BU ÇOCUK KESİN SERSERİ

44 4 0
                                    




Eve vardığımda ılık bi duş aldım. Yemek de yedikten sonra biraz internete giriyim diye düşünerek facebook'a bi göz attım. Ama bunu hiç beklemiyodum. Arkadaşlık istekleri kısmında büyük harflerle bi adet EMRE KAYA beklemiyordum. Tabiki kabul etmicektim. Bu çocuğun derdi neydi benimle ? Önce tehtit et sonra istek  at. İsteğini kabul etmesem de profilinde gezinmemde bi problem olacağını sanmıyorum ve Emre'nin fotoğraflarına bakmaya başladım. Bu kadar tatlı olmayı nasıl başarıyodu bu çocuk. Bİ insanın gülüşü bu kadar güzel olabilir miydi ? Ahh yoksa ben bu çocuktan hoşlanmaya mı başlıyodum. Ahh saçmalama Melis diye geçirdim içimden. Alt tarafı yakışıklı bi çocuk ne var bunda. Bi kaç fotoğrafa daha baktıktan sonra bi tanesi dikkatimi çekmişti. Yanında güzel bi kızla çekinmişti. Aklıma gelen ilk işey acaba sevgilisi var mıdır oldu. Ahh sanane Melis sana mı düştü diye geçirdim içimden. Annemin bana seslenişiyle hemen facebooktan çıktım ve aşağı doğru indim. Okul formamı da almışlardı. Her ne kadar yüzlerini daha çok  pazar günleri görsemde, bana değer veren bi ailem olduğu için de çok şanslıydım. Benim okuluma çok önem verirlerdi.

-Tatlım biz geldik, dedi .

-Hoşgeldiniz, diyerek ikisininde yanağına öpücük kondurdum.

-Nasıl geçti günün ?

-Güzeldi işte klasik bi gündü

Aslında tek farklı olan şey Emre'ydi. Bana neden boyle davrandığına anlam veremiyodum. Kimseyle düşman olmak istemiyorum ama yine de Emre'ye bulaşmak hoşuma gidiyodu. Umarım bana fazla karışmaz. Ne kadar onunla uğraşmak hoşuma gitsede. Düşman olmak istemiyodum. Serseri tipi vardı onda. Belli ki öyleydi.

-Hmm anladım tatlım sevdin mi okulunu, dedi

-Bunu zaman gösterecek dedim ve yukarı odama çıktım. Yorulmuştum ve uykum gelmişti. Biraz erken olsa da sonuçta erken kalkacağım diye düşünerek uyudum.

**************************

Sabah olmuştu. Alarmın o lanet sesiyle uyandım. Yüzümü yıkadım ve okul formamı giydim. Hızla aşağı indim. Annem kahvaltıyı hazırlamıştı,  bugün erken çıkmışlardı. Kahvaltımı bitirdim ve servisin korna sesiyle evden çıktım. Servise bindiğimde Duru'yu görmüştüm. O sıcak ve samimi bakışlarıyla bana baktı ve

-Günaydın, dedi

-Günaydın, bu serviste olmana sevindim.

-Aynen ya iyi oldu sıkılıyodum ben de, dedi. Yaklaşık 15 dk sonra okula geldik.

-Benle oturursun herhalde, dedi

-Deniz'e ayıp olmaz umarım

-Yok ya bişey demez, zaten bizi tanıştıran o iyi anlaşmamıza sevinir tabi dedi

Bu günde Duru'nun yanına oturdum. Sabah Emre'yi görünce bi değişik oldum. Beni görünce mal mal sırıtarak

-Evlerimizin yakın olmasına sevindim. Sık sık buluşuruz, dedi.

Ahh şaka olmalıydı bu. Benle eğleniyor muydu bu ? Ben bunları düşünürken Duru araya girdi

-Bas git Emre. Git başka oyuncak bul kendi. Kız daha yeni, kendi saçmalaıklarına alet etme kızı, dedi.

Niye bu kadar tepki vermişti acaba ? o kadar da kötü biri miydi ? Emre takmıyomuş gibi bi bakış atarak yanımızdan uzaklaştı ben de Duru'ya dönerek

-Ne demekti o ? diye sordum

-Bence bu çocuğa bulaşma çok tekin biri değil. Kızlarla gönül eğlendirmek için takılır. En uzun ilişkis bile bi hafta sürmüştür, dedi. Hem bunun bide peşini bırakmayan yüzsüz bi kız var. O da psikopat kafayı Emre'le bozmuş. Şu ana kadar Emre'yle çıkan kızların hiç biri sağlam kalmadı. Kolu kırılan ayağı kırılan falan oldu. Yani pek takma ve bulaşma ona derim, diye de ekledi

Bişey demedim. Düşündüklerim de haklı çıkmıştım. Bu çocuk sağlam biri değildi. En iyisi uzak durmak diye düşündüm ve hocanın gelmesiyle kitaplarımı çıkaracaktım ki o da neydi ? Aklımda 2 soru vardı. Bu neydi ? Nerden gelmişti ve kim koymuştu bunu çantama ?

************************

Tatlı TesadüflerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin