Tatlı Tesadüfler

GİZLİ Bİ HAYRAN

Hocanın şşşşt demesiyle önüme döndüm. Duru ne oldu dediğinde elimdeki mektubu ve bi demet papatyayı gösterdim, üstünde gizli bi hayranın yazıyordu. Bunu Emre yazmış olabilir miydi ? Bi an saçmalama Melis diye düşündüm. Aslında gayet mantıklıydı ama neden bi mektup yazsın ki ? Pek dikkat çekmeyerek mektubu okumaya koyuldum ve okumaya başladım.

******************

Selam Meliscim

Ben gizli bi hayranın. Sana zararım dokunmaz sakın korkma benden. Senin hakkında her şeyii biliyorum. Annenin adı Sibel babansa Selçuk. Tek kardeşsin ablan abin  ya da kardeşin yok. En sevdiğin renk bordo. İstanbul'a İzmir'den geldin. Babanın birçok yerde şirketi var bu yüzden durumunuz da baya iyi. En sevdiğin çiçek papatya. Ayakkabı numaran 37. Çok güzel narin bi kızsın. Sana bakınca kayboluyorum ama bi bakıma kendimi buluyorum. Sana bakınca huzur buluyorum. İlk görüşte aşk saçma gelirdi her zaman inanmazdım ilk görüşte aşka. Ama sen, saçma bişey olmadığını anlattın bana. Şimdilik kim olduğumu bilmesen iyi olur. Belki cesaretimi toplar karşına çıkarım. Umarım sende beni tanıdığında seversin.

*****GİZLİ Bİ HAYRANIN******

Yok artık benim hakkımda bu kadar şeyi nerden biliyordu bu çocuk. Kimdi bu ? Ayakkabı numarama kadar herşeyimi biliyordu. Bi de papatya vardı tabi. Papatyalara bayılıyorum. Bu çocuk her kimse cidden çok romantik biriydi galiba. Ben böyle düşünürken Duru'nun tepkisiyle irkildim.

-Ohaaa kızım. Kim bu çocuk

-Bilmiyorum ya ama kimse psikopat olmalı ayakkabı numarama kadar her şeyi biliyo

-Şu çiceklere bak yaa. Çok romantik.

-Neresi romantik ya resmen psikopat çocuk kim bilir evimi falan da biliyodur. Ya bana zarar verirse. Hayır yani hakkımda söylediği her şey doğru

-Korkma benden sana zarar vermem diyo ama

-Yapma duru, tanımadığımız birine mi güvenicez ?

-Haklısın ama korkma bişey olmaz,dedi

Zil çalmıştı Duru'yla beraber kantine indik. Bi süre sonra Deniz geldi. Duru'ya kaş göz işareti yaptım bişeylerden bahsetmesin diye.

-Selam, dedi Deniz

-Selam dedik Duru'yla aynı anda.

-Nasıl gidiyo diye sordu.

Aslında gitmiyo dicektim ama nedenini sorarsa uzun uzun anlatamazdım üşenirdim.

-İyi gidiyo, dedim.

Günüm klasik geçmişti. Derse girip çıkıyoduk. Çıkış zili çaldığında Duru'yla servise bindik

--EMRE'DEN--

İlk ders full Melis'i izledim. Mektubu okurken tedirgin olduğu belliydi. Kendime inanamıyordum. Bu kız benim aklımı tekrar nasıl başımdan almıştı bilmiyorum ama bu kız tekrardan ilgimi çekmeyi başarmıştı. Pek belli etmicektim ama zamanla belli edebilirdim. Melis hakkında her şeyi biliyodum zaten. Uzun bi zaman sonra onu tekrar görmek beni şaşırtmıştı. İzmir'de onu en son gördüğümden beri baya değişmişti. Başta tam çıkaramamıştım ama sonradan anlamıştım. Mektupla papatyayı çantasına koyana kadar canım çıkmıştı. Biri görcek diye ödüm kopmuştu açıkçası. Bence gayet romantikti. Bu daha başlangıçtı. Umarım korkmamıştır. Onun dışında Deniz'e sinir oluyordum. Sürekli Melis'in dibindeydi. Ona sürekli öldürücü bakışlarımı atıyordum. Tabi yazık nedenini bilmiyordu ama böyle giderse anlar nedenini. Ben bunları düşünürken Berk bana seslendi

-Hadi oğlum gitmiyo muyuz ?

-Tamam geliyorum, dedim

-Ne düşünüyosun bu kadar

-Uzatma işte Berk, dedim.

Kimi olucak bizim sınıfa yeni gelen şu güzel kız Melis'i düşünüyorum dicek halim yok

************************