8. Bölüm

1.6K 201 48
                                    


Eve doğru yavaşça ilerledim ve kapıyı çaldım. Birkaç dakika boyunca beklemiştim ama kimse açmıyordu. Nam Joon'un evde olmadığını ve büyükannenin de duymadığını düşünerek birkaç kez daha çaldım. Bir an için beni gördüğü için açmadığı geçmişti aklımdan.

"Nam Joon! Benim Yoongi! Lütfen kapıyı aç! Konuşmamız gerek!"

Birkaç kez daha vurmuş ve zile basmıştım ama evden ses çıkmıyordu.

"Bilerek mi açmıyorsun?! Nam Joon! Oradaysan lütfen dışarı çık! Lütfen!"

"Evladım kimi arıyorsun?"

"Ah şey.. Nam Joon ve büyükannesi için gelmiştim."

"Nam Joon bir süredir eve gelmiyor. Bazı zamanlar gece çok geç saatte geldiğini görüyorum. Onun dışında gelmiyor."

"Peki nerede olduğunu biliyor musunuz?"

"Ben sadece gelip gittiğinde görüyorum. Başka bir şey bilmiyorum. Sen arkadaşı mısın?"

"Evet arkadaşıyım. Ona bir süredir ulaşamıyorum da. Peki büyükannesi? O evde değil mi?"

"Sanırım olanlardan da haberin yok. Büyükannesini iki hafta önce kaybetti. O günden beri de böyle eve çok az geliyor. Ben evde olduğu zamanlarda uğruyorum ama kapıyı kimseye açmıyor."

"Ona ulaşmamın bir yolu yok mu?"

"İstersen biraz bekle ama bu gece gelmeyebilir."

"Peki ben size numaramı bıraksam o geldiğinde beni arayıp haber verebilir misiniz?"

"Evet tabi. Kağıt kalem getireyim yaz evladım."

Getirdiği kağıda hızla numaramı yazdım. Teyzeye uzatıp gülümsedim.

"Saatin kaç olduğu hiç önemli değil. Çok geç bile olsa mutlaka arayın. Ben hemen gelirim."

"Çok kötü görünüyordu. Bu yüzden mutlaka arayacağım."

"Çok teşekkür ederim."

Teyzeyle vedalaşıp kızların yanına döndüm. İkisi de iyi haber bekliyordu. Tıpkı benim gibi..

"Ne oldu? Onu gördün mü? Konuşabildin mi? Keşke alıp gelseydin."

"Sakin ol Hyeri. O evde yok.."

"Neden üzgünsün? Kötü bir şey mi oldu?"

"O.. Büyükannesini kaybetmiş. Lanet olsun! Ben yanında olamadım So Ra! O sadece ona sahipti. Yapayalnız kaldı ve ben burada değildim!"

"Tanrııım sen gerçekten aşık olmuşsuuun. Gel buraya."

Hyeri kollarını açtığında sıkıca sarıldım. Gözyaşlarım artık tutamayacağım bir haldeydi. Günlerdir yaşadığı acıyı düşünüyordum. O her zaman tek başına savaşırdı. Günlerdir iki katı acıyla savaşıyordu. Yanında olmak yerine benim yüzümden oluşan bir kalp kırıklığıyla yapayalnız bırakmıştım onu. Lanet olasıca ailem yüzünden incinmesine izin vermiştim.

Oradan ayrılıp eve döndük. Hyeri'yi So Ra'nın en yakın arkadaşı olarak bildikleri için rahatlıkla bizimle gelebiliyordu. Üçümüz odama çıkıp birkaç saat bu konu üzerinde konuşmuştuk. Sonrası ise birkaç günlük depresyon..

Teyzeden tek bir haber bile gelmiyordu. Bir hafta boyunca sık sık evin önüne gidip saatlerce beklemiştim ama yoktu. Teyze bazen yanıma gelip hasta olmamdan endişelendiğini ve eve gitmemi söylüyordu.

BUM ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin