Gözlerimi açtığımda, Newyork' un ışıltısı perdeden yansıyordu. Ellerimle gözlerimi avuşturup hemen yataktan kalktım. Bu benim için çok ama çok önemli bir gün. Hemen hazırlandım. Hafif makyaj, kırmızı bir elbise, siyah topuklu ayakkabı , siyah çanta. Aynada hazırlanırken gözüm bir anda kendime takıldı adeta podyumda yürüyen bir kız gibiydim. Ve bir an içimden "Ne kadar da güzelsin jane.'' diye geçirdim. Son olarak şöyle kendime bir göz attım ve evden çıktım. Newyork' un o sessiz sokaklarında yürürken, aklıma çocukluğum geldi. Çocukken hep bir gün büyüyünce Newyork'a gidip orada yaşayacağım diyordum. Evet hayalimi gerçekleştirdim sıra diğer hayalimi gerçekleştirmekte.Onun bu şehirde olduğunu biliyorum. Onu nereye gitse bulurum çünkü onu çoook seviyorum, aşk denen bu olsa gerek. Evet Jamie' den bahsediyorum Jamie brown o kadar yakışıklı, akıllı, zengin daha sayamadığım bir çok şey, benim tam bir çocukluk aşkım. İkimizde aynı yaştayız. Onun her şeyini biliyorum. Burcunu nereli olduğunu hangi takımı tuttuğu vb. Ona o kadar hayranımki hep acaba karşılaşınca bana nasıl bakıcak diye içimden geçiriyordum. İşte bugün çok büyük bir fırsat elime geçti. Bugün Jamie Brown'un röpörtajı var ve büyük bir konferans salonunda. Tabiki biletimi önceden aldım. Ama bu biletler bayağı pahalıydı, bazı kişiler aldı, bazıları alamadı ama biriktirdiğim paralar sayesinde nihayet o konferansa bende katılıyorum.