Be Different.

512 10 0
                                    

 “Hey!” diye bağırdım ve elimdeki spor çantasını yere attım. “Beni beklemeyi düşünüyor musun? Yoruldum.” Çantayı ayağımla yolun kenarına itekleyip kaldırıma oturdum ve dizlerimi göğsüme çektim. Sızlanarak yanıma geldi. “Burada böyle oturacak mısın? Cidden mi?” “Tüm gün oturacak halim yok. Gel şuraya.” Yanımdaki boş yere elimle vurdum. Çantasını benimkinin yanına attı ve işaret ettiğim yere oturdu. “Saat 5 oldu, Cara. Eve geç kalacağız.” “Ah, hadi ama! Güneşin doğuşunu da izlemiş oluruz işte. Kahvaltıyı biraz geç yapsan ölür müsün sanki?” “Ama ben a-“ “Ben de acıktım, yoruldum. 5 dakika oturulmuyor seninle. Bir kere de mızıkçılık yapma.” “Tamam, tamam.” Abigail çok inatçı oluyor bazen. Ama bende liderlik ruhu var. Onu da idare ediyorum yani. Ben Cara. Nasıl biri olduğumu ileriki zamanlarda anlarsınız zaten. Abigail ile 13 yıllık arkadaşız. Her şeyi birlikte yaparız. Şimdi böyle davrandığına bakmayın. Normalde çok iyi biridir. Fazlasıyla iyi. Ha bir de, Louisiana’da yaşıyoruz. Aynı evde, annemle.

 “Ne cehenneme koydum ben bu anahtarı? Hah, buldum.” Anahtarı aldım, elimde sallarken yere düşürdüm. Abigail kıkırdadı. “Gülme.” Gülmeye devam ediyordu. “Gülme dedim. Ahahaha gülme dedim!” Kahkaha atmaya başladık. Gülmeyi kesince, sessizce eve girdik. Yukarıya çıkıp odamıza çantaları attık ve Abigail duşa girdi. Ben de iPad'i elime alıp Facebook'uma göz atmaya başladım. Demi Lovato müziği eşliğinde tabi. 5 yeni mesaaj. Önemsiz, önemsiz, boşver, bunu da geç, bu da önemsiz. Mesajlar bölümünü kapatıp ana sayfada gezinmeye başladım. Yaz neredeyse gelmişti. Biz her zamanki rutinlerimizi yaşarken, herkes gezilerinden fotoğraflar atıyordu. Bu yaz yine evde oturmamaya kararlıydım. 19 yaşına geldim artık. Abigail de sıkıldı, biliyorum. Farklılıklar yapmanın tam zamanıdır. Ben bunları düşünürken, omzumda bir el hissettim. Kahvaltı zamanı gelmişti.

Be Different.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin