AYAZ SOYER.
Az önce koskoca Ayaz Soyer bir anlık patlamayla bana hayatı hakkında önemli birşey söylemişti.Cümlesi hala kulaklarımda yankılanırken, düşüncelerim mideme kramplar girmesine neden oluyordu.'Sen kardeşini kaybetmedin,Mira!'.Bu söz beni derinden vurmuştu ve nasıl unutacağımı gerçekten çok merak ediyordum.Bahçedeki salıncakta bir ileri bir geri sallanırken aklıma gelen şeyle gözlerim iri iri açıldı.Ne yapmıştım ben Allah aşkına!Sizi en iyi ben anlarım ne demek?Delirmiş olmalıydım o anda.
Sallanmayı kesip çimlere uzandığım sırada şimdilik cümlemi üstelemeyen Ayaz'ın sesini duymamla ayağa kalktım.Ağır adımlarla yanına giderken 'ne olur düşündüğüm şey olmasın' temalı duamı etmeye başladım.Mutfak kapısından girdim ve iki metre ötesinde durup nefesimi tuttum.
Lâkin duyduğum cevap derin bir nefes almamı sağladı.'Yemek yememeyi düşünmüyordun herhalde.'
* * * * * *
Olamaz,olamazdı,olmamalıydı.Bugün ilk iş günümdü ve kişisel asistanı olarak Ayaz Bey'e kahvaltı hazırlamayı unutmuştum.Ayrıca hala yatakta gözlerimi tavana dikmiş pörtlekleşmişcesine bakıyordum.Neler olduğunu kavramayı başarıp adeta jet hızıyla odadan çıkıp aşağıya inmeye başladım.Merdiven basamaklarını hızlıca inerken mutfaktan burnuma kadar gelen harika kahvaltı kokuları acaba uyur gezermiyim diye kendimi sorgulamama neden oldu.Mutfak kapısından fuhuş operasyonuna giden polis gibi girince şaşkınlığını atamayan Ayaz ve bir adet yataktan yeni kalkmış,üstü başı dağılmış,aptal Mira karşılaştı tabiki.Ama işim daha önemli olduğundan bunu beynimde arşive kaldırdıktan sonra mutfağı süzmeye başladım.Üstünde önlük olan bir Ayaz,ocakta krep,şubatta da tereyağı vardı.Ay, aman .Hatlar karıştı.Fakat bu hat karışıklığı yemek masasında *muhterika bir kahvaltı hazırlandığını değiştiremezdi."Ayaz Bey?"
"Mira?"
"Aya- Neyse, ben gerçekten çok üzgünüm.Uyuyakaldım ve kahvaltı hazırlayamadım.Çünkü gece geç yatmıştım ve geç kalktım ama bu sizi ilgilendirmiyor tabi.Bu arada hazırladığınız kahvaltı çok güzel gözüküyor.Bide şey,beni işten çıkarmazsınız değil mi? "
Her zamanki gibi hızlıca davrandığım için gözlerini açmış bir şekilde bana bakan Ayaz,ilk defa bu kadar şaşırmış olmalıydı ki benim aksime yavaşça kelimeleri tekrarladı. "Hayır,Mira.Hayır,seni işten çıkartmayacağım."
"Tamam o zaman,ben üstümü değişirip geliyorum."
Lafımı bitirdikten sonra topuklarımın üstünde döndükten sonra odama geri döndüm.Birkaç dakika aynadaki berbat yansımama bakıp lanetler okudum ve dolabıma baktım.Dolabımda sayılı kıyafetim vardı ve buna en yakın zamanda çözüm bulmalıydım.Bir asistana yakışır şekilde giyinmeliyim.Dolaptan beyaz gömlek ve mat siyah kalem etek çıkarıp giydim.Gömleğin ucunu eteğin içine soktuktan sonra herşeyin tamam olduğuna kanaat getirip bir parlatıcı ve rimel sürdüm.Saçımı da çok hızlı bir şekilde düzleştirip aşağıya indim.
Mutfağa gittiğimde kahvaltıyı hala yapmamış olan Ayaz'ı görünce şaşkınlığım arttı.Ne yani,beni mi beklemişti? "Ayaz Bey?Şey,beni beklemenize gerek yoktu."
"Kahvaltıyı yapalım şirkete geçeriz.Sana verdiğim listede hangi saatte ne yaptığım yazıyor.Ayrıca,toplantılarımı ve görüşmelerimi sen planlayacaksın."
Çantama, odamda unuttuğum listeyi ekleyeceğimi tekrarlayıp masaya oturdum.Omlet ve krep nefis görünüyordu ve bunları Ayaz'ın yapmış olması bence çok garipti.Küçüklükten kalma alışkanlığımla yavaş yemek yiyemiyordum.Hızlı yemeye başladığında bugünün alışılmış haraketi olduğunu ilan ettiğim hareketi tekrarladı.Gözlerini açıp şaşırma hareketi yaptı tabiki.Ama ne yapabilirdim.Ben onun bildiği kızlardan değildim ve asla olmayacaktım. "Beni şaşırtmaya devam ediyosun Mira."
Derin bir iç geçirdim."Çok farklıysam demekki."
Bir yandan konuşurken bir yandan ağzıma birkaç lokma atıyordum.Çikolata sürdüğüm krebimi bitirdiğimde masadan kalktım ve banyoya doğru yürüdüm.En sonunda hatırladığım şeyle Ayaz'a bağırmayı da unutmadım."Elinize sağlık çok güzeldi! "
Yıkadığım elimi kurulamadan odaya çıkmanın pişmanlığını yaşamayacaktım.Çünkü bu harika bir şeydi.Demiştim işte, farklıyım ben.
Çantama listeyi atıp dışarı çıkmakta olan Ayaz'ın yanına yüdüdüm.Hastası olduğum Range Rover'a bindiğini gördüğümde içimden sevinç çığlıkları atmaya başladım.Arabaya, pardon, Range Rover'a binip emniyet kemerimi taktım.Etrafı seyrederken şirketin yolundan ayrıldığımızı görünce sorgulayan gözlerle Ayaz'a baktım.Verdiği cevap ise sinirlerimi bozmaya yetecek türdendi. "Sana yeni kıyafet lazım.Dolabında çok az kıyafet var,Mira.O yüzden sana yeni kıyafet alacağım."
"Ne demek alacağım,Ayaz Bey?Ben kendim alabilirim.Lütfen dönebilir miyiz?"
"Hayır Mira.Bu seferlik ben sana alacağım."
Sıkıntıyla nefesimi dışarıya üfledim."Peki,ama ilk maaşımı aldığımda geri ödeyeceğim size." Birkaç mırın kırın etse de evet dedirttikten sonra Range Rover'in durmasıyla alışveriş merkezine geldiğimizi anladım.Emniyet kemerimi çıkarıp dikkatlice indikten sonra Ayaz'ın peşine takıldım.Alışveriş merkezine girince tüm gözlerin bizim üzerimize çevrilmesi bacaklarımı uyuşturuyordu.Oldum olası ilgi odağı olmaktan nefret ediyordum.Bir mağazanın önüne geldiğimizde iç çamaşırı mağazası olduğunu görmem gözlerimin 360 derece kadar açılmasına sebep oldu.Ama Ayaz'ın diğer taraftaki mağazaya girmesiyle bir dakika içerisinde beynimde kurduğum senaryolarımın saçma salak olduğunu kabul ettim.Peşinden mağazaya koştuğumda topuklumun yerdeki oyuncağa takılmasıyla yeri boylayacaktım ki Ayaz'ın beni tutmasıyla en azından kalça kemiğimin ve kolumun kırılna tehlikesi geçmiş oldu.Yavaşça doğrulurken yandaki kızların fısıldaşmaları beni çıldırtacaktı.
'Gördün mü? O kız tam bir sürtük.İçine girecekti Ayaz'ın.'
'Kesin bilerek yaptı.'
Ayaz'a baktığımda onun da bunu duymuş olması beni tedirgin etti.Acaba o da mı böyle düşünüyor diye düşünürken sıcak elini avuç içimde hissetmem tüylerimi diken diken etti.Kalbim çarpmaktan yorulma aşamasına geldiğinde yanaklarımın elma gibi olma sebebi olacak bir cümle söyledi.
"Sevgilim,daha dikkatli ol lütfen.Buraya alışveriş yapmaya geldik,o narin vücuduna zarar vermeye değil."
______________________________________
Vuhuuuu 🙈 Allahım beni destekleyen kişiler vağr.Demek ki neymiş,siz benim için birer motivasyonmuşsunuz.Hem yazdım,hem de 800 kelime oldu.'Çok mutluyum,şekerim.Şeker gibi okuyucularım benim 😁😁 Lütfen oy ve yorum kullanın nasıl yazdığımı merak ediyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASİSTAN
Teen FictionMira , babasının bir tanecik prensesi , annesinin minik kuzusu hâttâ ablaların everesti , en güzeli , en özeliydi.Ta ki o geceye kadar. Hayatının değişmesi için her şeyinden vazgeçen Mira , asistan olarak gittiği evde neler yaşayacak ?