Yatak odamızın karanlığında gözlerimi araladım.
Saat kaçtı bilmiyordum fakat oda daha yeni yeni aydınlanıyor gibiydi.
Her gece yaptığım gibi yavaş hareketlerle, başımı göğsünden kaldırmadan ona sarılıyor olduğum kolumu hareket ettirip elimi elinin üstüne koydum. Parmaklarının soğukluğu ile üşüdüğünden daha emin olabilmek için elimi çıplak göğsünde ve üşüyen kollarında gezdirdim.
Uyanmayacağından emin bir şekilde ''Cam açık uyumamalıyız, ya da en azından kışın üstüne bir şey giyip yatmalısın,'' diye fısıldadım güzel yüzüne. Yanağına dudaklarımı bir saniyeliğine bastırmak istedim, fakat isteğimi birkaç dakika sonrasına erteledim.
Onu uyandırmamaya çalışarak başımı göğsünden uzaklaştırdım ve yatakta doğruldum. Dizime kadar yükselen kalın çoraplarımla yerin parke zeminine ulaşıncaya kadar ona baktım. Ayağa kalkıp hemen benim tarafımda kalan büyük pencereye doğru ilerledim.
Kapattıktan sonra yatağa geri döndüm ve uyumadan önce kullanmayacağını söyleyip tamamen bana hediye ettiği gri pikeyi kendime doğru çektim. Pikeyi iyice açıp öncelikle onun tüm vücudunu kaplayacak şekle getirdim. Tenine sürten kumaşın hissiyle nefes alışını bir anlığına değiştirdi. Uyanmamasını umarak gözleri hala kapalıyken yatakta biraz yana kaymasını izledim. Birkaç saniye sonra en rahat konumu bulan vücudu, nefes alışını eski uyku düzenindekine geri döndürmüştü.
Gülümsedim.
Uğurlarına yaşadığım dört kişi vardı şu hayatımda. Bir tanesinin üşümediğinden emin olduktan sonra diğer üçünün yanına gitmek için sessizce odanın kapısına ilerledim ve her gece mutlaka aralık tuttuğumuz yatak odasının kapısını açtım.
''Müziğimi bana bırak.''
Kapıdan çıkacakken yataktan seslenmişti. Az önce üstüne serdiğim pikeyi kendinden uzaklaştırıp ayağa kalktı.
''Hmmm, iş bölümü demek... Günaydın.''
Dolaptan aldığı ilk tişörtü üstüne geçirdikten sonra bana yaklaştı. Bir kolunu belime doladı ve beni kendine çekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Lise 2
Teen Fiction"Ben uzun zamandır hiçbir şeyden emin olamıyorum. Bir sabah kalkıyorum, yaşamak istemediğimi düşünüyorum. Hayatta kaybettiklerin kazandıklarından fazlaysa yaşamanın ne anlamı var ki? En son ne zaman bir şeyi kazandığımı, en son ne zaman mutlu olduğu...