Bölüm 4: Tokat

91 5 4
                                    

BÖLÜM:4

  ۞  

Yorucu ve ' yılanlı ' bir günün ardından yumuşacık yatağımda uyanmak beni şaşkına uğratmıştı. Düne dair hatırladığım son şey ; koşarken yorulup dinlenmek için bir çalılığın yanına oturmam, otururken çalılıktan bir yılan çıkması, benim çığlık atıp bir kayanın üzerine tırmanıp kriz geçirmem, Iraz'ın yanıma gelip beni kucağına alarak arabaya taşımasıydı - ki buna nasıl izin verdim aklım almıyor-.

Sanırım arabada uyumuştum ve oda beni evime kadar bırakmıştı ve teyzemle karşılaşmışlardı. Çünkü şuanda teyzeme dün neden eve bir oğlanın kucağında geldiğimin hesabını veriyordum.

"Teyze daha kaç kere anlatacağım ? Koşuya gidecektim oda benimle beraber gelmek istedi ' yalan !!' bende bir sakıncası olmadığını düşündüm. Ormanda koşarken birden yılan gördüm ve krize girdim oda beni eve bıraktı olay bundan ibaret" anlamasını umarak derin bir nefes verdim ve sırtımı sandalyeye yasladım.

Sanırım bu sefer söylediklerimden tatmin olmuştu. Olmamışsa bile olması gerekiyordu on defa anlattım yahu!. Teyzem şüpheyle gözlerini kıstı ve o beni benden alan soruyu sordu.

" Yani aranızda her hangi bir şey yok ?" şaşkınlıkla gözlerimi büyütüp bir kaç kez kırpıştırdım. Aklıma Iraz ile sevgili olduğumuz görüntüler hücum etmeye başladı.Bir lunaparktayız ve dönme dolaba binmişiz ' Tabi canıım zaten bende David Beckham la evliydim.' bilinç altımı susturup hayal etmeye devam ettim. Dönme dolaptan indikten sonra tökezleyip yere düşüyorum ve Iraz beni kaldırmak yerine ' Gerizekalı düz yolda yürüyemiyorsun ' deyip benimle dalga geçiyor. Aklıma gelen düşüncelerden başımı iki yana salllayarak kurtuldum ve tekrar teyzeme döndüm.

" Oha yani teyze benim Iraz ile sevgili olma ihtimalim yolda bir yılan görüp kaçmama ihtimalimden bile düşük" İşte buna inanırdı çünkü yılanlardan gerçekten nefret ediyordum ve tehlikeli sayılacak derecede bir fobim vardı. Koşuda krize girmemin nedeni de buydu zaten.

Teyzem bu sefer inanmış olacak ki kafasını sallayıp önündeki kahvesini keyifle yudumladı. Bende hemen kalkıp çantamı aldım ve ayakkabılarımı giyerek evden çıktım. Beynimi diğer insanların sesinden uzaklaştırmak için çantamın ön gözünden kulaklığımı ve telefonumu çıkardım. Şarkı listemden bir şarkı açıp kulaklığımı kulağımı taktım ve yolda ritim tutup okula doğru yürümeye başladım. Kulağımdaki kulaklığımın aniden çekilmesiyle o tarafa döndüm ve karşımda Iraz'ı görünce küçük çaplı bir şok geçirdim.

Kaşlarımı çatıp kulağına taktığı kulaklığımı kulağından çekip kendi kulağıma taktım. O da kulaklığı tekrar kulağımdan çekti ama çekerken kulaklığın kablosunun küpeme dolanması sonucu bir çığlık attım ve hızla eline vurdum.

" Ya sen ne yaptığını sanıyorsun be ! kulağımı kopardın. " bir yandan kulağımı ovuştururken bir yandan da Iraz'a bağırıyordum. Umursamazca omuz silkip kulaklığı tekrar kulağına geçirdi ve yürümeye başladı. Eh haliyle bende el mahkumu arkasından yürümeye başladım. Arkasından yavaş yavaş ilerlerken bir anda arkasını döndü ve kolumdan tutarak beni kendisiyle aynı hizaya getirdi.

"Yavaş yürüyenleri sevmem" dedi homurdanarak. Bende ona inat daha yavaş yürümeye başladım. Omzunun üzerinden bana bir bakış attı.

"Bilerek mi yapıyorsun ? " gözlerini kısarak söylediği şeye bende sinir bozucu bir şekilde gülümseyerek cevap verdim

" Iıım bir düşüneyim... evet ! " Sinirle gözlerini devirip tekrar önüne döndü. Ben bilerek yavaş yürüdüğüm için aramızdaki kulaklık gerilmişti ve biraz daha gerilirse yere düşecekti. O kulaklığa elli lira verdiğimi hatırlayınca adımlarımı hızlandırdım ve onunla aynı hizaya geldim. Omzunun üzerinden bana bir bakış attı ve tekrar ellerini ceplerine sokarak yürümeye devam etti. Sonunda okula geldiğimizde kulaklığımı almak için elimi Iraz'ın kulağına doğru götürdüm ama kafasını yana çevirerek buna engel oldu.Kaşlarımı çatıp tekrar ona doğru uzandım ama kafasını tekrar çevirince elim havada kaldı. Sinirle ayağımı yere vurdum ve telefondan şarkıyı kapatarak yürümeye başladım. Gözlerim okuldaki onlarca öğrencinin bize ve kulağımızdaki gergin kulaklığa baktığını görünce adımlarımı durdurdum ve omzumun üzerinden ona baktım. Onunda bana baktığını görünce kaşlarımı havaya kaldırarak önümüzdeki şaşkın topluluğu gösterdim. O bu durumdan hiç etkilenmemiş olsa gerek dudağını alayla yukarı kıvırdı ve yanıma geldi ve kulaklığı kulağından çıkararak elime tutuşturdu.

Siyah GibiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin