"Herkes kalksın!" diye çardırların demirlerine vura vura bağıryordu hoca.
"Bu hoca sabah sabah ne bağırıyor ya?" diye kalktı Eda ve çadırdan çıktı. Sonra ben ve Melek'de çadırdan çıktık. Herkes gözlerini avuştura avuştura hocaya bakıyordu.
"Bu gün herkese malzemeler verilecek ve herkes kendi yemeğini yapacak" dediklerinde erkekler ofladı.
"Hocam biz yemek yapmayı nereden biliriz? Erkeğiz biz" diye biri konuştu.
"Bende erkeğim ama yemek yapıyorum" diye cevap verdi hoca. Sonra herkese sırasıyla domates, kaşar peyniri, yeşil biber, salatalık, yumurta, çay, su ve ekmek verdi. Diğer malzemeler de yani çaydanlık, ateş, bıçak, rende iki tane tü, kap ve benzeri şeyleri getirdiler.
"Bunlarla menemen yapabiliriz. Yanına da çay oh mis" dedi Melek.
"Aynen bencede." dedi Eda. Ve ben çay suyunu koyarken, Eda dometesi rendeliyor, Melek ise biberleri doğruyordu.
"Ha eda domatesi rendelikten sonra suyu kaba dök. Dometesin suyu olmayınca daha güzel oluyor" dedim. O da başını salladı.
On dakika da menemeni yapmış, çayları bardaklara koymuş afiyetle yiyorduk. Erkeklere baktığımızda bazıları hala yemeği hazırlamaya çalışıyorlardı. Bazıları ise menemene bakıyorlardı.
"Oh iyi oldu onlara aç kalsınlar" dedim.
"Bize gülmek neymiş görsünler" dedi Melek.
Yemeğimizi yedikten sonra ortalığı toplarken erkeklerin bazıları çoktan yemeğe başlamış, bazıları ise yeni oturmuştu.
"Bu gün ateş başı olacak mı?" dedi Melek.
"Ay! Olur inşallah hatta biri gitar çalıp söylerken bana bakar" dediğinde kafasına vurdum.
"İlir inşiliih hitti biri gitir çilip siylirkin bini bikir. Salak mısın kızım burada ki her erkek sapık. Ben size söylemeyi unuttum. İki erkek bizim hakkımızda ne dedi biliyor musunuz?" dedim. İkiside başını olumsuzca salladıktan sonra devam ettim. "'O kızlarla neler yapılır ya' dedi biri. Sonra başka bir erkek 'He valla birini sen, birini ben, birini de Mert alır' dedi. Ve bende sinirlenip yanlarına gittim. Sonra bağırırken şimşek çakıp gök gürlediği için korkup çığlık attılar" dedim.
"Sapıklar" dedi Melek 'r' yi uzatarak.
"Kim dedi göstersene" dedi Eda etrafına bakıp. Bende etrafıma baktım ve o çocukları gördüm. Bize bakıyorlardı. Bende onlara baktığımı belli etmemek için etrafa göz kestirdim. Sonra da kızlara döndüm.
"Bize bakan üç hayvanı görürseniz..." derken Eda sözümü kesip "Köpekler" dedi.
"Evet o üçü de köpek" dediğimde Eda eliyle arkamı gösterdi.
"Hayır! Hayvan olan köpekler" dediğinde arkama baktım. İki tane köpek bize doğru koşuyordu. Melek çığlık atarken "Çadıra girelim!" diye bağırıp çadıra girdim. Sonra Melek ve Eda'da girdi. Köpekler havlaya havlaya bizim çadıra girmeye çalışıyordu.
"Ne buldular bizde ya?" dedi Melek.
"Köfte?" dedi Eda.
"Ne köftesi?"
"E şey ben gelirken köfte getirmiştim de"
"Nerede?" dediğimde bavulunu gösterdi. Bavulun içinden köfteyi aldım ve çadırın penceresini açıp köfteyi fırlarttım.
"Eda köfte niye getiriyorsun sen ya?" dedi Melek.
"Acıkınca yeriz diye"
"Çiğ çiğ mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Erkek Kampında 3 Kız
Adventure"Bazen sadece 'Köfte' olmak istersin" •••••••••••• Yanlışlıkla bir kampa gidiyorusunuz. Ama durun biraz! Bu bir erkek kampı. Bir 'Köfte'nin ve 2 arkadaşının erkeklerle olan imtihanı... Deniz, Toprak ve Ozan'la sevgi ile karşılaşırken, Can, Mert ve T...