi.Sonra harry yanıma yaklaştı ve “bozulmadım ama henüz işimiz bitmedi tatlım bunu saymıyorum” dedi ve sımsıkı dudaklarıma yapışıp öptü.Ondan etkileniyorum ama bi dakika ya benim şuana kadar etkilenmediğim kişi çok az olur zaten.Onu geçirdikten sonra odama yukarı çıktım.İsabell ordaydı ve eşyalarımı karıştırıyordu. “Ne tatlı çocuktu o öyle yoksa ben gelmeden önce odada bişeyler mi yapıyordunuz” dedi. “Evet bişeyler yapıyorduk ama anladığın gibi değil onu seviyorum ve onu bana bırak lütfen amerikada ki gibi olmasın” dedim.Evet amerikada sevgilimi çalmıştı benden onları basmıştım hemde öpüşürken falan değil baya uygunsuz bi biçimde.(Aslında gerçeği söylemek gerekirse sürtük olmayı ondan öğrendim.)İsabell’i odadan çıkardıktan sonra kapıyı kilitledim ve alarmı kurdum.Pijamalarımı giyip saçımı topuz yapıp yatağa attım kendimi.Uykumu almalıydım sonuçta yarın okulun ilk günü sayılır.
---SABAH---
It’s our party we can do what we want
It’s our party we can say what we want
Miley’nin we can’t stop şarkısıyla uyanmıştım.Tamda rüyamın en güzel yerinde.Uyanır uyanmaz banyoya gidip soğuk duş aldım.Çıkınca hemen saçlarımı biraz kuruttum.Ve üstümü giydim
Evden telefonumu aldığım gibi çıktım.Yol üzerinde starbucks vardı.Hemen oraya girdim çikolata krizindeydim resmen.Bi Caffe Mocha ve Brownie söyledim.Oraya bi yere oturdum ve brownie’m gelmişti.Kahveyi bekleyemeden dayanamayıp keki yemeğe başladım.Arkadan biri omzuma el attı kafamı çevirdiğimde o elin Liam olduğunu fark ettim.Bana sırıtarak bakıyordu. “Ne noldu” dedim. O da biraz bana yaklaştı ve parmağıyla suratımdaki çikolatayı aldı.Sonra o parmağını yaladı.
-Çok tatlıymış” dedi.Hangimize söylediğini anlamadım.Ve devam ettim.
+Ben mi? o mu?dedim şakayla karışık bi şekilde
-Brownie” dedi sırıtarak
+Öyle olsun.Eee otursana sanada kahve söylüyorum?*
-Aslında bilmiyorum rozie bekliyordu ama
+Aması yok bi kere geldin kırma beni diyip Liam’ın kolundan çekip oturtturdum.
-Okulun ilk günü senin için nasıl hissediyosun” diye sordu.
+Ahh sıradan okul bilmem ama bu okuldaki insanları sevdim.Çok cana yakınlar.
-Evet iyi anlaşırsın seni tanıştırmak istediğim kişiler var.Okul sonrası birlikteyiz kimseye söz verme”dedi.
Daha ikinci günden böyleysek devamını siz düşünün.Kahvelerimizi içtik ve okula doğru yürümeye başladık.Yürürken çok fazla yakındı aramızdaki mesafe ellerimiz çarpışıyordu ve her çarpıştığında biz birbirimize bakıp gülüyorduk.Sanırım ikimizde bilerek yapıyorduk bunu.Sonra okula geldiğimizi fark ettik.Ve buna son verdik.Çünkü kapıda biri bizi sinirle bekliyordu.
-Ahh merhaba miranda nasılsın
Arkadaşmışız gibi davranıyo pis sürtük.
+Rozie merhaba iyi sen (Lanet fahişe seni!!!!)
-İyi birlikte olacağınızı bilmiyordum.
+ “Ya evet ama sakın Liam’a kızma ben ona bi kahve içelim dedim o da beni kıramadı bidahakine sende gelirsin canım” dedim.(Bunların hepsi yalan sürtüğe oyun oynuyordum onu davet eden kim !!!)
+Neyse liam ben sınıfa gidiyorum diyip Liam’ın dudağına çok yakın bi mesafeden öptüm ve sınıfa çıktım.Sınfa giderken önüme birden harry çıktı.
-Selam prenses
+Off salak şey korkuttun
-“Oy kıyamam gel buraya” dedi. (Duyanda sevgili olduğumuzu sanar ama sadece takılıyoruz)
Takılmaktan kastım sadece adı yok onu dışında sevgili gibiyiz.
Ben harry'le sarılırken önümüzden el ele tutaşan okulumuzun müthiş çifti liam ve rozie geçiyorduu.Lanet olsun bunlar ne ara barıştı biraz önce tartışıyorlardı!!! Rozie benim inadıma yaparmış gibi Liam'ı okul dolabına yaslayıp dudaklarını kemirdi.O sırada Liam beni görmedi bile!!!
Onları öyle görünce içimde birden bişeyler oldu sanki benim sevgilim de onu kıskanıyor gibi ama kıskandım işte.
Sonra liam beni görünce rozie'nin dudağından ayrıldı ve bana doğru yürümeye başladı.O an o kadar sinirlendim ki (Liam bi kere öptün o sürtüğü bittin sen) dedim içimden.
Sonra Liam'a bakmayı kesince Harry'e odaklandım çocuk bana öyle bakıyordu ki yiyecek gibi.Bir yandanda göz ucuyla liam'a bakıyordum.Liam'ın yanımıza gelmesine iki adım kala Harry'nin dudaklarına yapıştım.Öyle ihtirasla intikam duygusuyla öpüyordum ki onu harry'nin karşılık vermemesi gibi bi durum olamazdı zaten çocuk beni her gördüğünde gözleriyle yiyordu.Hem onun isteği oldu hem benim sonra dudaklarımı ondan çektim ve derin nefes aldım ikimizde gülüyorduk. Liam'ın yanımızda olduğunu biliyordum ama onu görmezden geliyordum.
+"Bu kadar ateşi öpüştüğünü bilmiyordum miranda" dedi.
Liam'dan öcümü almalıydım,Harry'nin bana daha çok bağlanmasını istiyordum.
-"Ben zaten biliyordum senin bu kadar iyi öpüştüğünü harry" dedim.
İkiside şaşırmıştı.
Liam harry'le daha önceden öpüştüğümü düşünmüştü.
Harry ise benim ne dediğimi hala algılamaya çalışıyordu.
Sonra birden liam'ı yeni görür gibi yaptım ve;
-"Liamm ne kadar zamandır burdasın" dedim.
+"Öpüşmeniz başladığından beri" dedi.
Kıskanmış gibiydi ama sevgilisi vardı zaten gerçi kıskanması hoşuma gitmiyor değil.
-"Peki noldu rozie nerde ??" dedim biraz önceki hatasını belirtmek istercesine
+"Arkadaşlarının yanındadır bilmiyorum nerde olduğunuuu !!!" dedi.
Şuan resmen tartışıyor gibiydik. Üstü kapalı laf sokuyorduk birbirimize sonra birden araya harry girdi.
-Ben gidiyimde rahat rahat tartışın dedi ve gitti.
Sonra Liam "pardon biraz önce sana bağırdım galiba ama önemli bi konu için gelmiştim ve sen o sırada o piç çocukla öpüşüyordun" dedi.
Bu çocuk baya kıskanmış ya kıyamam.Ama hak etti.
-"Tamam özür dilerim bende önemli konu neydi??"
+"Seni tanıştırmak istediğim arkadaşlarım var."
Bu bölüm sıkıcı ve kısa oldu gibi aklıma pek bişey gelmedi bu bölümde, devamında biraz ekşın yapmayı düşünüyorum aklımda fikirler var umarım beğenirsiniz iyi yada kötü yorumlarınızı bekliyoruum şimdiden teşekkürler xx
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİTCHES CAN LOVE
FanficGördüğünü herkes sever, sen onda kimsenin görmediğini bulacaksın. Eğer gerçek aşk ıstiyorsan; ten’e değil, kalbe dokunacaksın