THE HACKER

-7-

YAZAR : GALAXYEXO

" Çocuklar , şu koşuşturan Kyungsoo değil mi ? " herkes pencerenin önüne toplanmıştı . Kyungsoo dışarıda koşturarak binaya girdi ve kısa sürede yanımıza ulaştı .

" Sorun ne ? Fazla heyecanlı ve yorulmuş gözüküyorsun " dedi Jongin .

Nefesini zar zor toparlayan Soo , sonunda konuştu .

" Büyük şirket olan 'Rising Devil' ı bilirsiniz herhalde. "

" Elbette kim bilmez ki? "

" Sıradaki hedefimiz onlar!!" heyecanını çok çabuk belli etmişti . Onlar gibi güçlü ve arkası olan bir şirketi nasıl hizaya getirecektik ki ?

" Hevesini kırmak istemem  Soo ama onlara birşey yapmamız biraz mümkün değil . " dedi luhan.

" Herşey planlandı desem mümkün olabilir Lu . "

" Peki ama ne yaptılar ? "

" Kendi ürettikleri ürünler tam olarak kendilerine ait değil . "

" Tam olarak kendilerine ait değil  derken ? "

" Şöyle ki , yasal olmayan yollar ile mal kaçakçılığı yapıyorlar ve ayrıca ürünün hakettiği değerden çok daha fazlasını bizlere kekliyorlar . Ayrıca dolandırılıcık gibi bir çok şey yüzünden haklarında yasal uyarılar gelmiş fakat olan olayları para ile ört bas etmeyi başarmışlar . "

" Herşey iyi güzel de şu planı bize de anlat istersen . " soru sorar gibi bir cümle kuran Chanyeol da heyecanlı görünüyordu .

" Pekala , bu iş çok kolay olmayacak çünkü çok büyük bir şirket ve biz 12 kişiyiz . Yani herşeyi yavaş yavaş ve düzgünce yapmalıyız . İlk olarak bazı belgeler ve kodlar için şirketin ana binasına gitmemiz gerek depoda bir arşiv olduğunu duydum." cebinden katlanmış bir kağıt çıkardıp açtı .

" İşte harita! " yüzündeki gülümseme komiğime gitmişti .Herkes ona benim baktığım gibi bakıyordu .

" Kyungsoo... bu kağıt parçasına ihtiyacımız yok bebeğim . İstersen senin için 5 dakikada bunun daha işe yarayanını çıkartabilirim . " Jongin eliyle Kyungsoo'nun başını okşadı .

" Peki , o zaman sen o harika yeteneklerinle bize bunun daha iyisini çıkar ben diğerlerine planı anlatmaya devam edeceğim... " Kyungsoo'nun sesindeki ima yüzünden gülüşenler olmuştu.

" Her neyse , arşiv kapısından içeri girmeden önce parmak izi algılayıcı cihaz karşımıza çıkacaktır ve ben bunuda hallettim . Şirketin yöneticilerinden birisinin parmak izini almayı başardım . Bunu nasıl yaptığımı sormayın çünkü düşündükçe terlememe yol açıyor . " ifadesinden onu epey bir zorlaştırdığı belli oluyordu.

" Arşive girdik ve şimdi dağılıyoruz gerekli olan dosyaları hangi bölüme dizmiş olduklarını öğrendim bunu o gün sizlere söyleyeceğim . "

" Peki ya kodlar ? " sorduğum soruyla uyanmış gibi yanıt verdi .

" İyi hatırlattın Baek ! Kodları bulmak bizi epey zorlayacak . Arşivde onlar için bir kasa olduğunu tespit ettim ve her bir kasanın şifresi vardır öyle değil mi ?"

" Herşey iyi güzelde şunu atladın , bu şirkete nasıl gireceğiz ? " diye sordu Sehun .

" Kapıdan olmadığı kesin . " Kyungsoo göz Sehun'a göz kırptı . Ne yani uçmalı mıydık ? Eh sadece hayatımda neden aksiyondan başka birşey yoktu ?

Herkes dağılmıştı ve ben bugünü yanlız geçirmeye karar vermiştim . Karanlık sokakta ayağımı sürterek ilerlerken aklıma eski yurt binama gidebileceğim geldi . Belki şuan kapalı olabilirdi fakat en azından çocukluğumun geçtiği bahçeyi ve o yolları görebilirdim .

Uzunca yürüdükten sonra gelmiştim . Dış cephesi hala aynıydı , bahçeye doğru ilerledim . Yıllar önceki oyun alanı hala aynı yerinde duruyordu ve ayrıca eskisinin ta kendisiydi . Bunca yıllık şeyleri hala nasıl kullanabiliyorlardı ? Devlet ne kadar da iyi bakmış buraya... göz devirdim . Kapıdaki güvenliğe görünmeden biraz burada vakit geçirebilirdim . Eskiden yaptığımız şeyler ve oynadığımız oyunlar aklıma geldi . Hepsi özel ve güzeldi. Uzun ve yaşlı meşe ağacına kurulan salıncağa oturup güzel havayla birlikte nostaljiyi yakalamıştım . Bu bahçe ve bu bina herşeyimle herşeye tanık olmuştu . Salıncaktan inip bahçe çıkışına ilerledim .

" Kim var orada ? " sıçtım , kapıdaki güvenlik sesimi duymuştu ve birazdan buraya gelirdi .

Adım sesleri yaklaştıkça bir adım geriliyordum . Kaçmak nasıl olurdu ? Eğer koşmazsam beni sapık veya suçlu sanardı ve bu hiç iyi olmazdı özellikte EXO 'dan biri isen bu hiç iyi olmazdı .

Koşmaya başladım , arkama bakmamam gerekirdi zaten niye bakayım ki adamın arkamda olduğunu duyabiliyordum . Olmadığım kişiliklere büründürüyordu . Hırsız , sapık , katil ...  Ara yollardan birine saptım ve bir apartmanın içerisine girdim.Göğüsüm hızlı bir şekilde inip kalkıyordu . Umarım burada oturan insanlar seslerimizi duymamışlardır . Adam gittikten sonra apartmandan hızlıca çıkıp son hız ters yöne koşmaya başladım. Arkama tekrar bakman için başımı döndürdüğümde hızım kesildi . Yine birisine çarpmıştım . Başımı yukarıya hizaladım ve Chanyeol'u gördüm .

" Chanyeol ? Ben çok özür dilerim seni görmemiştim . Ne aptalım Tanrım... şey iyi misin ? "

" Görmeni beklemiyordum ve evet iyiyim . "    " Neden koşuyordun ? " peki sen neden bana soru soruyordun ? Sormaması için değil benimle iletişime geçmesi tuhaftı . Benden hoşlanmıyordu zaten...

" Um.. şey birisinden kaçıyordum. "

" Kaçıyordun ? " başımı onay vererek salladım . Sessiz sokağın başından gelen ürkünç sesle ikimizde bakışlarımızı aynı yöne çevirdik .

" Hey , sen! " O adam eliyle beni işaret ediyordu ve buraya koşuyordu . Tanrım ! ne günah işledim de hayatım böyle anlamsızdı ?

Koşmaya başladığımda benimle birlikte gelen Chanyeolu gördüm .

" Peki sen neden koşuyorsun ? " gözümü ona hizalamadan tek nefeste söylemiştim . Koşarken konuşmak zordu .

" Beni seninle konuşurken gördü ve bu demek olur ki seni bulamazsa bana gelicektir . İstersen durup kim olduğunu söyleyebilirim . " başımı ona çevirdim , sırıtarak söylemişti.

" Pekala o zaman beni takip et . " yineboş bir sokaktan girip iki dar duvar arasına girdim . Umarım bizi görmezdi . Duvar dar olduğundan Chanyeol üzerime baskı uyguluyordu ve sırtım duvara değiyordu . Pozisyonu ayrıca açıklamaya gerek yoktu...

Bir kaç dakika bu şekilde durduktan sonra Chanyeol kulağıma sessizce "Gitti " dedi .

" Kurtulduk! " elimi refleks ile çakması için havaya kaldırdım . İlk önce tepki vermesede daha sonra  karşılık verdi . Saat geç olmuştu ve sessiz sokakta sadece biz varız gibi görünüyordu . Chanyeol 'un yüzüne vuran sokak lambasına teşekkür edip sarılmak istiyorum . Gülümserken ki kısılan gözlerini ve bükülen güzel dudaklarını görmemi sağladığı için . Kabul ediyorum , sapığın tekiyim .

" Geldiğin için teşekkür ederim . O adamdan kurtulmak zor olurdu . "

" Neden kaçtığını anlatacak mısın ? "

" Eski yurdumu görmek için oraya gittim bahçede vakit geçireyim derken kapıdaki güvenlik beni fark etti ve yanlış anladı . Bende koştum oda  beni takip etti . ". " Herneyse şuan ondan kurtulduk . "  gülümsedim , ilk defa Chanyeol ile böyle bir iletişim haline geçmiştim iş hariç benimle konuşmazdı .

" Baekhyun, seni son zamanlarda kırdım hemde oldukça , özür dilerim . Sana karşı soğuk davranıyordum , gruba yeni birinin gelmesi pek hoş olmayacaktı ve hoşuma gitmemişti Sehun'u kırmak istememiştim. Üzgünüm " vay canına! Bu baya hızlıydı . Üzgün olduğunu söyledi ve özür diledi . Buna aklım almıyordu .

" Pekala , affediyorum fakat tekrar aynısı olursa bedel ödemek zorundasın . " tek kaşını kaldırıp 'durumumun vahim ' olduğunu belli eden bakışlarla birlikte başını iki yana salladı .

Biraz daha  yürüdükten sonra ortamdaki sessizliği bozdum .  " Burada ayrılıyoruz , yarın görüşürüz." el sallayıp ara sokaktan geçtim Sehun'a gidecektim . Başımı arkaya çevirdiğimde Chanyeol'unda elini kaldırıp hafifçe salladığını gördüm . Belki de aramızdaki buzlar eriyordu .