ÇIKMAZ SOKAK

Anne!?!

Oğuz gittikten sonra kendimi biraz kötü hissettim o burdayken kendimdeydim. Odama gidip annem hakkında tekrar araştırma yapmaya başladım 2 gündür okula gitmiyordum. Zaten bu durumda da gidemezdim. İnternetten araştırmaya başladım annemi sema hanımı. Ama önüme çıkan sonuç yine aynı oldu holding sahibi bir kadın eski hayatını araştırmaya başlayacaktım tam o sırada kapım çalındı kimin olduğunu bilmiyordum ve direk kapıyı açtım. Kapının önünde kimse yoktu tam kapıyı kapatacağım sırada yerde gazete küpürleri olduğunu fark ettim yere eğilip onları aldım. Merdivenlerden aşağı indim kapının önüne kadar ama kimsecikler yoktu. Tekrar eve çıkıp kapımı kapattım. Bilgisayarın başına tekrar oturdum ve gazete küpürlerini tekrar elime alarak bakmaya başladım gösterişli bir şekilde etrafı süslenen bir haber yazısı gördüm. Hemen okumaya başladım. Gazetedeki süslenen haberin başlığı şuydu:HOLDİNG SAHİPLERİ BOŞANDI. Bu da neyin nesiydi bir türlü anlayamıyordum. Resimlere göz attım evet annem oradaydı. Aynı resimde ve hiç yaşlanmamış şekilde. Alt yazıda kocasının adı geçiyordu ismine baktım ve soy ismine

Bengihan bu kimdi internete yazdım aynı gazete küpürlerini görsellerde de görmüştüm. Hemen ilk sayfaya tıkladım. Gördüğümde inanmamıştım. Yalan diye geçirdim içimden bu doğru olamazdı değil mi!
BENİM BABAM YENİ OKULUMUN MÜDÜRÜ MÜYDÜ YANİİİİ!
hayır bu olamaz gözümden yaş gelmişti ve en son gözlerimin karardığını hissettim. Kalktım yerden hemen okula gittim. Okulun kapısında tekrar bir kağıt elime aldım ve okumaya başladım.
SEN GELDİĞİNDE BABAN ÖLMÜŞ OLACAK HER YER SIRAYLA TATLIM ŞİMDİ SIRA ANNENDE ONDA DA BU KADAR GEÇ KALIRSAN SANA ARTIK MEKTUPLARIMDA APTAL YAZARAK BAŞLAYACAĞIM!
Kağıtta yazan buydu işte bu tam bir saçmalık bunu kim yapıyordu neden yapıyordu bir türlü anlayamıyordum. Hemen merdivenleri 2'şer 3'er çıkmaya başladım müdürün kapısının önüne varmıştım. Ordan temizlikçinin bağırdığını duydum.
"bugün okul kapalı bir sorun mu var kızım"
"yok ben müdür beye nakilleri sormaya gelmiştim "dedim aklıma o an başka bir yalan gelmemişti
" gir o zman ama müdür bey bugün hiç gelmedi çok acilse ev adresini verebilirim"
Kapıyı açtım kimse yoktu ne bir ceset ne de bir canlı kişi.

Temizlikçinin dediğini yaptım ve müdürün evine doğru yola çıktım. Taksi ye binmiştim yanımda fazla para yoktu gideceğim yer nerde onu bile bilmiyordum. Eğer çok uzaksa yandım diyerek iç geçirmeye başlamıştım. Tam o sırada oğuzun aradığını gördüm
"efendim"
"Beyza neden cevap vermiyorsun merak ettim. "
" cevap vermek zorunda değilim noldu"
"bak birilerinin seni izlediğini sana söylememe gerek vardır diye düşündüm "
" ne" o sırada hemen arkaya baktım evet bir araba vardı simsiyah ve camları da öyle
"ne saçmalıyorsun oğuz nerden çıkardın "
" Beyza yapma bizim de bazı arkadaşlarımız sağolsun yardım alıyoruz ve sen de bir daha asla bensiz bir yere gitmiyorsun. "
" kes şunu bana emir verme"o sırada taksi bir yola saptı karşıda da 2 katlı bir villa vardı. Arkamızdaki arabada orda köşeye park etmişti ve arabadan kimse çıkmamıştı. Oğuz haklı mıydı yanii?

Kapıya tıkladım bir hizmetçi açtı.
"merhaba ben bengihan bey'e bakmıştım. "
" hoşgeldiniz, buyrun 2.katta solda 3.oda "dedi.
" içeri girdim ve merdivenleri çıktıktan sonra sola döndüm ve 3.kapının önüne geldim, kapıyı açtım o an ki acı, sızı hangi duyguyu yaşamıştım bilemedim. Tavanda bir ip ve yanında bir not.
"kızım beni affet "
Bu da ne demek oluyordu şimdi. Kendini intihar mı etmişti sıra gerçekten de annemde miydi?
Arkamı dönmemle ağzıma yapıştırılan gazlı bezin bayıltıcı olduğunu anladım ama çok geçti. Gözlerimi kırparak açtım büyük bir soğuk hava deposundaydık. Yukarıda tek bir ışık vardı gözlerim kamaşmıştı. Karşımda başı maskeli 2 adam vardı. Ne olduğunu anlayamamıştım. Başım dönüyor midem bulanıyordu. Bana
"hey şuna bak uyanmaya başlıyor "
" evet, maalesef ama uyanması kötü olucak yapacağımız şeylere uyanıkken katlanamaz. "
" neden bahsediyorsun sen"dedim
"vaaay uyuyan güzel sonunda uyandı. Biraz acı çekeceksin ama katlanmalısın sonuçta bengihanın kızısın "
" ne diyorsun sen"
"arkandaki arabayı fark edemeyecek kadar salak mıydın meğer eski okulunda fasa fisoymuşsun biz de seni bişey zannetmiştik"diye benimle dalga geçmeye başladı
"ulan burdan bi çıkayım senin ağzına... "
" hey şşş orda dur küçük hanım seni burda kimse bulamaz eğer üzülmek istemiyorsan o çeneni kapa"
O sırada büyük bir gürültü duyuldu.
Oğuzun sesiydi. İçeri girdi ve hemen bana doğru koşmaya başladı arkasındaki adamları da o iki adamı öldürdüler. Bana sarıldı ve yüzümü ellerinin arasına alıp
"seni kaybedeceğimi sandım. Hem bu kadar sinirli hem de bu kadar saf olmayı nasıl başarıyorsun"
Dediği şey karşısında gülüşümü saklayamamıştım. Beraber birbirimize bakarak güldük. Oğuz:
"hey Mustafa gel seni Beyza ile tanıştırayım "dedi
" adamım onu senden önce tanıyorum. Merhaba Beyza adım Mustafa "" nasılsın"
"iyiyim ama ben seni tanıyamadım. "
" sen beni tanımazsın boşver eee nasıldı 3 saatin"
"çok eğlenceli"derken oğuza baktım ve gülümsedim.
"beni kaçıranlar kimdi oğuz dedim"
"babanı öldürenler ama maalesef Mustafa adam öldürmediği güm kendi öldüğü için adamların ağzından laf alamadık ama üzülme "dedi

Mustafa oğuz kadar yakışıklıydı. Esmer açık kahve gözleri ve beyaz teniyle bir hayli grup olmuştu oğuzla
..........