6. Bölüm

1.5K 195 26
                                    


Yolun karşısından öylece bakıyordum. Hızla gelen arabayı gördüğümden beklemesini işaret ettim. Hatta gelmemesi için yola atladım. Söylediğimi anlamadığı için yola atlamasıyla o lanet fren sesini duymamız bir olmuştu. Frene basmak için geç kalan adam Yoongi'ye çoktan çarpmıştı.

Onu yerde kanlar içinde gördüğümde kısa süreliğine Hoseok gelmişti gözlerimin önüne. Benim yüzümden aynı kaderi paylaşıyorlardı.

"Lanet olsun!"

Yanına koşup sarsmaya başladım. Uyanması için bağırıp duruyordum. Beni tutmaya çalışan birkaç kişi vardı. Fakat onlar da kollarından kurtulmak için savurduğum yumruklardan nasibini alıyordu.

"Ölmeyeceksin! Sen de ölmeyeceksin Yoongi! Uyanmaya mecbursun! Lanet olsun aç gözlerini!"

O an gerçekten ölmek istemiştim. Beni bu noktaya getiren şey neydi? Dostluğu? Kesinlikle hayır. Kalbime aşk tohumları ekmişti o. Bakışlarıyla ve gülümsemesiyle suluyordu her gün. Hızlı büyümüştü evet. Lanet olasıca kalbim ona karşı zayıflamıştı çoktan. Ama bu his kontrolüm dışında gelişmişti. Masumluğuna da serseri olmaya çalışmasına da hayran olmuştum.

"Yoongi! Kalk artık! Lütfen.."

Hayatımda hiç ağlamadığım kadar ağlamıştım. Onun yerinde olmak istiyordum ama lanet herifin teki olduğum için sadece başkalarına zarar veriyordum.

Ambulansın sesini duyunca sıkıca sarıldım ve dudaklarına belli belirsiz bir öpücük kondurdum.

"Dayan masum çocuk. Lütfen dayan. Benim için.. D-dostluğumuz için.."

Tam kucaklayacaktım ki sağlık görevlileri bırakmamı söyledi. Yavaşça bir kenardan onları izledim. Boynuna bir boyunluk geçirip dikkatle sedyeye yatırdılar ve ambulansa götürdüler.

"Yakını mısınız?"

"E-evet."

"O zaman siz de gelebilirsiniz."

Buna yüzüm varmış gibi koşarak ambulansa bindim. O an kesinlikle kendimden daha fazla nefret etmiştim.

Hastaneye geldiğimizde onu hızla bir odaya aldılar. Birkaç doktor koşarak geldi ve etrafına doluştular. Hepsi farklı bir şey yapıyordu. Bir süre sonra vücuduna çeşitli aletler bağlayıp hızla başka bir yere götürdüler.

Korkuyordum.. Hayatımda hiç korkmadığım kadar korkuyordum. Onu kaybetmek istemiyordum. Uzun zamandır gülmemiştim ben. Onu tanıyana kadar eğlencelerim bile tat vermiyordu. Onunlayken hayata tekrar bağlanmış gibiydim. Arkadaşlığı bana iyi geliyordu. Ona eğlenmesini söylesem de yaşadıklarımız sonucunda o yokken aslında hiç de eğlenemediğimi öğrenmiştim. Evimize gelirken mutluluğu beraberinde getirmişti. Şimdi ise o masum çocuk benim yüzümden ölümle pençeleşiyordu.

Bir hemşire elinde ufak bir poşetle yanıma geldi.

"Bunlar arkadaşına ait. Onu acilen bir ameliyata almamız gerek."

"Her şey yolunda mı? Lütfen bir şey söyleyin. O yaşayacak değil mi?"

"Bu konuda bir şey söylemek için henüz erken. Elimizden geleni yapacağız."

"Fazlasını yapın. Yalvarırım onu kurtarın."

Eşyaları verdikten sonra omzuma dokunup hafif tebessüm ederek yanımdan ayrılmıştı. Odadan çıkarıldığını gördüğümde koşarak sedyenin yanına gittim ve kan bulaşan elini tuttum.

BUM ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin