Satılık.

2.2K 143 52
                                    

Eva Romanov

Gözlerimin önünde hayatımın üzerine kumar oynandığını bilmeyişime mi yoksa babamın para uğruna beni pazarlayabileceğine mi inanacağımı bilemiyordum.
Para.
Anton Romanov 'un-Çarlık Soyu'nun kabullenilmeyen annesi halktan olan bir kadının oğlu- tek bir duası vardı. Uykuya dalmadan önce alnıma bir öpücük ve para. Rus Rubleleri, Amerikan dolarları ve kanlı elmaslar.
Lüks içinde yaşamak bir yana para babamın kilisesi, papazı ve kitabıydı.
Ve beni alet etmişti.
Viktor'u senelerdir tanıyorduk. Ailevi münasebetler dışında düşmanlıklar, yerinde ve yolunda gitmeyen anlaşmalar. Kavgalar ve barışma. Çatışma ve uzlaşma. Bir dur iki geri adım at. Ezeli düşmanlar ama ortak noktalar. Tek ortak nokta para ve kadınlar.
Kumarhaneyi bastığında anlamalıydım ki bir problem vardı. Şu çok konuşulan Stanislav adlı naentadril ile çarpışacağını tahmin etmek imkansızdı. Ancakm asa başında babam olacak o.. Babam ile pazarlık yaparken ben ise babamın sadık korumaları tarafından güvenli çemberde tutuluyordum. Yuri ve Aleksei her zaman bana yakın olmuşlardı. Bebekliğimi bile bilen o adamların acımasız kurşunlar ile ağır bedenlerinin yere yığılması canımı yakmıştı.
Babamın küfürler ederek masayı savurşu sadece bir oyun muydu ?
Ah hayır hayır. Sahne yaratacak kadar oyuncu olmamıştırlar değil mi ?
Bir hıçkırık daha. Ve dizlerim tutmuyor gözlerim kararıyordu. Bunu haketmedim. Böyle olması gerekmiyordu.

Sefil durumdayım, yanağımdaki ıslaklık, akan makyajım, yırtılan Valentino baby-doll elbisem ile traji komik veya drama kraliçesi tacını alabilecek sefil haldeydim.
Yapacak hiçbirşey yoktu.
Kaçacak bir koridor , delik ya da fare yuvası bile yoktu.
Tek çare Viktor a satılmış olmam ve ona ait olacağım anlamına gelen bu ağır yükü kabullenmekti. İki eskort koruma kollarıma girmiş, O adam gözlerime bakarak " Ağlama Eva" diyerek alay ediyordu benimle.
Benimle ! Hem de Anton Rom-
Ne derler , babana bile güvenmeyeceksin.
Burnumu sesli bir şekilde çektim ve hıçkırıklar göğsümden firar etti.
Öz babam. Para için. Beni ipotek ediyor.
Baba demek içimden gelen en son kelimeydi. Ve bir de tutsaklık.
Dumanı yüzüme üflerken, çok çok açık duman rengi gözleri parıldıyrdu.
Ondan tiksinmem gerekliydi. Kadın ticaretine göz yuman erkek orospusunun teki olmuştu şimdide. Benim gibi kaç kız yatağındaydı seneler boyunca ? Her on sekizini dolduran veya belki daha olgun kızlar hep anlaşma karşılığı onun malı mı olmuştu ?
Ona karşı bomboştum. Bir duvar ve çivi kadar basitti.
Katlanmak zorundaydım, babamın ne kadar hileye yatkın oldugunu bılsemde bu gerçekti. Beni mecbur kalıp- lanet olsun! Beni öecbur kaldığı için satması kadar aşağılık bir nedenin arkasına saklanıyordu.
Ona alışmak korkunç gelmiyordu. Sadece ben.. Evime gitmeyi ve pembe yatak örtülerimde hala daha güvenli olan bekaretimle uyumayı ıstıyordum.
Özel biri olmalıydı. Sevgi ve saygı. Bağlılık. Pişman olmak bu yemeğin tuzu biberi olacaktı

Ciğerlerime dolan, puronun dumanı, ağır kokusu ve erkeksi güçlü ama hisleri durgunlaştıran bir erkek parfümü. Siyah rugan Gucci ayakkabılar, pekte bakımlı olmayan ama manikürü eksik geniş ve kemikli eller.

Koyu renk Armani takım elbise, siyah gömleğinin yakası açılmış,  kravat takımın ceket cebine tıkılmış. Düzgün demektense fazla ilkel ve içgüdüsel haraket eden mafya tekeli, klasik takım elbise neredeyse eski çağlardan kalma mağara adamı boyundaki şu çok çekici ama ölümcül Viktor Stanislav tarafından doldurulmuştu.

Adeta mermerden oyulmuş biçimli dudakları kıvrıldı. Çok mu eğleniyordu manzara karşısında ?
" Eğleneceğiz Eva. Somurtma."
Kanım damarlarımda hızla dolaşırken, dondu. Beni düşüncelerimden alıkoymuş ve tam da olan şeyi söylemişti. Eğleneceğiz. Eğleneceğim seninle demesi gayet olağandı. Adi bir adamın diyeceği en basit şey. Bir parça et.
Sadece seks. Sadece istediği bir kaç gece ve ben serbest kalacağım. Dediklerini yap ve ailene ulaş. Sen sadece geçici bir fetih ya da fahişesin.
Asansör kapıları açıldı ve iki koruma beni zorlanmadan geniş oymalı krem rengi kapılardan içeri ve geniş suitin ortasındaki devasa boyuttaki baştan aşağı beyaz odanın beyaz yatağında nazikçe yatırdı.
Herşey yolunda. Sakin ol. O da insan ? İnsan.
Viktor yatağa doğru ağır adımlarla yaklaşıyordu. Dirseklerimin üzerinde doğrularak ona kurumak üzere olan yaşlarla dolu gözlerimle bakıyordum. İstediği bendim. Bu çok açıktı. Hareketleri sakin ve kararlıydı.
Gömleğinin manşetlerini kol düğmelerinden söktü, ceketini yavaşça güçlü kollarından kaydırdı.
Gözlerim üst gövdesini istemeyerekte olsa.. Gezindi.
Keşke. Keşke böyle olmasaydı. Ben. Kalp atışlarım hızlanıyordu.
İfadesiz yüzü sert bir ifadeye döndüğünde gözleri gözlerime odaklandı. Yanaklarım kızarıyor tenim pembeleşiyordu. Farkındaydı. Ve lanet olsun ki kızarmak en son istediğim şeydi.
Sırıtarak yatağın baş ucundaki askılığa ceketini giydirdi ve gömleğinin dümelerini yavaş yavaş açarken yatağın ayakucuna, eski yerine doğru ilerlemeye devam etti.
Tek istediğim bir an önce bitmesiydi. Bunu ağırdan almak istemiyordum. Bu işkenceydi. Onu yıllardır tanıyordum. Onun birliktr olduğu kadınları, genç kızları ve bir gecelik ilişkilerini. Rus Magazin medyasının durmak bilmeyen spekülasyonları. Herşeyin merkezi.
" Eva.. Tatlı Eva. Büyüdün, serpildin. Ve nihayet aynı odadayız."
Yutkunmak istesemde o güçlü ve derinden gelen ses ile irkildim ve sözcükler birbir zihnime işledi. Nihayet ? Serpildin ? Ah tanrım! Pedofil olduğunu bilmiyordum.. Seni aşağılık. Ergenliğimden itibaren gözü bende olduğunu itiraf eden türde bir sapkın ile olmak isleri etkilemeyecekse ki değişen birşey yok. Sadece.. Biraz. Ürkütücü.. Ama cazip gelen tek yönü evime dönmek.
En basit soru dışında başka birşeye dilim dönmüyordu.

" N-ne ?"
" İlkin olacağım için mutluyum."

Gömleğini çoktan çıkarmış ve yatağın ucuna katlayıp yerleştirmişti. Pantolonun kemerini açarken, gözlerim dehşetle onun yüzüne odaklandı.
" Bunu h-hayal mi edi- ediyordun ?"

" Soyun. Ya da kıyafetini yırtma mı mı tercih edersin ?"
Gözlerime yaşlar aniden doluyor ve kalp atışlarım göğüs kafesimde kuş kanatları gibi çırpınıyordu. Yıllardır beslediği sapkınlıklarıyla başbaşa olacağım fikri hiç hoşuma gitmedi.

Naziklikten yoksun olması hiç mi hiç hoşuma gitmedi.
Burnumu çektim ve gözlerimden akan damla yaşa aldırmadım. Yırtmak mı ? Bir an olsun rahatlamış ve umursamaz görünürken .. Herşey çirkinleşecek gibiydi.
Fırtına öncesi sessizlik. Hareket edemiyordum.

Siyah, gece kadar siyah saçlarını öfkeyle geriye doğru elleriyle taradı.
Kemer. Deri ve sert siyah rugan materyalden yapılmış. Gucci kemer. Sinsi sesi ile geniş kemikli ellerinde kayıyordu Viktor'un.
Midem bulanmaya başlamıştı.

Dişleri kenetlenmiş, kemerini elinde ikiye katlamıştı. Gözleri gözlerimde ve yatağa serilmiş yarı örtülü bedenime geziniyordu. Derin bir nefes aldım ve kemerini boşta olan avcuna hızla geçirdi.

Şaklama sesi odada yankılanırken, dudaklarımdan kaçan çığlığa engel olamadım ve parmaklarım yatak örtüsüne gömüldü.
" Soyun dedim sana !"
Pantolonunu önü kabarık ve fermuarı kapalı olsa da barizdi. İstediği şey belliydi. Hıçkırıklarıma engel olamıyordum. Gözlerimden akan yaşlar daha kurumadan tekrar başa dönmüştü.
" Sert oynamak mı istiyorsun küçük şıllık ?"

Bacaklarımı katladım ve korunmak için içgüdü ile dizlerimi karnıma çektim.
Şıllık. Şıllık. Bakışları gittikçe delici ve hararetli bir hal alıyordu. Dişlerimin takırtısını ikimizde duyuyorduk. Gözlerim onun gözlerinde, bedenim kaskatı ve duygularım, kalbim acı içindeydi.
Bana vuracaktı.
Kemeri boşta olan elinden kaydırıp yere doğru şaklattı.
" Ah !"

Ellerim refleksle dudaklarıma uçtu ve çıkano. Acı dolu sesi susturamadı. Bedenimdeki her kemiğin itaat etmek yerinde titrediğini hissedebiliyordum. Acı istemiyorum! Bana vurmasına dayanamam.
Bana dokunmasına bir nebze ama şiddet ve sadizm .

Hayır. Midemdeki herşeyi boşaltma isteği gittikçe artıyordu.
" Canın cehenneme ! Oyun mu istiyorsun ?"
" L-lütfen.. K-kemeri bırak."
" Kes sesini. Kes." Gözlerini gözlerimden ayırmadan seslendi. " Kolya !"

Oymalı krem rengi kapı açıldı ve Kolya denen o koruma içeri girdi. Gözleri bedenimde gezinirken, çekingen bir tavırla başını öne eğdi.
Viktor kemeri yere sertçe bıraktı ve öfkeli bakışları ile acımasızca beni süzdü.

Sırtını bana döndü ve yavaşça yatağa yakın tekli koltuğa yöneldi. Beyaz atletini çıkardığında görüş alanımda sadece kesik izleri, engebeli biçimli kaslardı. Kapı açıldı ve içkisi Viktor koltuğa ilerlerken tembel tembel, önünde servis edildi.
Buz gibi sesi, içki bardağında dans eden cam ile haşır neşir olan buzdan bile dondurucuydu.
" Kızı soy. Ve eğlensene biraz, ben içkimi içerken."

Evett :) Ne düşünüyorsunuz. Viktor Stanislav ve Eva Romanov hakkında ?
Küçük bir bilgi; Rusya da kadın ticareti mafyalar arasında yaygındır ve bölümün son sahnesi onların ne kadar acımasız olabileceğini anlamanızı sağlamıştır umarım:)
Yorumlarınızı esirgemeyiniz lütfen..

Satılık Hayatlar ( Devam )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin