-Solis-

21 2 0
                                    

Üzerinden hızlıca çekilen yorgan ile sıçrayıvermişti Solis. Annesi tarafından huzurlu uykusundan uyandırılmıştı. Mışıl mışıl, horul horul horlarken gayet mutluydu oysa ki. Uykusunu bir düzene sokmalıydı artık. O kadar düzensizdi ki, ne kadar erken yatarsa yatsın bir türlü doyamıyordu rüyalarına. Denizkızları görüyordu rüyalarında. Çok severdi denizkızlarını.  Öyle ki, rüyasında görmeyince üzülürdü. Onlarla flörtleşmek ayrı bir eğlence idi Solis için. "Keşke gerçek olsalar." diye düşünürdü sık sık. Annesi odasından çıktıktan sonra tekrar yatmaya yeltendi ama geç kalacak bir okulu olduğunu hatırladı ve vazgeçti. Boy aynasındaki görüntüsüne baktı. Hoş çocuktu Solis. Sarışındı ama öyle çok değil. Kumral da diyemezsiniz Solis'e , ne olacağına karar verememiş henüz. Gözleri de aynı şekilde, mavi mi yoksa yeşil mi anlayamazsınız. İnceye yakın dudakları vardı. Kaşları çok kalın değildi. Burnu özenle oyulmuş gibi, çok güzeldi Solis'in. Omuzları çok geniş değildi ama çekici bir vücut yapısı vardı. Kaslı kolları vardı. Karın kası da vardı hatta. Ortalama bir boyu vardı. Çok yakışıklıydı, genç kızların ilgi odağıydı. Kendisi de farkındaydı bunun. Ama öyle her yakışıklı akranları gibi fırlama bir çocuk değildi. Bazı şeyleri fırsat bilip kötü yönüyle yararlanmazdı. Kızları kullanmazdı. Onları cinsel obje olarak görmez, haşır neşir olmazdı pek. Feminist bile diyebiliriz Solis için. Ne erkekleri yüceltirdi, ne de kadınları. Ama kadın anatomisi onun için bir sanattı. Resim çizmeye bayılırdı. Hep bir nü çizmek isterdi ama çizmek için bir model bulamamıştı. Aslında bir sanat okulundan rahatlıkla model bulabilirdi ama Solis çizeceği ilk nü modelinin sevdiği kişi olmasını isterdi. Çıplak görmek isteyebileceği tek kişiyi çizmek isterdi.
Gece insanıydı Solis, barlara gidip insanları gözlemlemeyi, gördüğü şeyleri çizgisiz orta boy defterine çizmeyi severdi. İçki de içerdi tabii ki. Ama hiç sarhoş olduğunu göremezsiniz, sınırını her zaman bilmiştir Solis. Eve içki kokan bir ağızla girmezdi. Kendisi de pek sevmezdi kokusunu, hatta belki tadını da sevmezdi. Sadece alkollü sıvıların boğazından geçerken verdiği hissi severdi.
Çok fazla film izlerdi Solis, geniş bir film arşivi vardı. Ansiklopedi okurdu, yeni şeyler öğrenmeyi, konuşurken insanların bilmediği şeylerden bahsederek onları bilgisiz hissettirmekten de haz alırdı. Bu onu üstün hissettirirdi, ayrıca karşısındaki insanın neden bahsettiğini çözmeye çalışır ifadesi komik gelirdi Solis'e. Asla o duruma düşmek istemezdi.
Ders çalışmazdı Solis, sadece öğretmenini dinler, bilmediği şeyi öğrenirdi. Dikkatle dinlediği şeyi unutmazdı zaten bir daha. O yüzden başarılıydı okulunda.
Doğa üstü varlıkların , sihrin gerçek olmasını isterdi. Dileklerini gerçekleştirecek bir peri anne mesela. Ya da denizkızları. Evet evet, denizkızları. Ne çok isterdi bir denizkızı görmeyi. Hatta küçükken denizkızı görmek için denizde boğuluyordu az kalsın.
Çok da iyi bir yüzücüdür Solis. Birincilikleri vardır. Sportiftir kendileri. Okula da bisikletiyle gider Solis. Şu an yaptığı gibi. Kahvaltı edecek vakti olmamıştı, geç uyanmıştı. Güneş daha yeni yeni ışıltısını tam olarak saçmaya başlamıştı. Solis gececi olsa da Güneş'i severdi. Güneş, Solis için gündüzü katlanılabilecek kılan tek şeydi.

Sol et LunaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin