Yavaş yavaş tur bitimine yaklaşmıştık. Son ziyaret mevkimiz "57. Alay Şehitliği"ni de gezdikten sonra veda vakti gelmişti. Sarıldım küçük yumurcak Kerem'e. "Hoşçakal" dedim. Kısık sesiyle karşılık verdi bana"Hoşçakal"öğretmenden ücretimi aldım. Fena sayılmazdı. Bir ergen macerasıda burada noktalamıştı. Saat 16.30'du,eve gittim. Aç değildim. Ama canım delicesine kahve çekiyordu. Eve gittiğim gibi Dibek kahvemi yudumladım. İyi gelmişti.
Akşam olduğunda babamı arama kararı aldım. Şu ev konusu hakkında görüşecektim. Babam telefonu açtı,konuşmaya başladım
"Peder Bey,nasılsın?"
"İyiyim,Gülce'm sen nasılsın?"
"Bende iyiyim be baba n'olsun. Ya ben senle bir şey konuşacaktım. Hani benim oturduğum bu ev varya?"
"Eee n'olmuş ona? "
"Baba ben bu evi satın almak istiyorum, zaten ev sahibim Salih amca satmak istiyor"
"Tamam kızım ne kadar istiyor?"
Çekine çekine"63.000" dedim
"Tamam yarın banka hesabında olur yavrum istediğin başka bir şey var mı Gülce'm?" dedi.
"Yok baba.Ee valide sultan n'apıyor?"
"O da aynı o dernek senin bu vakıf benim klasik annen yavrum"
"Hiç değişmeyecek."
"N'apalım biz de onu böyle kabul ettik"
"Orası öy...baba galiba abim arıyor. Senle sonra gorüşsek olur mu?"
"Tamam yavrum annenin selamı var görüşürüz yine kendine iyi bak"
Telefonu kapattım. Abime geri döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gülce
Historical FictionYavaştan yavaştan söküyordu şafak.. Benim de hızlı olduğum söylenemezdi. Binmiştim bisiklete yol alıyordum. Önümdeki sekiz aydan habersiz. Her şey üniversiteye başlamamla gelişecek.. Tarih ve aşk maceram,bazen de delirdiğim kanısına varırken, hayat...
