3. Bölüm

313 9 3
                                    

Liam'ın tipi multimediada,kazağını boğaz yakalı hayal edin.

Arada bir durup insanlara soruyorum Sasha Sokağı nerede diye. Bazıları kafasını sallayıp ''Üzgünüm,yardımcı olamayacağım.'' diyor. Elimle teşekkürler işareti yapıp kendimi bir yola bırakıyorum. O sırada bir yerde durup motorumun kapasitesini dolduruyorum. Britney'de osırada uyanmıştı zaten. Adama 155 dolarlık borcumu ödeyip içerideki küçük büfeye giriryorum. Tonny abla için bir çiçek seçiyorum. O reyonun görevlisi bana doğru ilerliyor. Tanrım! O etek ne öyle? Ocak ayında o kısa etekle ne yapıyorsun? Üzerindeki bile bol dekolteli beyaz bir şey. Gözümü kaçırıp mor menekşelere bakıyorum. Sonra Hollanda Lalerinin şu şey kokusu geliyor. Ne denir? Kırmızı olan bayağı çilek kokuyor. Vay be! Çiçekleri tek tek koklayıp incelerken Britney uykulu sesiyle fısıldıyor:

''O Hollanda Lalerinden nefret eder. Aslanağzını çok sever. Bir de şu Urfa'da sınırlı üretilen siyah laleler.''

Gözüme 2 tane siyah lale çarpıyor. Bir kaç aslanağzı,Hollanda Lalesi ve bir tanede Urfa Lalesinden görevli kıza veriyorum. Siyah topuklusu o kadar fazla ses çıkarıyordu ki gece gece bu ses beynimi deliyordu. Kartının üzerindeki kendi adıydı '' Baylee Guynes''. O sırada küçük bir çocuk ile oldukça kaslı ve yakışıklı bir adam kadına doğru yaklaştı. Kadın paketlediği çiçekleri bana verdikten sonra ''Calvin,bebeğim. Baban ile buraya mı geldin sen bakayım?'' diyor. Sonra bana doğru dönüp ''İyi bir çiftsiniz.'' deyip göz kırpıyor. Bende Britney'i bileklerinden çekiştiriyorum. Olmayan bir şey için... Kasaya ilerlediğimizde okuldaki en yakın arkadaşım ''Manly Vincent'' karşıma çıkıp elimdeki çiçeği bana bakmadan alıyor.  Annesi Amerikan, babasıda İngiliz. O sırada beni fark etmediği için oldukça sinirlendim ve ona bir soru sordum:

''Manly Vincent ne kadar tuttu acaba?''

Şimdi diyeceksiniz ki sen cafede ayak işleri yapan bir son sınıf öğrencisisin, bu kadar parayı nereden buluyorsun? Dün Bayan Wolowitz bize ekstra para verdi. Orada çalışan birde ''Malcolm Hugmen'' ve ''Desiree Hantem'' var. Bayan Wolowitz dün bir kişi daha aldı. Çünkü cafe fazlasıyla büyüdüğü için 2 garson ve 2 hazırlayan yetmiyor. Gayet tatlı bir kız. Adı çok garip. Kendisi Çinli. ''Chun Cong Zhangliu'' Bizden büyük. 24 yaşında. İş yeri taşınmaya girdiği için 7 aylık bir sürede bizimle çalışacak. Evli değil 1 hafta sonra evlenecek. Nişanlısını tanımıyoruz. Tek bildiğimiz An-wen'in onun lakabı olduğu. Bu arada Manly ile koyu bir sohpete girdik. O sırada artık geç kaldığımızı fark ederek 22 poundu ona uzattım. Babası buranın sahibiymiş. O da 5-6 aylık okul süresini burada değerlendirmek istiyor. Gayet çalışkandır. Neyse artık 100 dolarlık bir alış-veriş için 30 pound veririm. Çünkü benden çok az para alacağını söyledi. Britney ile de tokalaştıktan depoya doğru gitti. Demek ki geceleri burada çalışıyor. Çünkü resmen yeni uyanmıştı. Tam arkamı döndüğümde Britney'in motora doğru koştuğunu gördüm. Ama gayet yavaştı. Ne de olsa yeni uyanmıştı. Ve ben hâlâ heyecandan ölüyordum. Acaba Tonny abla bana ne diyecek. 

Britney uyandığı için kolayca evlerine gittik. Gerçekten bahsettiği gibi küçük 6 katlı ve şirin bir binaydı. Karşıdan bakılınca cafede gözüküyordu. 300 metreden fazla olamazdı zaten. O sırada Britney kolumdan çekiştirip ''Hadi Liam,uykudan gebereceğim! Ve bu arada doğal ol. Ablam eminim ki bu küçük sürprize bayılacaktır. Uzun zamandır mutlu olamamıştı. Çok yoğun.''

''Çok korkuyorum Britney. Ya beni kan emen bir vampir gibi görürse?''

''Saçmalıyorsun! Gayet masum bir görünüşün var. Ve O'nu mutlu edeceksin!''

Beni içeri davet ederken asansörü aşağıya doğru indirmek için sağdaki tuşa bastı. Bir kaç dakika sonra geldiğinde gayet geniş ve ferah bir asansör bizi karşıladı. İçeri girdik. Britney 4. kata basıp asansörde çöktü. O'na doğru elimi uzattım. Kendini bana doğru itip yerinden doğruldu. 3. kata geldiğimizde kalbimin durduğunu hissettim. Düşüp bayılabilirim. Tanrım! Ne çok ''tanrım'' diyorum. Ama bu beni rahatlatıyor. Elimi boynumdaki koca benime götürüp biraz okşuyorum. Britney de asansörden çıkıp tam karşıdaki dairenin ziline basıyor. Bende arkasına geçiyorum. Kapıyı küçük bir kız açıyor. Bu Chelseria olmalıydı. Beni süzüyor. Sonra Britney O'na eğilip ''Nasılsın uslu kardeşim?'' diyor.

I'm Stupid, You're Stupid, You're A Fool (Liam Payne & Rihanna FanFiction)(ASKI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin