《3》

118 47 13
                                    

Ben önden o arkadan yola koyulduk. Dışarıdaki bunaltıcı sıcaklık etkisini sürdürüyordu.

Bizim sokağa girdik. Yerdeki taşların bazıları sökülmüş kenera koyulmuştu.

Etraftaki diğer evlerin boyaları dökülmüş ve zamanın da etkisiyle duvarda çatlaklar oluşmuştu. Kenarda 1-2 tane ağaç var. Sokağın sonunda ise orman var.

O ormanı hiç sevmem çünkü bir çok çocuğun cesetlerini oraya gömmüştük. Eşikten içeri girdik. Harabe merdivenden yukarı doğru çıktık.

Kolumdaki bana ailemden kalan tek şeye saatime baktım. 4:15 idi içerdide kimse yoktu. İkimiz Ateş abinin odasına doğru ilerledik.

Eski ve nemden şişmiş tahta kapıyı elimle itip içeri girdim ardımdan da Rüzgar girdi odaya kapıyı yavaşça kapattı.
Ateş abi döner sandalyesinde oturuyordu.

Önündeki masada bir kaç poşet dosya vardı. Ve mavi renkteki tel kalemliğin içindede 1 kurşun 2 de tükenmez kalem vardı. Ve masanın sağ köşesinde çiçekli çerçeveli bir fotoğraf vardı.

Resimde 40 yaşına yol almış bir kadın vardı. O kadının kim olduğunu 9 ysşındayken sormuştum bir kere Ateş abi kim o kadın diye. Aldığım cevap pekte açıklıyıcı olmamıştı tabii. Bağırıp çağrıp kovmuştu odadan.

Ateş abinin yanında o yeni gelen kıvırcık ufaklık vardı. Bana bakıp gülümsedi. Bende ona sıcacık bir gülümseme yolladım.
Sonra Ateş abinin yüzüne baktım biraz gergin birazda üzgün bir hali vardı. Bize bakıp azını hafifce araladı ve ;

Beni uğraştırmayın sökülün hadi !

Sesinde yüzünde ki ifadeden eser yoktu. Duygularını sesine yansıtmamıştı. Buz gibi ve duygusuz çıkmıştı sesi.

Hafif bir ürperti geçti içimden. Sonra kendimi toparlayıp , kafamdaki düşünceleri boşalttım.

Yanımdaki Rüzgara baktım parayı verdi. Bende cebimdeki zincir kolyeyi çıkarttım. Boğazımı temizledim.

Buyur ağbi .

Ona uzattım. Elim eline değdiğinde , ellerinin sıcaklığı yüzüme bir tebessüm getirdi. Sesinde ki o kalpsiz insan yerine yüzündeki o yorgunluk ve aslında iyi olan ateş ağbiyi ele veriyordu.
Üzerimi düzeltim. Ellerimle saçlarımı arkaya attım. Ve sesimi oldukça itaatkar çıkarmaya özen göstererek ;

Abi bizlik bişey yoksa biz çıkalım.

Bize baktı ve kaşlarını çatttı hafifce ağzını araladı ;

Durun işimiz var. Bu arkadaşı teste koyucağız.

Rüzgar beni beklemeden lafa atladı.

Ne testi yoksa...
Yüzü kireç gibi bem beyaz bir renge büründü.Rüzgarın sesi daha sözü bitmeden kısık bir hal almıştı. Ve dediğini anlayamamıştık.

Ateş abi önce çocuğa sonra bize baktı ve ;

Şarkı söyliyecek. Sesi güzelse yaşar. Deilse biraz işimiz var demek.

Bunları derken hiç istifini bozmamıştı. Rüzgar ne demek istediğini anlamış olacak ki sesli bir şekilde yutkundu.

Ve bana tedirgin ve endişeli bir şekilde baktı. Ona sakin olması için hafif bir tebessüm ettim. Kendimi toparlıyıp, Ateş abiye baktım ve yanındaki masum meleğe.

Ağbi başlayalım o zaman. Canım bize bildiğin bir nakaratı söylermisin ?

Bana baktı sonrada başladı bir şeyler mırılanmaya sesi pek anlaşılmasada güzel ve kadifesimsi bir sesi vardı kulakları okşuyordu.

Ateş ağbiye baktım. En ufak bir etkilenme kırıntısı bile yok. Olsun sonuçta sesi güzel. Ölmekten kurtuldu. Eğer sesi güzel olmasaydı organlarını satmak zorunda kalıcaktık.

Rüzgara döndüm oda bana baktı kısa bir bakışmadan sonra Ateş abi tok bir sesle konuşmaya başladı.

Cansu hadi arkadaşı alın boş odalardan birine geçip bizi bekleyin.

Kıvırcığa baktım gelip elimi tuttu ve odadan ağır adımlarla çıktık. Onu oraya sanki iyi bir şey için götürüyormuşum gibi bana bakıp gülümsüyordu. Ahhhhhh....

Bir bilse biraz sonra başına gelecekleri. Diyer tüm odalar gibi duvar boyaları nemden kabarmış ve dökülüyordu.

Duvar diplerinde rutubetten yosun yeşili ve sarımtırak bir hal almış küfler vardı. Odadaki demir masanın üzerine otutturdum.

Ellerimle saçlarını okşadım. Yüzünü avuçlarımın içine aldım ışıl ışıl parıldıyan gözlerine diktim. Oysaki çok ta güzel bakıyordu hayata...

Ona sımsıkı sarıldım. Benim bu halime dayanamayan Rüzgar ikimizide kollarının arasına aldı.

Bir çocukken ailemle , annem babam ve kardeşimle soba başında kestane kızarttığımda.
Bir de Rüzgarın kollarında tatmıştım bu huzuru ve sevgiyi...

Boronlar ÇERÇİ ÇETESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin