Elleri genişti, güçlüydü ve bileklerimi çok rahatça kavramıştı. O anda aramızdaki bedensel çekiciliği farketmeme sebep oldu ve bu içte iyiye gitmiyordu.
Sıcak teni soğuk tenimi paylarcasına zıt ve yakıcıydı. Hislerim birbirine karışmış neye odaklanacağımı bilemezken, kendimi olacaklara hazırlamam gerekliydi. İçimdeki cesaret kırıntıları tek tek yok oldu.
Onun elinden kaçışımın ya da ona karşı koymamın manası yoktu.
Kolları iri ve tamamen doğal vücut yapısı erkeksi ağır bedeni yatağın yaylarını yavaşça çökertti. Beni kendine çekmenin yerine kendisi vücudumun üstüne ağırlığını vererek elleri ile omuzlarımı kavradı.
Ne düşünüyordu ki ? Nasıl bir kaçış planı oluşturup ya da aniden kendimi ondan kurtulmak için manevra edebilirdim ki . Tamamen aklım ile oynuyordu bu kesinlikle beni kendimden şüphe ettirecek ve daha da korkak hale getirecekti.Biliyordu ki ona karşı koymamam için onlarca neden vardı. Kapının kilitli olması, banyonun en az 6 metre uzakta ve kapısının sürgülü oluşu..ve kapının ardındaki 3 kişilik 2 metre uzunluğundaki iri kıyım gardiyanlar grubu..
Nefesimi tuttuğumu farkettim dudaklarını boynuma kaydırdığında butun korkularım karnımdaki yangın, kalbimdeki sızı ve dudaklarımın ardındaki , lütfen sözcüğü kaçış için an arıyordu.
Ellerim terlemişti ve yatak örtüsünü sıkıca kavradım kendimi olacaklara karşı telkin etmeye başladım.
Nefes ağır ve yavaştı, sanki onu bana doğru çeken bir güç varmışçasına dudakları boynuma yapıştı ve emmeye başladı.
İz. İşaret, çentik, fetih, ele geçirmek. Hepsi istediklerini alana dek savaşan adamların kadınlarda bıraktıkları ya da birbirine armağan ettikleri ufak izler.
Tenimin altındaki kan yüzeye yaklaştığını hissediyordum, ısı ve boynumdaki kan atışımı kulaklarımda duyabiliyordum, babamın bana ilk tokat atıp boynumu elleri ile sıkıp bıraktığı günü hatırladım.
Onun as adamı olan Gregoriy ile bakıştığımı ve onun beni öpmek için fırsat kolladığını uydurduğu gün.
17 yaşında bir genç kızın ,hiç ama hiç te o taraklarda bezi olan , kendi babası gibi tiksinç bir adamın gölgesi olacak o genç erkek ile böylesine erotik duygulara yenik düşmesi, kabul- edilemez-di.
Çünkü duyguların ve hapsedilmenin verdiği açlık, gençliğin safsata hayalleri, silah taşıyan ve cüsseli, iyi görünümlü yakışıklı korumaların etrafında büyüyen bu kızın onlardan birine teslim olması, olası bir riskti.
Bekaret benim lanetimdi ve şuan hissettiklerimi yaşamamak için Gregoriy e kendimi sunardım. Feda ederdim ki şuan burada olmak zorunda olmasaydım.
Dişleri hafifçe tenime geçti. Çenesindeki o kasılan iskeleti duyabiliyordum, kendini buna hazırlıyordu.
Yem ve beslenen kaplan. Dişleri tenime geçti ve gözlerimi sımsıkı kapattım, o içimde tuttugum butun sancıları , bütün feryat firar etti.
Çığlığım beklendik olsada odanın duvarlarında yankılandı. Elleri omuzlarımı sıkıca kavradı ve kemiklerimin ezildiğini dahi hissettim. Evet hissediyordum ve onun gücünün farkındaydım, istediği herşey bendim ve beni istediği yerde elde ediyordu. İmzası ise kızgın bir kırmızı ve pembe renk karışımı bir çift izdi.
Dili tembelce yeni açılan o açıklıkta gezdi.
Elleri gevşedi ve kavradığı omuzlarımdan ellerime doğru kaydı.
Sıcak bir gezinti gibiydi, sanki o ateş içimden dışarı nehirler halinde akıyordu. Gözlerimde ve yanaklarımda hissettiğim ıslaklıktı.
Viktor derin bir nefes alıp ellerimi omuzlarına yerleştirdi.
Sesini duymak istemiyordum. Ellerimi kulaklarımla kapatıp avaz avaz sesim parçalanana dek bağırmak istiyordum. Henüz yeni başlamıştık.
Ondan herşeyi bekliyordum, bana istediğini yapacaktı ve baştan pes etmiştim. Ondan korkum çok büyüktü ki herşeye göz yummaya razıydım.
"Eva, şimdi kendin oldun işte. O kadar da zor değil , yanılıyor muyum ?" Bir eli bacak arama doğru ilerledi ve diğer eli ensemi kavradı ve parmakları saçlarımı okşuyordu. " Sendeki ilk beklentim kaçmandı. Korkaklık utanç verici bir olgu değil, Eva. Sana adınla hitap etmeyi seviyorum, nedeni yok. Basit ve sade senin gibi. Basit, açık, kolayca okunabilir ve rahatlıkla öğrenilebilir. Bir çocuk dahi seni kavrayabilir Eva."
Elleri kadınlığıma dokunduğunda pembe rengin tenime hakim olduğunu biliyordum işte, gözleri açıldı ve derin bir nefes daha aldı. Parmakları o sıcaklığa dalmak için beni okşadı.
" Çok sade, herşey senin için çok. Sen sadece beni hakediyorsun"
Belki de, öyle düşünebilirdi hakkımda, Hiçbir karşılık koymadan ona kendimi teslim ettiğimden mi yoksa beni değersiz bulduğundan mıydı. İlk orta parmağının derinliklerime , o mahremime doğru kaydığını hissediyordum.
Acı veremezdi çünkü Viktor için ıslak ve hazırdım, onu içime almak için vücudum beni ele veriyordu. Onu istiyordu. Aramızdaki o karşı konulamaz, içgüdüsel yaklaşım , o arzu ve ona itaat her zaman oradaydı. Dudakları dudaklarımı buldu ve tüm içindeki öfke ve kendine karşı koymasını serbest bırakırcasına, sert ve kaba öpüşmeye bıraktım kendimi.
Dudaklarımı kapladı, iki parmağı beni canımı yakmadan içime girdi ve yavaşça ileride teslim olacağım o tutuklu kılacak harekete bıraktı kendini. Nefes nefeseydim, ellerim omuzlarını sıktı , onu incitmekten korkuyordum, içimdeki tansiyon ve o yaklaşan doluluk hissi bedenimi ateşe verdi, sıcaklık, ikimizinde terlemesi.Bedenlerin birbirine yakınlaşması, sanki bir olmuşçasına ensemdeki eli kavradı ve daha da sıkı bir hale geldi.
Dudaklarımı içimdeki dizginlenemeyen o arzu ile onun dudaklarından ayırdım . Tanımadığım bir kız sesi duvarlarda , inledi ve çığlıkları kesik kesik yankılandı.
Kalbim sıkışıyordu ve o hala daha içimde öfke ile hareket ediyordu, parmakları derinlere ulaştı ve o anda acı ile tanışacağım noktada duraksadı.
Ellerim omuzlarını ittirmeye ve onu uzerimden atmak için çabalamaya başladığımı farkettim. Bu caniceydi , elleri ile bunu yapamazdı. Gözlerim dolu dolu artık utanmadan ağlamaya bir yandan da o içimde büyüyen zevk dalgasına kendimi karşı tutmaya çalıştım.
" Eva , işte buradasın. Evet bana karşı koy ve seni incitmem için bana ufak bir. Ah neden ver kadın.
Neden bu kadar basit ve açıksın ? Neden karşı koyamıyorsun Eva !"
Bilmiyorum.
Ellerimi savaşmaktan vazgeçerek omuzlarında durdurdum. Korkuyorum, bunu bana neden yaptığını bilsem dahi yine de içim titriyordu, ben ölesiye korkuyordum. Kasıldım ve o an işte o parmaklarını içimde hareket ettirmesi ile doruğa ulaştım.
Çığlık ve inleme sesleri odada yayılırken Viktorun o hırıltılı sesi kulağımda patladı.
" Öyle saf ve sadesin ki ,işte böyle Eva, benim kuklam, bana ait canlı kanlı bir oyuncak bebek.
Basit ve değerli. Çok dar ve sıcak, neden bu kadar arzu dolu, böyle istekli ?Ne kadar istedin beni Eva ? Çok istedin beni ve ben senin değilim. Senden bıkmam an meselesi çünkü seni açık bir kitap gibi okuyorum Eva. Aç bacaklarını iyice!"Ağlamıyordum, hiçbir şey için düşünemiyordum ve sadece onun bana sahip olmasını ve bu örümcek ağının ortasında hapsetmesine razıydım.
Bacaklarım titriyor ve bedenim sıcak, ateş gibi yanıyordu sanki elektrikleri içimde geziniyor onun her dokunduğu yer onunla bir bağ kuruyordu. Buna hazır değildim.
Ama o hazırdı.
Elleri kendini baksırından serbest bıraktı ve herşey çok kısa bir süre içinde olup bitti.
Bir eli üzerinde eğildi ve dudaklarımı son kez sertçe öptü ve dilini dilime değdirdi. Gözlerimi kapattım, bana gözlerimi açmam için emretti.
" Eva, beni izle, sana sahip olmamı izle, ah işte böyle. Çok küçük ve dar, bir o kadar aç."
Eli ereksiyonunu kavramıştı ve sertliğini içime sıkı bir şekilde tek hamlede bastırdı. Rahatsızlık veren onun hatrı sayılır iri erkekliği içimdeki o saflığı yırtıp geçmesi beni tamamlanmış hissettirsede acı ile çığlık atmama neden oldu."Gözlerini kapatırsan,bir ısırık daha kazanırsın.Aç gözlerini , bana bak Eva!"
En derine kaydığında ise inledim ve onun kollarına ellerim sıkıca tutundum. İçimdeki acı bir anlık geçicide olsa rahatladı ve Viktor un bana ağır sözlerle ifade ettiğini duyabiliyordum. Onun için naasıl bir fahişe olacağımı , saf olmama rağmen onun için önüne atılmış bir parça et olduğumu ve çok basit olduğumu kulağıma kabaca fısıldadığını duyuyordum.
Yine de ona karşı bedenimin hissettiği arzu beni utandırmakla birlikte tatmin edici bir varlığa ulaştı. İçimdeki parçası derin ve acı vericiydi. Beni daha da ağırlığı ile hapsederek yatağa bastırdı."Ah . Viktor!"
"Bana ait bir kulsun, yerin altım. Bedenimin altı.Sen buraya aitsin."
Gözleri gözlerime odaklanmış ve beni dikkatlice izlerken içimde benim o doluluk ve acı hissine alışmamı beklemeden hareket etmeye başladı, Sertçe başlayan hareketi her içime girdiğinde dudaklarımdan , " Viktor", ya da acı ve zevkin bir arada olduğu hissi veren o kısa çığlıklarımı duyuyordum her seferinde o beni nerede ve kimle olduğumu hatırlatacak sözlerle eziyordu.
Kendime engel olamıyordum, içimdeki o uyuyan zevk gittikçe onun daha da sertleşen ,aceleci ulaşmak istediği ve beni cezalandıracak ritme koşuyordu.
"Satılık Eva!"
Terlediğini hissediyordum, omuzlarındaki ellerim kayıyordu göğsüne kayan ellerim onun gücünün daha da farkına varma mı sağladı. Bu adam şiddet dolu bir adamdı ve ona boyun eğmek zorundaydım. Bedenim beni daha da öfkeli ve inlemelerini durduramayan Viktorun içime girip çıkması ile doruğa ulaştırdı.
Hiçbirşeyin önemi yoktu benim için. Kabul etmiştim, benim onu tanıyordu ve onu biliyordu, titreyerek ve çığlıklarımı işiterek ,dudaklarımı ısırdı
Dudakları dudaklarımı buldu , dişlerinin arasında dudaklarımı ısırdı ve çekiştirdi. Bedenim kendi ateşini yakmıştı , Viktor ise artık konuşmadan kendi zevkine odaklanmıştı, dudaklarımı emiyordu. Eli kalçama yerleşti ve içimde daha sert hareketlerini sona doğru kontrolsüzce sürdürmeye başlıyordu.
Canım yanmasına rağmen bu sancı ve zevkin yoğunluğu beni ikinci kez yakaladı ve Viktor kalçamdaki elini daha da sıkılaştırdı , moraracağını bile bile inleyerek ona lütfen diyordum, ağzımdan cıkmayan laflar çığlıklar ile kesiliyordu.
Viktor içime son kez derine yerleşti ve beni ağırlığı ile hareketsizleştirdi.
O anda bende onun doruğa ulaşması ile kendimi bıraktım ve ıkımızın sesleri odayı sardı.
Gözlerim gözlerine odaklanmıştı. Benimki yaşlardan bulanık, onun ki ise zevk ile bana odaklanmış rahatlamıştı. İçime ılık ılık aktığını hissedebiliyordum.
" İçinde biryerlerde , her zaman ben olacağım. Teninin altında, teninin kokusunda, kişiliğinde,bedeninde, bacaklarının arasında, dudaklarında ve birçok erkeğin olmak istediği her ama her yerde Eva."
Kanımın kaynadğını, damarlarımı yaktıgını ve en sonunda bu karmaşık intikamın nihayete ulaştığına şükrediyordum.
Artık onun istediği olmuştum. Basitte olsam kendimle gurur duyardım.
Bana basit olduğumu kabullendirmişti Viktor. Bu gece , bu akşam ve bu anda. Karakterimdeki bir parçayı benden alıp atmıştı.
Kendimdeki o değer eksikliğini bana tattırdı, yerine Basit geldi.
Dolu ve içimde hala daha yarı sert olan Viktor nefesini yüzüme vurdu, nefes nefese ve çok lezzetli bir ziyafeti bitirmiş gibiydi. Bedenim yatağa çöktü ve son nefesimi verdim , eski ben olarak.
"Beni zehirliyorsun Eva."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Satılık Hayatlar ( Devam )
ChickLitViktor Stanislav. Adının telaffuz edilmesi dahi iri cüsseli dolgun cüzdanlı adamların boynunu önüne eğmesi demekti. Pis işerin ve kanlı , karanlık dünyanın Papa'sı, imparatoru, Çar'ı. İstediğine ulaşabilmek için Anton Romanov'un da boyun eğmesini be...