1. bölüm

63 6 1
                                    

DOĞA

Yine ayni. Aynı gün , aynı okul. Aynı çocuk aynı kızı tavlamaya çalışyordu. Kız aynı nazı çekiyordu.  Aynı inek yeni kitaplarla kütüphaneye gidiyordu. Uzun koridor ve ben. Ve saçma düşüncelerim. Herkes, herşey aynı. Ve ben olabildiğince donuk ve icine kapanik
....... Bazen düşünüyorum. Olanları geri sar düğmesi ve bam , hayat daha kolay. Zamanın içinden geçmek ve sınırsıza ulaşmak. Yaptığın hataların üzerinden daha mükemmeliyle geçmek. Bir adım önde olmak. Ne olacağını bilmek. Bunu ancak benim gibi garantici bir insan ister heralde. Benim gibi korkak bir insan. Olacakları hep kötü bekleyen. Sanırımm bunları düşünmek başlı başına zaman kaybı. Karanlığıyla beni içine çeken sınıfın önünde durdum. Sanki ağzı dikdörtgen kocaman bir canavardı. Gözüm hep korkardı. İnsanların beni farketmesinden korkardı. Farkedilmek. Güzel olabilirdi. Önemsenmek. Önemsenmek demişken hiç arkadaşım olmadığını hatırladım. HİÇ. Bu yüzüme her zaman ki gülümsememi kondurdu. Omzumdaki darbeyle sarsıldım ve istemsiz bir geri çekilme yaşadım. Bana çarpan kişiyi zar zor seçebildim.
Bundan bahsediyordum. Zamanı geri al ve bu havalınınn beni farketmesini sağla.

XXXXX

SİMAY

Ven ve özgüvenim yine buradaydık. Bana hayran olan insanlarla dolu olan yer. Toplum içinde okul deniyor tabi. Tabi ben bu ismi pek kullanmıyorum. Yine aynı. Yine aynı çocuk tavlamaya çaliştığı kızdan bana döndü. Aklından bile geçirme. Aynı kızlar. Kıskanç ve nefret bakışları. Aynı inek ve aynı heyecanla bana çarptı.Bazen düşünüyorumda insanların kontrolü bende olsa. İnsanları yönetmek, İstediğim gibi. Hiç birslşey benim dışımmda gelişmez. Herşey mükemmel olur. Ve ben herşeyi bilirim. Her şeyi bilir ve yönetirim. Ben ve boslş düşüncelerim. Omzumda bir baskı hissettim ve içeri tökezleyerek girdim çarptığım kişiyi zar zor görebildim. Eminim yine kendine güveni olmayan eziğin tekiydi.Bahsettiğim tam olarak buydu. Ezikleri kendimden uzak tutmak onları kontrol etmek guzel olabilirdi

KUZEY

-o işin öyle olduğunu sanmıyorum dostum.
Babamın baş çalışanını dinlemeyerek düğmeye bastım ve göz alıcı asil alevler etrafı sardı. Makine sanki kükrüyordu. Ağzından ateş fışkıran bir aslan gibi. Birbirinden güzel kızıl tonları seni içinde hapsedip adrenalini tüm bedeninde hissettiriyordu. Ondan vazgeçememek , ona sahip olamamak. İnsanligin en buyuk ironisi. Ve benim tutkum. Bu güç şu an ellerimdeydi. Ben hipnotize olmuşken baş çalişan elimdeki bu zevki ve tek mutlu oldugum anı aldı.
-baban artık gitmen gerektiğini söylüyor. Araban seni bekliyor.
Alev makinesini sırtımdan indirip ona "bunu sen istiyor olamayasın bakışımı" attım. Ellerimi birbirine sürtüp temizledim. Ve kısa bir süreliğine o alevlerin ellerimde olduğunu düşündüm. O gücün. O ironinin.

XXX

TOPRAK

Babam bana çatık kaşlarıyla bakarken acaba dedim. Acaba onun duygularıni hissetmek nasıl olurdu? Onun bana karşı öfke dolu duygularını. Onun işe yaramayan duygularını. Dahada iyisi onun bu duygularını alıp daha iyilerini koymak. O zaman kimse üzülmezdi. KİMSE. Kimse kaybetmezdi. Kimse kırmazdı. Kırılmazdı. Kimse terk etmezdi.
-sana dedim ki çık evden. Hemen.
Sol koluma attığım çanta ve yarım yamalak giydiğim ayakkabı ve sokaklar. Hep ayni. Aynı sorunlar, aynı sorumsuzları doğurdu.

MAVERAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin