Gözlerimi açtığımda kapkaranlık bir yerdeydim. Başım ağrıdan çatlıyordu. Hafızamı zorlamaya çalıştım. Hatırlamıyordum. Kaçırılmış olabilirdim. En son koşuyordum. Isırılmış da olablirdim. Elime bir bez bağlanmıştı. Kapının arkasından sesler geliyordu. Kapı açıldı ve içeri uzun boylu biri girdi. Karanlık olduğu için yüzünü tam seçemiyordum.
-Merhaba. Uyanmışsın. Şimdi eline bir bakalım.
-Neredeyim ben? Noldu bana? Kaç saattir uyuyorum?
-Dur bakalım sorularını yavaş yavaş sor. Burası bizim sığınağımız. Yani burada saklanıyoruz. Isırıldın. Biz de seni buraya getirdik. Yaklaşık 10 saattir uyuyorsun.
-Isırıldım mı?
Yatağın yanındaki küçük sehpadan kremi aldı.
-Evet. Isırıldığımızda, tabi yara çok büyük değilse bu kremi sürüyoruz. Kardeşim de ısırılmıştı. Onda işe yaradı.
Başımı tamam anlamında salladım.
-Buraya nasıl geldiğimi hatırlamıyorum.
-Isırıldığında yakın zamanda gerçekleşen olayları hatırlamayabiliyorsun. Kalkabilecek misin?
Birkaç gündür uyuyamamıştım. Şimdi uykumu almış, kendimi iyi hissediyordum.
-Merak etme burada güvendesin.
Gülümsedim. Bezi elimden çıkardım.
-Benimle dalga mı geçiyorsun? Isırılmamışım.
Elimde hiç bir iz yoktu. Sinirlenmiştim.
-Dalga geçmiyorum. Kremin etkili olduğunu biliyordum. Ama bu kadar etkili olduğunu gerçekten bilmiyordum. Ben de çok şaşırdım.
Daha önce bir kremin bu kadar etkili olduğunu hiç görmemiştim. Eğer gerçekten ısırıldıysam bu krem muhteşemdi. Hala kremin etkisindeyken dışarıdan gelen çığlık sesiyle irkildik.
Bu bölüm biraz kısa oldu. Ve çok fazla diyalog oldu. Ama ileriki bölümler daha uzun olacak. Okuyanlar yorum yaparak görüşlerini bildirirse çok mutlu olurum :)
