Kapının anahtarını alınca hemen heyecan ve korku ile kapıyı açtım.Merakıma yenik düşerek aşağı kata indim.Korkuyordum,filmlerde gördüğüm kadarı ile hep bodrum katlarında bir bok oluyordu.Aşağı inen herkes ölüyordu,ama ben o kurbanlardan olmayacaktım.Aşağı iniyordum,merdivenlerden yavaş yavaş indim.O sırada gözüme bir yazı ilişti"Gelme" ardından bir yazı daha "sakın aşağı inme" ve son bir yazı gördüm,"gelirsen sonuçlarına çok iyi bir şekilde katlanırsın".İndim indim ve yaşlı kadının bir kadın kafası elinde olduğunu gördüm.Yaşlı kadın beni görmemişti, konuşmaya başladı kendi kendine:
-Hmm demek öyle diyorsun?
-İçerideki kadın mı?
-O benim misafirim,onu öldüremem!
-Ha ben sana söylemeyi unuttum,bu kafa komşumun kızı Ceren'e ait.🔪🚺
-Evet.
-Yanlız kaldığını söyledin,bir insan öldürdüm,daha ne istiyorsun?
-Hayır!
-O salondaki kızı öldüremem!
-Emin misin?
-Peki tamam yapıcağım.
Hemen merdivenlerden sessizce ayrıldım,evi terkettim.Göz göre göre ölüme gidemezdim.Evden uzaklaşmıştım.Tesadüf olarak çişini yapan bir küçük çocuk gördüm👀🚾.Anne diye bağırdı,hemen eşofmanını kapattı.Koşmaya başladı,bende arkasından koştum belki beni bir yere götürebilirdi.
Gerçekten de götürmüştü,önümde çadır grubu vardı⛺.Çişini yapan küçüğü gördüm,annesi ben sana çok uzağa gitme dedim diye çocuğu azarlıyordu.Ateş bütün çadırların ortasındaydı.Hemen koşarak ateşin başına gittim,beni görenler ayaklanıyor ardından korkuyor ve şaşırıyorlardı.Isınmaya çalışıyordum sadece. Benden neden korktuklarını anlamamıştım. Insanların reisi sandığım kişi bana doğru gelmeye başladı. Yemek isteyip istemediğimi sordu. Hemen başımı salladım.