Yeni Bir Başlangıç

166 15 3
                                    

Olaydan 4 ay önce

Yusuf'tan

Gözlerim çok ağrıyordu. Açmakta zorlanıyordum ama yinede açmak zorundaydım.

Ameliyatın üzerinden 1 buçuk ay geçmişti ve ben artık turp gibiyim diyebilirim. Yinede sırf kızlar gitmesin diye hala hastane köşelerinde kalmaya devam ediyordum. Biliyorum her şekilde bencillik ediyordum ama yinede yapıyordum işte. Neyseki kaldığım özel hastane çok büyük. Gelen hiçbir hasta yatak olmadığı için geri dönmüyor.

Serhat ve Açelya ellerinde fazla imkân olmamasına rağmen beni gayet iyi ameliyat etmişler. Doktorlar kim olduklarını öğrenmek istedi ve bende söylemek konusunda tereddütte kaldığım için ikisinin beni ziyaret etmesini bekledim.

Taburcu olmama bir gün kala ziyaretime geldiler ve onlara doktorların söyledikleri şeyi anlattım.

Doktorlara beni ameliyat edenlerin onlar olduğunu söylediğimde hastanenin müdürü "Bu iki genç yeteneği heba edemem. Gerçekten çok titiz ve iyi bir iş çıkarmışsınız. Ayrıca Aykut Bey'den duyduğuma göre bunu elinizde fazla imkân yokken başarmışsınız." diyerek Serhat'ın omzuna elini koydu.

"Biz sadece işimizi yapıyorduk." dedi. Bak şuna, bide mütevazı takılıyor.

"Benim hayatımı kurtardın, mütevazılığın sırası değil." dedim gülümseyerek ve hastane müdürü "Yusuf Bey haklı. Eğer ilginizi çekerse ikinizede iyi birer teklifim var. Dinlemek ister misiniz?" dedi. Bi an için Serhat ve Açelya'ya baktığımda ikisininde heyecandan ne yapacağını bilemediğini farkettim. Serhat'ın bana bakıp sadece dudaklarını oynatarak "Teşekkür ederim." dediğini gördüm ve aynı şekilde "Bende." diyerek karşılık verdim.

Müdür, Açelya'ya kendi dalında yani Kalp ve damar hastalıkları cerrahisin bölümünde eksik olduğunu ve uzman bi kalp cerrahı olarak hastanenin ekibine katılmak isteyip istemeyeceğini sordu. Açelya büyük bi mutluluk ve gururla kabul etti. Artık İzmir'in en iyi dördüncü özel hastanesinde kalp cerrahı olarak çalışacaktı.

Sonra Serhat'a döndü ve ona burada başka bir yerin olmadığını ama onun için İstanbul'daki en iyi hastanelerden birinde onun dalında açık bulunduğunu ve orada genel cerrah olarak çalışmak isteyip istemeyeceğini sordu. Serhat İstanbul'u duyunca sanki istemsizce yüz ifadesi değişmiş gibi geldi ama yinede kabul etti. İkisininde işe alınmasında Aykut Beyin kesinlikle parmağı var. Bi müdür neden iki doktor için bu kadar uğraşsınki...

El sıkıştılar ve müdür sözleşme imzalandıktan sonraki pazartesi günü herkesin iş başında olmasını söyledi.

İkiside gerçekten mutluydu. Bunu her hallerinden anlayabiliyordum.

Tabi bu süre zarfı içinde Begüm, Almeda, Selin, Serenay, Serkan, Hilmi Kerem ve Chris beni hiç yalnız bırakmadılar. Özelliklede Demet... Benimle o kadar ilgilendiki anlatamam. Artık arsızlaşmışım heralde ki bi anlığına da olsa yalnız bıraktığında ilgisizlikten ölecekmişim gibi hisseder oldum. Yinede canımı çok yakan şey ise er ya da geç İstanbul'a, ailesinin yanına dönmesi gerektiği gerçeğiydi...

Onsuz nasıl devam edeceğimi sürekli düşünüp duruyordum ve hiç istemediğim taburcu olma günü geldi. Taburcu olduktan bir gün sonrada kızlar İstanbul'a dönüş yaptılar.

Havaalanında herkesin yüz ifadesi hiç abartısız küçük Emrah modundaydı. Hiç kimse sevdiği kıza gitme diyemedi çünkü mecburlardı. Kal deseler bile ne olacaktı ki? Hadi kaldılar diyelim, hiç birimizin elinde doğru dürüst iş yoktu. Tamam aile mesleklerimiz var ama yapmak istemiyorduk. Kendi alanımızda çalışmak istiyorduk ve bunuda bulması gerçekten zordu. Tabiki torpil olmadığı sürece...

Aşk Tatilde Güzel 2; YazarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin