Gizli Saklı

Hayat İle Tanışmak

Dünya; milyarlarca insan, her insanın içi milyarlarca dünya ile dolu. Eğer dünyaya sığamıyorsanız, o milyarlarca insanın içindeki dünyalardan biri bile sizi kabul etmiyorsa, hayat işte o zaman zorlaşmaya başlıyor. Koskoca dünya, her insanın da içi sonsuz bir derya, ama mesele o dünyaya sığabilmek, işte bazen bu çok zor olabiliyor.
İnsan öyle bir varlık ki anlaması bazen çok kolay olsa da bazen çok zor olabiliyor. Bunun en güzel örneği yıllarca her işte ailesinin onayını alma gereksinimi duyan, yaptığı her şeyi ailesine gösteren, onların hoşnut olduğunu bilmekten keyif alan ve adeta ailesi için yaşayan bir insanın bir anda tam tersi bir kişiliğe bürünmesidir. İlk olarak aileden gizlenilir, evdeki mesken artık oturulup sohbet edilen salon, mutfak gibi yerler değil kendi odası olur bu kişinin. Telefona, bilgisayara şifreler konulur. Muhabbet aileyle değil de arkadaşlarla edilecek bir hal alır. Bir utangaçlık ve bir çekingenlik başlamıştır. Arkadaşlar ile ailenin aynı ortamda bulunması çok rahatsız edicidir. Sebepsiz gerginlikler başlar. En ufak şeylerden öyle alevli, sürekli, can acıtan, daha da kopmalara sebep olan bir hal alır. Bu olay öylesine birdenbire ve öylesine keskin hatlarla kendisini belli etmiştir ki onu tanıyan herkes şaşkına döner. Ebeveynler oturup kara kara düşünmeye, çocuklarının bu birden bire kendilerinden uzaklaşması durumu karşısında birbirlerini suçlamaya başlamıştır bile çoktan. Heleki bu durum bazıları için çok çok daha farklı boyutlarda cereyan eder.

Kamuran işte bu dünyaya doğuvermiş, bu hayat yokuşunda kimi zaman cennet bahçelerinin rahiyasında mest olan, kimi zaman da cehennem ateşinin ortasında etleri kavrulup kuruyasıya yanan...

Herkes için böyle değil midir zaten hayat? Herkesin mutluluk tablosu bir sinüs grafiği değil midir?

(Rahiya: koku, güzel koku)