itiraf

62 2 0
                                    

multimedya : Sarp

*****

sabah kalktığım da aklımda hayla sarp'ın söyledikleri vardı. lanet olsun bu çocuk bana böyle şeyler şöylüyo ama sonra kafayı sıýıran ben oluyorum. kahvaltı etmeden evden çıktım çünkü saat 13.23 ve annemler kahvaltı yapmışlar ve ben kalkmamışım.

sokakta yürürken aklıma mete geldi bayadır uğraşmıyordu benimle. ve bu durum beni hem endişelendiriyordu,hemde sevindiriyordu. bunun altından bir şeyler çıkıcak ama bakalım...

sonunda tekel cafe'ye gelince bir masaya oturdum ve kahvaltı sipariş ettim. daha sonra tek canım sıkılıcağı için sarıç'ı çağırmaya karar verdim. sarınç cevap vermedi. allahallah noldu ki şimdi neden cevap vermedi. neyse burdan çıktıktan sonra bir uğrarım yanına diye düşünürken kahvaltım gelmişti. ben sessiz sessiz kahvaltımı yaparken cafe'nin kapısından mete girdi. lanet olsun görmesin beni görmesin derken çoktan görmüştü...

yanıma doğru gelirken içimi korku kapladı. bana herşey yapabilirdi ve ben buna karşı koyamazdım , bu yüzden de çok korkuyorum.

yanıma oturdu ve "merhaba güzelim" dedi ağzınada bu arada bir patates kızartması atmıştı. ona cevap vermek yerine yemeğimi yemeye devam ettim.

mete "kızım bana bak bana cevap ver tamam mı? sana bir şey dediğim zaman bana cevap verr!!" diye sinirle kolumdan tutunca korktum. al işte sinirlendirdim onu. allahım lütfen bana bir şey yapmasın diye düşünürken ona cevap vermeyide ihaml etmedim yoksa çıldırıcak. "sanada merhaba"dedim yapmacık gülümseyerek. mete "aferin sana. bak nasıl güzel oluyo. neyse hadi yemeği yede seni bir yere getireceğim" dediğinde sinirle "ben seninle hiçbir yere gelmem!" diye bağırınca herkes bize dönmüştü.

mete "öyle bir gelirsin ki!" dedi ve kolumdan çekerek masadan kaldırdı beni. masaya bir miktar para bıraktıktan sonra beni çekiştire çekiştire çıkardı cafe'den. ben elinden kaçmak için debelendikçe o, kolumu daha da sıkıyordu ve bu da canımın yanmasına neden oluyordu.

beni arabaya fırlattıktan sonra oda şöför koltuğuna oturdu ve hızla gaza bastı. "ya beni nereye götürüyorsun, ben seninle bir yere gelmek istemiyorum!! anlasana senden nefret ediyorum. yapma bunu bana. ben seni SEVMİYORUM" dediğimde sinirle bana baktı ve frene basarak beni arabadan çıkarttı.

kuytu köşe bir yerdi. lanet olsun yine aynı şey olmaz inşallah. yine bana tecavüz etmeye kalkmaz. bu sefer elinden nasıl kurtulurum.

geçen sefer beni sarınç kurtarmıştı, şimdi...

ben bunları düşünürken mete beni bir eve sokmuştu. oda girdi ve kapıyıda kilitledi. offf çok korkuyordum ondan ve şuan bana pek iyide bakmıyordu.

bana yaklaşıp ellerimi tuttu. ve beni kendine çekti. lanet olsun, lanet olsun, lenet olsun...

kendimden de ondan da nefret ediyordum.

herkes'den, herşeyden şuan ki korkum çok fazla...

bana yaklaştıkça yaklaşıyordu. lütfen ya birisi gelsin beni burdan kurtarsın. bir mucize olsun. gözlerim dolmaya başlamıştı bile. bu sefer onda kaçamayacaktım. bunun farkına vardım. ama yine de bir mucize olsun, lütfen...

bana yaklaşıp kulağıma "sana bir şey yapmayacağım bu sefer. lütfen benden nefret etme leya lütfen"diye fısıldadığinda gözümden bir dama yaş akıp, düştü.

benden uzaklaşarak gözlerimin içine bakıp. "sadece seninle olmak istiyorum, senin gözlerinin içine bakmak, seninle vakit geçirip eğlenmek. çok şey mi istiyorum ya söylesene leya, sediğim kızı korumak ve onunda beni sevmesini, istiyorum. çok mu yaaa !!" diye söylediğinde üźülmüştüm onun için. ama tabiki ona dair içimde bir gıŕam bile sevgi yoktu.

TERS DÖNGÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin