1 hafta sonra
Bu günlerin sakin geçmesi beni biraz da olsa Ateş ' e yakınlaştırmıştı.Han'la da artık en iyi arkadaş gibiydik. Bu evi varlığıyla kasvetli bir havaya büründüren Ateş ' e karşın Han sürekli gülümsüyordu.
Han'la olan yakınlığımız Ateş ' i sinir etsede bu pek umrumuzda olmuyordu.Bu hafta içinde evimden tüm eşyalarımı getiren Ateş ' e isyan bayraklarımı açsamda pek bişey farketmedi.
Şimdi ise okula gitmek için hazırlanıyordum.Evden çıkmamı istemeyen adam beni okula göndermekte ısrarlıydı nedense.Getirdigi siyah yüksel bel pantolonumun üzerine bordo yarım sweeti giydim.
Saçımi da açık biraktiktan sonra çantamı sırtıma geçirip asagiya indim.Ateş sigarasını çakmakla yakmaya çalışırken beni görmesiyle çakmağı bana uzattı.Ağzında ki sigarasiyla bana doğru eğilince çakmağı yakmam gerektiğini anladım. O bana bu kadar yakınken tir tir titreyen ellerimle siyah deri çakmağı yakmaya çalıştım.
Ateş bu halime ağzındaki sigarasıyla gülmüştü.Sigaranın düşmediğine şaşırmıştım.En sonunda yanan çakmağı Ateş ' in sigarasına tuttum.Sigaranin yanmasiyla derin bi nefes alıp bana doğru üfledi.
Bunu yapmasiyla öksürüklere boğulmuştum.Ellerimle dumanı yok etmeye çalışırken Ateş gülmeye devam ediyordu."Ne gülüyosun?" diye ciddi bir şekilde sordum.
"Yok bişey" diyip cebindeki telefonu çıkardı.Mutfağa su içmek için gittiğimde masadaki şahane kahvaltıyı görmemle kendimi kahvaltının büyüsüne kaptırmaya karar verdim. Masaya oturduğumda saate baktım 7:15'ti.'15 dakikada hepinizi yemeye çalışıcam' diye masadaki kahvaltıya söylendim.
Sırayla peyniri, salami yerken bi yandanda ekmeği ağzıma tıkıyordum.Kaç gündür Ateş ve Han'la kahvaltı yapıyordum ve içimdeki yemek şeytanını çıkarmamak için sürekli aç kalıyordum.
Ağzımı konuşamayacak kadar doldururken masadaki yumurtayı görmemle ağzımdakileri çıkartmamak için kendimi zor tuttum.-Her türlü yumurtadan nefret ederdim-.Daha fazla dayanamayacağımı anlayıp elimle ağzımı kapatıp banyoyo koştum.
Kendi odama kadar yetimeşemeyeceğim için olduğum kattaki banyoya girdim.Ben koşarken Ateş ' te ne olduğunu anlamadan peşimden geldi.
Elimi ağzımdan çekip klozete midemi boşaltırken Ateş ' te saçlarımı tutmak için yaklaştı.Elimle onu gitmesi için iteklemeye çalıştım.
Ama ne fayda.Ya kusarken bile rahat yok. Her şeyden önce ben bile şu an kendimden iğrenirken o hala gitmiyordu.Beni bu halde görmesini istemiyordum.
En sonunda midemde artık çıkaracak bir şey kalmayınca Ateş peçete uzattı peceteyle ağzımı sildikten sonra sifonu çektim ve Ateş ' e "Gördün kustuğumu rahatladın mı ?" Derken Ateş pis pis sırıtıp "Bi öpücükle böyle olduysa diyip " bana yaklaşınca utançtan yerin dibine girmek istedim.
Ellerimle bana yaklaşan göğsünü itip "Terbiyesiz"dedim.Banyadon çıkıp.Mutfaga bıraktığım çantamı aldım. Ateş ' e "hadi" diyip arabaya bindim.Arabayi çalıştırdıktan sonra şu 3 haftadır yaşananları düşündüm.
Ne garipti ,beni kaçıran adam şu an beni okula bırakıyordu.Sanirim her şey cok çabuk gelişmişti.Bunun bi nedeni de bendim.Cok çabuk ona karşı bişeyler hissetmistim ya da değer vermiştim. Sonuç olarak herşeyi içimde çok hızlı yaşamıştım.
Tabi bide Han var o beni alıştırmıştı kendine , eve ve tabi Ateş ' e. Lise 4 öğrencisi bilmem kaç yaşında adama aşık olmuştu. Bu arada hala Ateş ' in yaşını bilmiyordum.Sorarsam kırılır mıydı? Ama merakta ediyorum.
![](https://img.wattpad.com/cover/62117438-288-k48864.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MİNİK BEYİNLİ PRENSES
RandomBana neden 'Minik Beyinli Prenses' diyorsun Ateş diyerek gözlerinin içine baktım. Sigarasından bir nefes alıp havaya doğru üfledi.Çünkü dedi nefesi tenime değerken 'Birşeyleri anlaman için sürekli tekrarlıyorum bu yüzden minik beyinlisin ve prensess...