sabah kalktığımda gözlerim acıyordu o kadar ağlamıştım ki...
yataktan kalktığımda çok halsizdim. nedenini bilmiyorum ama heryerim ağrıyordu. dün olanlardan sonra ben ne diyecektim sarpa, 'senin o kelimelerinin gercekten kendin dediğine inandım ama olmadığını öğrenince üzüldüm mü ?
hayatta diyemem, nolucak bilmiyorum ama kendime çeki düzen vermem lazım.
bunları düşünürken bir yandan da banyoya doğru ilerliyordum. banyoya vardığımda üzerimdekileri çıkartıp sıcak suya girdim ve rahatladım. duş iyi gelmişti. duştan çıktıktan sonra birazcık kendime gelmiştim. odama ilerlerken annem de kahvaltıyı hazırlıyordu. beni görünce hızla yanıma gelip "kızım sana dün noldu ?" dediğinde "bir şey olmadı annecim sadece yorgundum ve eve geldim" dedim. annem pek inanmışa benzemiyordu fakat onaylamıştı. bende odama doğru ilerledim.
odama girdim ve dolabıma doğru ilerledim. dolabımı açtım ve ne giyebilirim diye düşünmeye başladım. dolabımdan beyaz kısa pileli bir etek üstüne de siyah bir büstüyer giydim. ayakkabı olarak da beyaz siyah çizgili adidas superstar giydim. saçımıda salık bıraktım.makyaj da ise sadece rimel sürmekle yetindim.
aşağıya indiğimde babam masaya oturmuş ve gazetesini okuyorda benim geldiğimi görünce bei yanına çağırıp sarıldı. daha sonra ise "bu etek ne!!" diye kızdı. evet babam boyle biri. "ya baba sıcak bırakta giyiyim" dediğimde babam "bidaha görmicem ama " dediğinde bende tamam dedim. her kısa giydiğimde aynı şeyi söylüyor ama ben yinede giyiyorum.
masaya oturdum bende, masada sadece buğu yoktu. "anne buğu nerde" dediğimde annem "o sabah erken çıktı sahilde arkadaşlarıyla edicekmiş kahvaltısını" dediğinde "peki" dedim ve yemeğimi yemeğe başladım.
yemekten sonra telefonuma bir mesaj geldi. mesajın üstüne bastım ve baktım. kimden geldiği ne baktığımda sarınçdan olduğunu gördüm.
'sahile gelirmisin?' yazıyordu.
bende cevap olarak 'tamam' yazdım.büyük ihtimalle dün neden ağladığımı sorucak...
******
sahile vardığımda sarınça bakındım ama göremedim. bakınırken arkamdan birisi beni gıdıklamaya başlayınca gülmeye başladım huylanıyordum. kim olduğuna baktım ve sarınç olduğunu anladım.sarınç durunca "off sarınç gıdıklanmayı hiç sevmediğimi biliyosun" dedim. oda bana gülerek bakarak "olsun seni birtek öyle güldürdüm bak" dediğinde haklıydı şuan hiç gülcek halim yoktu.
sarınç banka oturmamı işaret etti ve oturdum.benden sonra oda yanıma oturdu ve "dün burdan neden gittiğini ve neden ağladığını şimdi söyle bakalım sarp sana ne dedide sen ağlayarak gittin" dediğinde herşeyi anlatıp anlatmamakta tereddütte kaldım. ama sarınç benim en iyi ve küçüklük arkadaşımdı ona güvenebileceğimi düşündüğüm için anlatmaya karar verdim.
başladım anlatmaya, herşeyi anlattıktan sonra , herşeyi derken gerçekten herşeyi.aşık olduğumu, o geceyi felan herşeyi. sarınç "aşık olduğunu biliyordum,ama bunları sana söylediğini bilmiyordum" dediğinde bende "böyle işte ona çok aşığım fakat o göremiyecek kadar kör" dediğimde sarınç bana sarılarak "ah be kızım gitmişin kızlarla çok haşır neşir olan bir çocuğa aşık olmuşsun" dediğinde bende "napıcan gönül bu otada konar,bokada" dediğimde ikimizde gülmüştük.
biz böyle muhabbet ederken içimi birine anlatmış olmak beni hafifletti. hemde bu kişi sarınçsa onun tepki verip benimle artık arkadaş olmak istemediğini düşünmüştüm. ama o anlayışla karşıladı. anlayışlı ponçiğim benim yaa!!
yanımıza birden buğu geldiğinde "merhaba" dedi ve resmen çığlık attı. ben kulağımı tutup "kızım niye bağırıyosun duymuyormuyuz biz seni" dediğimde "duyuyosunuz dimiii" dediğinde salak olduğunu bize kanıtlamış oldu. salak bu kız yaa. sarınç buğuya bakıp "merhaba" dediğinde sarınça baktım ve azının kulaklarında olduğunu gördüm. bu çocukta birşeyler var ama hayırlısı.sarınç bana bakarak ne var anlamında kafasını sağa sola salladı.bende hiç anlamında omuz silktim.
biz böyle oyalanırken şuana kadar sarpı görmemiştim aman gelmesin. dedikten iki dakika sonra sarp geldi yanımıza hay ben böyle şomağzın içine ediyim dedim içimden. sarp bana baktı ve bir gelsene dedi. sarpa baktıgımda dudağının patladığını gördüm . telaşla yanına gidip dudağına dokundum. sarp yüzünü ekşitince acıttığımı anladım. "noldu dudağına" dediğimde nolduğunu merak ediyordum hangi kavgada oldu kimbilir. sarp "boşver" dedi bende pek uzatmak istememiştim. daha sonra sarp "biraz yürüyelimmi?" dediğinde "olur" dedim.
sarp "bana dün neden gittiğini ve o gece neler olduğunu anlatırmısın" dediğinde ben napıcağımı şaşırdım. şimdi sıçtım dedim kendi kendime. ne diyicem ona şimdi ben. offf ya tam anlamıyla sıkıştım şuan . sarpa baktığıda sarp bana merakla bakıyordu. aşkımı açıklasammı offf napıcam ben şimdi. "bişey yok zaten dün duygusaldım bide sen üzerime geldin,yani duygusaldım dediysem ben başka bir şeye üzülmüştüm.ve sana patlayarak gittim işte. bu yüzden senle alakası yok yani merak etme." dediğimde pek tatmin olmamış bir hali vardı.ben yine lafa atlayarak "ya zaten o gecede birşey olmadı birtek sen bayıldın okadar" dediğimde ikimizde güldük. ohh be inandı galiba. sarp"bence başka şeyler var ama neyse seni yine sıkıştırmıyım yine ağlarsın felan,senin ağlamanı istemem" dediğinde yüzümde bir tebessüm oluştu.
biz boyle ilerlerken sarp bana doğru dönüp "seni eğer kırdıysam ve üzdüysem özür dilerim" dediğinde olduğum yerde öylece kaldım. az önce o özürmü diledi benden yoksa benmi yanlış anladım. sarp bana bakıp "noldu?" diye sorunca "sen benden özür mü diledin"diye sorunca oda "evet bak bidaha dilemem kıymetini bil haa" dediğinde "tamam bilirim" dedim şuan çok mutluydum benden özür dilemişti resmen. siz şuan diyosunuzki özür dilemesi normal bir şey neden bu kadar sevindin o normalde pek özür dileyen biri değilde o yüzden sevindim.
sarp bana yaklaşarak omuzuma omzuyla vurduğuna bende onun ozmuzuna omuzuma vurduğuma gülüştük. ayh bir an sevgili olduğumuzu düşündüm ve bir gülümseme oluştu suratımda. sarp bana bakıp "neye gülüyon kız" dediğinde bende "hiçç, öyle gülüyom işte" dedim hayla aklımda özürü vardı.
sarınçların yanına varınca baya yakındılar buğuyla yani nerdeyse öpüşecek kadar. biliyodum ki bunların arasında bir şeyler varr ben biliyodum. ama bakalım nasip.
sarınçla bunları ayırmak amacıyla yalandan öksürdüm bunlar birbirlerinden ayrıldılar anında. biz sarpla birbirimize bakıp güldük bu hallerine. sarınç "aaa barıştınız mı" dediğinde ben "küsmemiştikki" dediğimde sarınç'a baktım küstünüzmü ne yaa.
dördümüzde mahalleye doğru ilerlerken benim yanımda sarp onun yanında sarınç onun yanındada buğu vardı. böyle yürürken birden sarp bir kolunu omzuma atınaca şaşırdım. ben adele - set fire to the rain'i mırıldanmaya başladığımda, sarınç da kolunu buğunun omuzuna atmıştı. sarınçta bana eşlik edince söylemeye başladık. böylece eve vardığımızda sarp bana sarıldı ve kulağıma sesin çok güzel aynı sen gibi dediğinde yerimde öylece kaldım. inşallah yine yalan değildir yoksa bu sefer çok kötü olurum. çünkü şimdi ayık ama o zaman sarhoştu ne dediğini bilmiyordu. sarp geri çekildiğinde gülümsüyordu. bende ona gülümsediğimde göz kırptı.
sarınçda sarıldıktan sonra uzaklaşmaya başladılar. buğuya yaklaşıp "noldu kız bugün öyle biz gelmesek öpüşüyordunuz" dediğimde buğu "hiçç,birşey olmucaktı" dedi ve eve ilerlemeye başladı. ben inanırmıyım? tabiki hayırr.
bende eve girdim ve saate baktığımda 17.00 dı . odama doğru ilerledim. odama girdiğimde ilk işim üzerimi değiştirmek oldu. daha sonra saat daha erken diyip kitap okumaya karar verdim.
saate baktığımda 22.00 dı, saat ben kitap okurken ne çabuk geçiyor yaa . neyse uykumda geldi sanki diyip yatağın içine girdim. akılıma okul gelince yakında açılacağı da geldi. off ya okul olmasa olmuyomu şu hayatta, bıktım yaa. aklıma bugünkü olaylar gelince yüzümde bir tebessüm oluştu. sarpa herşeyi , aşkımı itiraf etsemmi , yoksa aşkımı içimdemi yaşasam bilmiyorum. ya kabul etmezse nolucak rezillik bir daha yüzüne dahi bakamam. gerçi aşk cesaret ister her zaman ama işte zorr. derken uykuya daldım....
******
arkadaşlar vote ve yorumlarınızı bekliyorum. umarım beğenmişsinizdirr. ve arkadaşlarınıza önerirmisinz. hepinize iyi geceler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TERS DÖNGÜ
Novela JuvenilSarınç ve Leya küçüklük arkadaşları. bunların birlikte yapmayı en sevdikleri şey şarkı söylemek. sarınç leya'nın kız kardeşi buğu'dan hoşlanıyo.leya ise sarınç'ın ağabeyi sarp'dan hoşlanıyo. bunlar birbirlerine kavuşuyorlar. fakat, ters giden birşey...