《2》

126 45 16
                                    

İstanbulun hem nemli hemde sıcak havasından bunalıp orasını burasını açmış olan insanlara baktım. Her biri farklı bir telaş içinde koşuşturuyorlar dı. Yanımızdaki ufaklıklara bakıp ;

Alın şunları şu tarafta satın. Ne yapın ne edin satın bunları elbiselerine yapışın yeterki bitirin şunları !

Ne yani bizim satıcağımızı mı sandınız ? Bizim ayrı bir yeteneğimiz var. Küçüklükten beri bizi hırsızlık için yetiştirdiler.

Biz usta hırsızlarız. Ben oyalarım Rüzgar çaktırmadan ceplerini boşaltır.
Etrafa baktım. Rüzgar gözleriyle bir yere odaklanmıştı.

Anlaşılan turist buldu. Baktığı yere baktım 2 bayan 1 de erkek vardı. Adam yaşlıydı. Beyaz saçları ve mavi gözleriyle meraklı bir şekilde etrafın fotoğraflarını çekiyordu.

Adımın eşi olacak ki kadının da saçları beyazlaşmaya başlamış tatlı bir kadındı. Boynundaki altın cincirden yapılmış kolyeyi gözüme kestirdim.

Onun boynunda ayrı bir güzel görünüyordu Zayıf ve narin görünüşlüydü. Yanlarındaki üçün cü kişi kızlarıydı. Üzerindeki pudra rengi boydan elbisesi onun hafif yanık tenine çok yakışmıştı. Elindeki elim kadar telefonuyla her tarafta selfi çekiyordu.

Rüzgara baktım bana gözleriyle hadi işareti yaptı ve ilerlemeye başladı. Bende arkasından yürüdüm. Yanlarına vardığımızda Rüzgarın hangi numarayı yapacağını kestirmeye çalıştım.

Bunun bir şey yapıcağı yok. Hadi cansu iş başa düştü. Önce nefeslerimi yavaşlattım. Sonrda alımlı turist kadının önünde bırakıverdim kendimi yere Rüzgar numarayı anlamış olacak ki genç kızın telaştan yere bıraktığı telefonu alıp cebine sıkıştırdı.

Ardından da diğer adamın bıraktığı fotoğraf makinesini alıp ortalıktan uzaklaştı. Başımdaki kadın yere çömelmiş başımı dizlerine koyup beni dürtüyordu.

Yüzümü zayıf ve yaşlı elleriyle titrek bir şekilde suyla yüzümü ıslatıyordu. Bir yandan da cırtlak sesiyle ;

Help me ! Please ! Help me !

Bana biraz daha eğildiğinde hafif ama baştan çıkartıcı parfümünü içime çektim. Hızlı ama fark ettirmemeye özen göstererek kolyeyi çektim.

Kadın fark etmemiş olacak ki bağırmaya devam ediyordu. Hızlıca ayağa kalktım ve etrafımdaki insanların şaşkın bakışlarını izledim. Az önce yerde hareketsiz gördükleri kız şimdi ayakta ona bakıyordu.

Onları aldırmadan arkama bakmadan koştum. Ara sokağa girdiğimde Rüzgarı arıyordu gözlerim. Ama etrafta yoktu. Biraz daha ilerledim. Bu gerizekalı gene hangi cehennemin dibine girdi.

Ben içimden ona sayarken o önümde beliri verdi birden. Tam kızıcaktım ki lafı azıma tıkadı.

Rüz-!!

Prensesim nerede kaldın ?
Sen gelmiyince bende çocukları kontrole gittim. Hiç başlama çekemicem çeneni !

Ona vereceğim tepkiyi merak etmiş olacak ki gözleriyle beni dikkatli dikkatli izliyordu. Gözlerimi hafif kıstım ve ona ;

Tamam be ! hadi bu mallar yeter. Çocuklar satmış mı hepsini ?

Bana döndü ve cevabın olumlu olduğunu anladığım bir bakış attı.çarpık gülümsemeyle ;

Evet. Bitirmişler bende parayı alıp serbest bıraktım.

Eşyaları alıp incelemeye başladım. Telefon yeni ve son model bir telefondu. Fotoğraf makineside idare ederdi. Kolye de bu günün süpriziydi.

Telefonun neşeli melodi sesiyle irkildim. Pantulonum un cebideki telonu alıp yeşil tarafa sürükledim.

Efendim buyur ağbi.

Bana bak hemen gelin çöplüğe ikinizle konuşucaklarım var !

Kaldığımız ev eski bina dı. Çok eskidiğinden herkez taşınmıştı. Bazılarımız saray derdi. Bazılarımz çöplük. Bazılarımız ise hapis. Yani anlıyacağınız burası herkez için farklı anlamlar taşıyan eski bir bina dı.

Rüzgar meraklı gözlerle beni süzdü bn ise eşyaları ceplerime sıkıştırmak çabasındaydı. Ve beklenilen soru.

Kim aradı ?
Ona dönüp sıkıldığımı belli eden bir bakış attım ve ;

Sence kim olabilir ? Ben kime buyur ağbi diyorum!

Rüzgar sinirlenmiş olucak ki gözleri birden parladı.

Ne kızıyosun ya ! Adam gibi soru sorduk cevap ver çabuk !

Bu sefer bende kızdım. Bana sesini yükseltemez. O kadar .

Ateş ağbi aradı bizi hemen çağırdı. Gitmemiz lazım salak !

Sonlara doğru sesimi istemsizce yükseltmiştim. Hızlı adımlarla yolla koyuldum. Arkamadan gelen Rüzgarın sesini duymazdan geliyordum.

Boronlar ÇERÇİ ÇETESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin