Köşe başı bir park ucunda, dertlerimle sıkıntılarımla oturdum eskimiş görünümünde paslı çivilerle bağlanmış çürümüş tahtalarıyla antika bir banka oturdum. Gecenin gündüzü basmış boğmuş hâli bihaylide dertli sisin yardımıyla...
Saat belli olmayacak bir hava içinde boğuk gündüz, sis içinde süzülen rüzgar dertlerimle şekillenip sıkıntılarımla süsleniyor. Bir taraf gündüze baskın bir taraf geceye ve geçmişim derde çalar geleceğim ümitsizliğe. Kalbimde kalmamış sevgi hayatı izler kara ve ak pencereden. Aydınlık görmemiş gecelerim var benim , murâda ermemiş dertlerim ve gerçekle kavuşamamış hayallerim.
Ben düşünürken kalbime saplanan kanlı hançeri, sıkıntımı ve dertlerimi.
Sisin içinden gelen , gözümün hudutuna giren , dıştan beyaz ama içten her an batan karanlığa saplanmış kağıt yaprakları ,kıvrılan biçimde yol boyu taklalar açıp geziyorlardı. Dertli rüzgarın etkisiyle şekillenmiş yapraklar ahenkle süzülüyordu, gecenin boğduğu güneşte. Sisin içini aydınlatan sokak lambası loş ışıklarıyla kağıtları görmeme azda olsa yardımcı oluyordu . Yolun öteki tarafındaki seçemediğim kağıtlar rüzgardan dolayıyla rotayı döndürmüş bana doğru geliyorlardı.Loş ışık sayesinde kağıt yapraklarını seçmeye başlamıştım. Gözüme tanıdık gelmişti üstündeki acı rakamlar, 1,2,3... hatırlatıyor; acımı acı , dertlimi dertli geçmişimi, topraktan gelen toprağa giden sevdiklerimi, suya düşüp boğulan hayallerimi, gündüzü görmemiş karanlık gecelerimi...
Anlamıştım yaprakların ne olduğunu, arkasındaki günün anlamı ve dini sözleri . Bazen acı anıları taşır bazen unutulmaz mutlu anıları , yollar bazen karanlık bazen aydınlıktır. Zamanın temsilcisidir, acılarımın bekçisi. İşte o takvim yaprakları, acımın korlaştığı günleri acılarımı ateşlemek için önümden geçiyorlardı.
Bir küheylan misali dertlerimi sıkıntılarımı geçiriyordu gözlerimin önünden. Takvim yaprakları yuvarlanırken yağmur damlaları yaprakların içine işliyordu. Kağıtlar yavaş yavaş küçülüyor ağırlaşıp yağmurun etkisiyle çamurlaşmış toprağa bulanıyor. Yani kısacası takvim yaprakları ve zamandan yıllar aylar gene geldiği gibi toprağa giriyor. Geçici dertler, fani dünya gene geldiği gibi gidiyor, değişmeyen tek gerçek akla erinmeyen cennet ve cehennem .
Fani dünyada gelen ve geçen insansın, unutma her an herzaman Zamana Âşinasın.
**** **** ** ** **
Beğenmeniz, yorumlamanız dileğiyle muhabbetle...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Damla Mürekkep #Wattys2017
PoesíaBir gün hiç bitmeyen karanlığı güneş fetheder. Mutluluk sarar herkesi, kutuplarda gibi 6 ay beklediğin güneşi görünce. Bu kitabımda denemelerimi ve şiirlerimi kaydedeceğim yardımlarınızı bekliyorum muhabbetle su gibi aziz olun...