♝3♝

898 60 11
                                    

Medya: Pamira

Pamira Akın

Zil gürültülü bir şekilde çalınca, kafamı sanki mümkünmüş gibi sıraya daha da gömerek vazoları saymaya başladım. Kuzu değil, vazo.

Vazo 1, vazo 2, vazo 3,....... Vazo,31-

"Psiko! Kalk lan sıradan, kantine ineceğim."

Bu kız harbiden cenabetti. Bilerek mi yaptı lan acaba?

Kafamı istemeye istemeye kaldırdım ve baygın bakışlarımı yüzüne diktim.

"Tostunu az önce bitirdin?" gözlerini devirdi.

"Sana ne lan? Belki şimdi acıktım, çekil hadi, yoksa ben çekerim!" ayaklarımı sıranın yan tarafına çekerek geçmesini sağladım.

Sıradan çıkar çıkmaz ellerini deri ceketinin ceplerine sokmuş, ve buz gibi ifadesiyle insanların yüzüne bakmadan sınıftan çıkmıştı.

Sude... Garip bir kızdı. Yani, dışardan birisi onu görseydi, böyle düşünürdü. Ama bize karşı tavrı tamamen değişikti.

Ayça, içi dışı bir gibi görünsede değildi işte. İçinde kopan fırtınaları bir biz biliyorduk.

Sude soğuk birisi olsada, fazlasıyla fedakardı. Yani bize göre.

Hala Sude'nin arkasından bakmaya devam ettiğimi fark edince başımı sağa-sola salladım. Uykusuzluk iyice kafa yapmıştı.

"Ne sınavından bahsediyorsun sen okulla cehennemi karıştırmışsın! Çık o sınavdan o derslerden sen beni hep öğrenci var saymışsın!"

Songül'e taş çıkaran sesiyle sınıfa giren Ayça'ya dik dik baktım. Bir tanesi bile mi normal olmazdı? Bir tanesi?

"Psikoaşkem, naber?" yanağımı öperek sıranın yan tarafına atladı.

Çaktırmadan yanağımı sildim ve gülümsedim.

"Uykusuzum bebekim. Senden naber?" gülsede gözlerini devirmişti.

"Uykusuz olmadığın zamanı söyle be aşkem. Neyse, kanalizasyon pavyonlarında çıkan popü varlıklar gibiyim. Sude'nin deyimiyle; bok gibi." kaşlarımı çattım.

"Birisi bir şey mi yaptı?" gözlerini devirdi.

"Kim ne yapabilir, Allah aşkına? Tabi, edebiyatcı hariç. Kadın sınav yapacak ya! Ve haberi iki ders önce veriyor!" biz Sude ile sayısalcıyken, Ayça sözelciydi.

"Vay tipine soktuğumun kevaşesi." Sude, sakin ve soğuk tavrını takınarak sınıfa girsede, yüzüne gözüne bulaşmış ketçap ciddiyetini bozuyordu.

Bir dakika yemek yemeden duramıyordu, cidden biz topluca normal değiliz!

"Aynen ya! Soksana tipine Sudeaşkem? Kurtar beni şu karıdan bebeğim nolur?" kızacağını bile bile yanına kıvrıldı Ayça.

"Şimdi senin tipine sokacam ben, bekle. Lan eline koluna sahip çık, kaç defa diyeceğim kendimden hoşlanıyorum diye!" elindeki hamburgeri bırakmadan kafasına vurdu.

Evet, arkadaş ne kızlardan nede erkeklerden hoşlanıyordu. Her yönüyle farklı anasını satayım!

"Dün gece öyle demiyordun ama?"

Sude'nin biçimli kaşları tatlı bir sinirle çatıldı. Uyuz oluyordu, bunun ikimizde farkındaydık. Ama uyuz olunca çok tatlı oluyordu lan!

"Ar damarını siktirtme bana asalak. Faktır git sınıfına, yoksa ben fakacağım seni." düz sesi ve çatık kaşlarıyla hamburgerini yemeye devam etti.

TATLI BELALARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin