Yüzümden akan yaşla gözlerimi açtım.Hemen yanımda Beril ve başıma üşüşmüş insanlar...Üzerinde en ağır yükleri taşıyormuş gibi gözkapaklarım ağırlaşmış,hep kapanmak istercesine yavaş yavaş kırpıyorum."Hande,Hande ne oldu sana?" sesinden korktuğu belliydi Beril'in.Azıcık açabildiğim gözlerimle onu takip ettim.Usulca ayağa kalktı,saçlarını yana attı,başımdaki kalabalığı dağıttı.Gözyaşlarım yine yavaş yavaş süzülmeye başladı.Beril beni koltuğa uzandırttı,çorbamı getirdi ve yüzüme iyice bakıp "Beril ne oldu?" diye sessizce fısıldadı.Aslında doğrusunu isterseniz,ne olduğunu ben de tam anlayamamıştım.Geçmişim yine bana fısıldadı.Rüzgarlarım da yoktu ki geçmişin o fısıldadadıklarını fısıldayabileceğim...Gökyüzüm de yoktu ki; kocaman dertlerimi içine hapsedebilecek...Ben,ben aslında yalnızım,hep yalnızdım.Anlatsam Selin'e anlayamaz dilimi,yabancı gelir ona.Hani yabancı ülkeden gelen biriyle konuşurken ne dediğini anlayamazsınız ya işte ben de hiçlerin ülkesinden geldim.Kimse bilmez benden başka "Hiçce".Kimse anlayamaz dediklerimi..Ben bir hiç'im,Kocaman bir hiç,kocaman bir boşluk ve gökyüzünden ürken bir kızım...
"Hande!" sesiyle irkildim,yine dalmıştım.Boğazımı temizledim,yüzümü ovuşturdum."Beril,problem yok;gökyüzüne,yukarıya bir anda bakınca insanın başı dönüyor,kötü oluyor ya öyle oldu işte.Baya kötü olunca da ağlamışım zaten" Tekrar yüzümü ovuşturdum.Hafifçe tebessüm ettim.Ayaklarımı iyice uzatıp,yastığı yatabileceğim konuma getirdim.Elime telefonumu alıp instagramı karıştırdım.-Kafamı dağıtmak için her türlü şeyi deniyorum da-Sıkılınca kitap okumaya başladım.Biraz işe yaradı gibi çünkü uykum gelmeye başladı.Fırsattan istifade hemen gözlerimi kapadım ve uyudum.Aslında uyumak denir mi bilmiyorum çünkü uyuyamamıştım Bir insan nasıl olur da kalbi o kadar hüznün kollarındayken kendini uykunun kollarına bırakabilir? Uyku,kalbinde boşluk olmayanların işidir bence.Çünkü kalbinde boşluk olan insan gözlerini kapattığında hep o boşlukları tamamlamaya çalışır.İşte ben de ne zaman kapasam gözlerimi tamamlamaya çalışıyorum o boşlukları.
Gözlerimi iyice yumdum ve bugünü bir gözden geçirdim.Benim için önemli bir gündü ama her önemli gün gibi bu da geçmişti hem de kötü olarak.Bayılmıştım.Ve neden bayıldığımı,neden ağladığımı neden geceye bir anda kendimi teslim ettiğimi biliyordum.
-
Düşündüklerimi unutmak istercesine gözlerimi odanın içinde gezdirdim.Kendimi oyalayacak başka şeyler bulmaya çalıştım.Ayağa kalkmaya halim olmasa da kendimi zorladım.Belki de en iyisi bir kitabın içinde bulmaktı kendini.Kendimi kötü hissettiğimde hep yaptığım bir şeyi yapıcaktım bugün.Bir kitapta okuduğum gibi...
"Ne zaman kendini kötü hissedersen,bir kitap seç ve o kitapta kendini bul.O cümlelerde ruhunu hisset,yalnız kalma"
-
Gözlerimi kapatıp raflardan bir kitap seçtim.Sonra rastgele bir sayfayı açtım.Korkarak araladım gözlerimi.Çünkü bazı cümleler,en büyük düşmanından bile daha kötü yapar insanı...
Sayfada elimi gezdirdim ve derince bir nefes alıp cümleyi okumaya başladım
"Sanki içimde başkalarından değil de kendimden kaynaklanan bir sır taşımaktayım''
Yumdum gözlerimi ve benle birlikte tüm gece yumdu gözlerini..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞİİR MAVİSİ
FanfictionMavi... Kurtulmak istediğim ama kurtulamadığım bir renk...Bir insanın hayatı nasıl olur da "mavi-siz" olamaz? Unuttum dedikçe her yerde karşıma çıkıyor ve beni yine kalbimle yalnız bırakıyor. Ferahlamak için dışarı çıkıyorum ,gökyüzü "mavi" Taş atı...