saplar günü

66 12 3
                                    

Arkadaşlar öncelikle multimedya daki şarkıyı dinlemenizi tavsiye ederim eğer burada çıkmazsa Buğrahan kal yanımda ve Size söylediğim yerde acarsanız daha güzel olur vote ve yorumlarınızı bekliyorum sizi seviyorum keyifli okumalar

göktuğun ilkine aşını itiraf etmesi ve ilkininde ona kayıtsız kalmaması özellikle biz kızları bitirmişti biricik zaten salya sümük ağlamıştı odaya geldiğimizde mısra kendini hüzünle yatağa attı "bak valla bu aşk denen meret bana uğramayacak bulmayacak beni bari ben onu bulayım diyorum ama yok anam yine yok yine bir sevgiler gününe sap giricem" "sorma lan çok yanlızım annee" diye anırdı bu sefer kamelya cidden anırdı bağırmak değildi onunki anırmaktı "sizin en azından hoşlandığınız yada sevdiğiniz birileri yok benim sevdiğim kişinin beni sevip sevmediğini bile bilmiyorum" dedi ilkim "senin sevdiğin birimi var" diye bağırdık gece ve biricikle aynı anda "yaa şey o ya sarışın yokmu si neyse ya boşverin ilkokul aşkını diyodur o mal" dedi ilkin leyla modundan çıkarken gece bizi umursamadan yatağına uzandı tabi tuzu kuruydu bunun iki senedir utkusu vardı köpek gibi seviyolardı birbirlerini biricik ve gökçe bizle hiç muhatap olmadan telefonlarıyla oyalanıyordu "ne yapıyorsunuz siz allah aşkına" "valla kanka instagramdan sevgilisi olanları engelliyorum yarın çekemem vıcık vıcık aşk sonrada kahrolsun sevgiler günü yaşasın saplar günü diye grup açıcam" dedi biricik "sen beni engelledinmi" dedi gece inanmayan gözlerlerle biriciğe bakarken "mal senin sevgilin yokmu var engelledim tabi" onlar tartışmaya devam ederken gökçeye yastık fırlattım "sen napıyon bizim köylü" "ya anlatayım ama kimseye anlatmayın" dedi "tamam be anlat" dedi merakla tartışmayı bırakmışlardı anlaşılan "dedikodu en sevdiğim" dedi kamelya "şimdi orta okulda benim hoşlandığım bir çocuk vardı ya hani sizin zorunuzla çıkma teklifi ettiğim" "haa hatırladım seninle çıkıcağıma sağ elimle çıkarım diyen" dedi mısra yattığı yerden bu arada gökçenin şuan taş bir varlık olmasının sorumlusu çünkü ortaokulda kendisi çok paspaldı ve kendisine hiç bakmıyordu o çocuktan sonra iki sene sonra taş bir varlığa dönüştü ama çocuk çoktan başka bir yere gitmişti "evet o işte biraz önce bana faceden bir arkadaşlık isteği geldi bir baktım onur çınar tabi ben kabul ettim işte bu bana biraz yavşadı çok güzel olmuşsun falan dedi evrime kafa göz girmişsin falan en sonundada yarın sevgiler günü malum ne yapacaksın sevgilin yoksa beraber birşey yapalımmı dedi" dedi gökçe "sen ne dedin lan ne dedin" dedi biricik "ne diyim ya sağ elin için eldiven aldım sana onu göndermeyi düşünüyorum dedim" "oooovv helal olsun kardeşim" dedim kahkalarım arasında "valla iyi kapak" dedi ilkin yattığı yerden mısrayala gülmekten kıpkırmızı olmuştu biricik yataktan düşünce hepimiz daha kuvvetli gülmeye başladı "lan çok alıştım size kız zilliler"dedi ilkin " "bende yaa " dedim dışarıdan gitar sesi gelince "valla bugün bir aşkı daha kaldıramam kusarım" dedi mısra kafasını yastığa daha çok gömerken telefonuma gelen mesajı açtım

piçcan:kanka mısrayı hemen dışarı çıkar

ben :neden

piçcan:ya kainat sorguya çekmede çıkar şu kızı dışarı zaten şimdi heyecandan altıma işiyicem

ben : efe ne oluyor lan

piçcan: kızım çıkar hadi

efenin mesajıyla "hadi kızlar dışarı çıkmamız lazım" "ne oluyor ya gidin siz bana bulaşmayın" dedi mısra "mısra kaldır o kıymetlini hadi" "yine kimin aşkını izliyeceğiz acaba " diye homurdanarak kalktı mısra gecelik kıyafetlerle dışarı çıktık hepimiz biz dışarı çıkar çıkamz gitar çalmaya başladı buğra gitarı çalarak mısranın önüne geldi buğranın şarkı söylediğini biliyorum ama mısrayı sevdiğini bilmiyordum nereden çıkardın hemen mısrayı sevdiğini demeyin erkeklerin hepsinin ellerinde birer malzeme vardı mesela efenin elinde koca bir buket kızrmızı gül vardı savaşta bir tane kutu vardı utkunun elinde bir çakmak vardı ve buğranın tam arkasında duruyordu görkemde pembe renkli bir mukava vardı ve üzerine "arkadaşlığından sıkıldık yengemiz olurmusun?" göktuğdada mavi renkli bir mukava vardı üzerinde "ah be hiç haberin yok " yazıyordu barandada yeşil bir mukava vardı üzerinde "love always..." yazıyorduçağan ın elinde komfeti vardı ve enes ortalıkta gözükmüyordu buğra şarkıya girerken utku çakmakla yerde bir yeri yaktı o yavaşça belirli harfleri oluşturmaya başladı yerde seni seviyorum yazarken biz şaşkınlıktan küçük dillerimizi yutmuştuk sanırım ( burada şarkıyı açabilirsiniz)

bir şekilde unutursam ezbere bildiğim yolları

ve bu şehire varmadan şaşırsam kaybolsam bir yerde

baştan sona girmediğim delik yok

ah bir bilsen ama bilmene imkan yok

lanetli uğursuz ne dersen de

biraz dur dinle lütfen

kal yanımda

her baktığımda gözlerin devrilir

biraz daha

susarsan özneler cümleler delirir

gel yanıma

düşersem tutar kaldırırsın bilirim

söyle korkma

beni sözlerin değil gözlerin bitirir

şarkı bittiğinde nasıl bu kadar aptal olduğumuza şaşırdım buğra gitarı utkuya verdi yazı yavaş yavaş sönmeye başlamıştı neredeyse bütün kamp buradaydı bunlar bu kadar hazırlığı nereden yapmıştı babam böyle pasta yapmayı nereden öğrenmişti tamam tamam sustum mısra zaten şaşkınlıktan öylece buğraya mal gibi bakıyordu kızda haklıydı tabi beklemiyordu yemin ederim biri bana bu şekilde çıkma teklifi etsin ben ona evlenme teklifi edicem "mısra açıkcası bunu zaten planlıyordum herşey hazırdı ama daha sonra yapıcaktım ama ben bir sevgililer gününü daha sensiz geçirmek istemiyorum gözlerimin içine bak ihtiyacın olan tek ayna benim burnunu öpeceğim minik kadın olurmusun? " mısra yine şok sonunda toparlandı "be ben şey " "sen ney" dedi buğra beklentiyle "olurum anasını satayım" dedi mısra bu kız odun valla bak çocuk neelr yaptı dediğine bak "ee yuh " dedi biricik diğerleri gülüyordu buğra mısrayı kucağına alıp etrafında çevirmeye başladı "seni seviyorum çok seviyorum" deyip duruyordu mısrada kahkaha atıyordu atar tabi o atmasında biz mi atalım kaptı yumurta gibi çocuğu kıskandımmı hayır çağan komfetiyi patlattı kalp şeklinde komfeti üzerlerine düşerken mısra gülümseyerek buğraya bakıyordu bi anda bir patlama sesi duyunca hepimiz gökyüzüne baktık ee yuh yani havai fişek patlattı resmen  efe gelip gülleri uzattı savaşta kutuyu sonra sarıldılar tekrar tam odaya girecekken "mısra " dedi buğra yine "başka bişey çıkarsa kendimi kesicem" dedi biricik mısra gülerek arkaya dönünce mısranın burnunu öptü "iyi geceler aşkım" deyip gitti mısra başta yine şaşırsada gülümsedi ve içeri girdi gülleri ilkim in saç speyi ile ıslattılar bu yapraklarını dökmeden kurutuyormuş onu dolabın üstüne koyup kutuyu açtılar "yalnız mısra seninkinde baya para var galiba bu nedir ya havai fişek attı resmen" dedi kamelya "ne sandın kızım öyledir buğramız" dedi gökçe gülerek kutuyu açtığımızda önce bir sürü değişik çikolata çıktı "oha yemek en sevdiğim " dedi ilkim "yiyin buradan " dedi mısra çikolataları yatağın üstüne koyarken ilkim le ben birer tane açıp yemeye başladık baya büyüktü kutu sonra bir tane siyah diz kapakları yırtık pantolon altına siyah spor ayakkabı ve üzerine jean buz mavisi bir gömlek çıktı gömleğin yakasında "yarın bunları giy" yazıyordu sonra bir sürü yazı vardı kutuyu toplayıp yataklara girdik "geç oldu kızlar iyi geceler " dedi ilkin bu şekilde uykunun şevkatli kollarına kendimi bıraktım. sabah uyandığımda saat altı buçuğa anca geliyordu bugün sevgililer günüydü benim ilk aşık olduğum adam benden yaşça çok büyüktü üstelik o çocuk bendim. baba hayatta değer verilecek uğruna gözyaşı dökülücek tek erkektir yüreğin yarısı aşkların en kocamanı kahramanların en güçlüsü tüm cevapsız soruların gerisinde kalan tek sessizlitir baba aşktır bir kız çocuğunun küçük yaşlarda ilk aşkıdır baba çünkü mükemmeliktir baba yaptığı her işte attığı her adımda söylediği her sözde olgunluk ,güven, merhamet, hakikat, adalet... gibi bir sürü olgu barındırır babam gibi biri diye kurar kız evlatlar hayallerinin temelini yani bende ilk ve tek aşkıma mesaj atıcam

ben: ilk aşkım kahramanım herşeyim olduğun için teşekkür ederim babacım sevgiler günün kutlu olsun seni seviyorum günün ilerleyen saatlerinde babamla konuştum zorunlu olan eğitimleri yaptık utku ve gecenin aşklarını izledik sevgilisi olanlara saydırdık ve en önemlisi bu günün adını saplar günü olarak değiştirdik sonra karşımızda fingirdeşen gece utku mısra buğra ilkin ve göktuğa pis pis bakıyorduk hepimiz "uğrunda korku filmlerinin neden çekildiğini anladağım gün. ne yani sevgililer gününde ölmektenmi korkacağız? hay valentins day kadar kafanıza taşlar düşsün" dedi birick" bence sevgililer günü 29 şubat olmalıydı bizde öküz değiliz herhalde dört yıldabuluruz artık " dedi efe "tamam gençler sakin olun saplar gününüz kutlu olsun " dedi enes herkes birbirine sarıldı savaşa sarılınca bir hoş olmuştum vanilya gibi kokuyordu ve baya hoşuma gitmişti neyse saplar günü bunu sevmiştim saplar günümüz kuttlu olsun

KampHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin