Sabah uyandığımda başım inanılmaz ağrıyordu. İlk işim onun yattığı yatağa bakmaktı. Yorganı tepesine kadar çekmiş bir şekilde uyuyordu. Büyükannesinin benim için hazırladığı havluyu alıp banyoya gittim. En azından o uyanana kadar duşa girip başımdaki ağrıdan kurtulmayı planlıyordum.
Kendimi suyun altına attığımda istemsizce gülümsemiştim. Bu son zamanlarda sık oluyordu. Böyle bir evde olmak hoşuma gidiyordu. Verdiği mutluluk hissinin tarifi kesinlikle yoktu.
Suyu kapatıp havluyu etrafıma sardığımda saçlarımı düzeltmek için aynanın karşısına geçtim. Gördüğüm şeyle hayatımın en büyük şokunu yaşıyordum. Saçlarım resmen yeşildi. Asla yapmak istemeyeceğim bir yeşil.. Yemyeşil..
Ağzımı bile açamıyordum. Gördüğüm şeyin yanlış olduğunu düşünmek istiyordum. Bir göz yanılması olduğunu, aslında uyuduğumu ve rüya gördüğümü, aynanın tam saçıma denk gelen yerine yeşil bir boya sürülmüş olduğunu düşünmek istiyordum. Saçlarımın tamamının yeşil olmasını kabul etmek istemiyordum.
Sinirle banyoda çıkıp gamzeli serserinin yatağının bağına dikildim.
"Kalk çabuk!"
"Hmmmm.."
"Sana diyorum!"
"Hmmmmm.."
"Hemen kalk ve bu saçlarımın hesabını ver! Seni öldüreceğim! Gerçekten elimde kalac- O-oh."
Tam öfkeyle dolmuş ona bağırırken yorganı açmıştı. Gördüğüm şey karşısında istemsizce donup kalmıştım.
"S-senin saçların.. Onlar pembe?"
"Pembe mi? Ah bu arada yeşil mükemmel olmuş. Kusursuz görünüyorsun."
"Mükemmel mi olmuş? Bak dostum ben kendi halinde bir insanım! Evet, saçlarım eskiden mükemmeldi ama şuan her ne yaptıysan berbat görünüyor! Kendi saçındaki kız pembesini sevmiş olabilirsin, ama ben bu saçlardan nefret ettim!"
"Kız pembesi? Bu rengin kaç idolde olduğundan haberin var mı? Ayrıca hatırlıyorum da dün gece saçlarımı pembe yapmam için yalvarıyordun."
"N-ne?"
"Neyi anlamadın? Bunu sen istediğin için yaptım. Ayrıca yeşili de sen seçtin ve bana sordun. Dövme de yaptıracaktın ama dövme hakkında söylediğin şeyi hatırlayarak sana engel oldum. Bana sarhoş diyordun ama sanırım asıl sarhoş olan sendin hm?"
"Bunun için minnettar olmayacağım! Sayende saçma birine dönüştüm. Sokak serserisi gibi görünüyorum."
"Ana kuzusu gibi görünmenden iyidir Yoon Gi! Biraz iyi tarafından bakamaz mısın? Ben de sarhoştum ve olanları belli belirsiz hatırlıyorum. Neden üstüme geliyorsun? Sana kötü bir şey yapmadım! Lanet olasıca huysuzluğunu biraz rafa kaldırsan olmaz mı? Sürekli sorun çıkarmak yerine benimle eğlenmeye çalış. Bu çok sıkıcı olmaya başladı."
Şaşkındım.. Tepki vermesini hiç beklemiyordum. Çünkü her ne kadar sokaklarda dolaşan ve tuhaf heyecanlar yaşayan biri de olsa bu şekilde yükselecek biri kesinlikle değildi.
Sessizce üzerimi giyinip yatağa oturdum. Başkası olsa çekip giderdi belki ama donup kalmış gibiydim. Üzerimdeki bakışlarını fark edince aniden kalkıp kıyafetlerimi giydim ve yatağa uzandım.
"Hadi kalk kahvaltı edelim."
"Canım istemiyor. Ölmeyi bekleyeceğim."
"Benim odamda mı? Bu korkunç."
