4.Canavar

61 2 2
                                    

Arkadaşlar bu bölümde artık biraz daha aksiyonun içine girelim dedim. Umarım beğenirsiniz. İyi okumalar.
-,!&'(|¡€♡×[×[₩¿|¤€}×₩▲★▪→•
Canavar ağzından ateş püskürtmeye başladı. Lex canavarla aralarına metal bir duvar ördü. Tony ona doğru baktı:
-O şeyde neydi?
Korkmuş gibi gözüküyordu. Lex durup düşündü. Sonra gülmeye başladı:
-Vay be. Bunlardan birini daha önce gezilerim sırasında görmüştüm fakat onlar bu kadar büyük ve tehlikeli değildi.
Shiro da gülmeye başladı. Katanasını çıkartıp havaya kaldırdı ve birkaç defa etrafa savurdu. Sonra Lex'e döndü:
-Demek sadece çocukları korkutmak için anlatılan bir hikaye değildi.
Önce Tony'ye sonrada Lex'e baktı:
-Tony, bize yardım edebilir misin?
Tony Hope'a baktı. Hope ona "Bunu yap" dercesine başını salladı. O da Shiro ya baktı:
-Tamam. Peki ne yapacağım?
Cevabı Lex verdi:
-Karşımızdaki bir "Hydra". Normalde bunu biz de hallederdik. Ne yazık ki Hydra'lar biraz zor iş. Bir kafalarını kesersen o kafa yerine iki kafa daha çıkar. Ama eğer kafasını keser kesmez diğer kafalar çıkmadan boynunu yakarsan yeni kafalar çıkartamaz. Birazdan duvarı indireceğim. Kızlar uzaklaşın. Ben onu oyalarım. Belki yerde tuta bilirim, yalnız unutma bunlar çok güçlü. Çok uzun süre tutamam. En fazla 10-15 dakika. Shiro kafaları kesebilir. Sakın unutma, Shiro kafayı keser kesmez boyunu yakmalısın. Tamam mı?
Tony kılıcını aldı:
-Tamam.
Lex Shiro'ya döndü:
-Beni bilirsin. Tüm gücümle tutmaya çalışacağım ama bu canavarlar insanlardan 100 kat daha güçlü. Kafaları hızlı kesmelisin. Ha bir de unutmadan. Eğer orada ölürsen seni Tartarus'un dibine kadar kovalarım.
Shiro metal duvara döndü:
-Demek olgun,yani en son gücünde, bir Hydra'ya karşı üç çocuk.
Katanasını biraz daha yukarı kaldırdı ve iki eliyle sıkıca tuttu:
-Lex hatırlar mısın, eskiden hiç sevmediğimiz bir tarih öğretmenimiz vardı. Adını hatırlamıyorum. Bize sürekli savaşlardan bahsederdi ve bize her savaşta söylenmiş en büyük sözleri ezberletirdi. Bir tanesi dışında hiç birini ezberlememiştik. "Savaş başlasın ve...
Shiro sustu ve Lex sözü devam ettirdi:
"Ölecek olan iyi ölsün"
Lex duvarı indirdi ,eriyen demirden iki tane kocaman el oluştu ve eller Hydra'yı yere yapıştırdı. Shiro hemen kendisine en yakın olan kafanının üstüne atladı ve onu kökünden kesti. Kafa daha yere düşmeden diğer kafaya atladı ve onu da kesmeye başladı. O sırada Tony Shiro'nun az önce kestiği kafanın boyun kısmını yanan kılıcı "Ignis"le yaktı. Shiro seri bir şekilde kafaları kesiyor, Tony'de boyun kısımlarını yakıyordu. Lex'se zar zorda olsa canavarı yerde tutuyordu. Tam Shiro son kafayı kesecekken Lex Hope'a döndü. Onun ne kadar endişeli olduğunu fark etti. Ama kendisine bakmıyordu. O Tony için endişeleniyordu... Lex o an ki öfkeyle bir an kendini kontrol edemedi ve yanlışlıkla Hydra'yı serbest bıraktı. Hydra serbest kaldığı an vücudunu tüm gücüyle salladı ve Tony'yle Shiro'yu yere yapıştırdı. Ardından Lex'e doğru tüm gücüyle zehir püskürtmeye başladı. Lex araya bir duvar daha örmeye çalışsa da hiç bir işe yaramadı. Ve o da bayılıp Tony ve Shiro'nun yanına düştü. Tam gözü kapanmadan önce siyah kıyafetli bir adamı Hydra'ya doğru koşarken gördü.
Shiro uyandığı zaman beyaz bir ışık gördü. İlk başta nerede olduğunu ve ne yaptığını hatırlamaya çalıştı. Bir kaç saniye sonra gözü yüksek ışığa alıştı. Hastanedeydi. Sonra ne olduğunu hatırladı: Lex ve Tony'yle birlikte bir Hydra'yla savaşıyorlardı. Sonra Hydra ona vurarak bayıltmıştı. Anlaşılan ondan sonra bir şekilde hastaneye gelmişti. Büyük bir ihtimalle Tony ve Lex Hydra'yı yendikten sonra onu buraya getirmişlerdi. Sonra etrafına bakındı. Tony ve Lex yanındaki yataklarda baygın şekilde duruyorlardı. Eve Shiro'nun yatağının ayakucundaki koltukta uyuyordu. Hastane beşi dışında neredeyse bomboştu. Tam ayağa kalkacağı sırada durdu. Yatağa geri uzandı ve Eve'i seyretmeye başladı. Çok güzel bir kızdı. Pembe gözlü, sarı ve kıvırcık saçlı, zayıf ve orta boylu bir kızdı. Shiro'nun gördüğü en güzel kızdı. Güzel olduğu kadar zeki ve iyi kalpli bir kızdı da. Shiro bu yüzden ona aşıktı. Bunu her ne kadar kabullenmek istemiyorsa da bu hiç bir şeyi değiştirmiyordu.
Shiro ona aşıktı ve o da bunu biliyordu, hemde 2 yıldır. Büyük bir ihtimalle o da Shiro'yu seviyordu. Shiro Eve'e sadece bir kere çıkma teklif etmişti. Ve o zaman kabul etmemişti çünkü başkasını seviyordu. Ama o kişi başka bir köye taşındı. O gittiğinden beri Shiro'ya yakınlaşmaya başlamıştı.
Shiro bunları düşünürken yanından sağ tarafından bir ses:
-İkisi de çok güzel, değil mi?
Shiro konuşanı tanımak için sesin geldiği tarafa doğru bakmasına gerek yoktu:
-Haklısın.
Sonra yavaşça Lex'e doğru döndü:
-En kötü kısmı da bu. Sadece izlemek. Onun başkasıyla güldüğünü, eğlendiğini, mutlu olduğunu görmek. Senden uzaklaşmasına hiçbir tepki verememek.
Lex gülümsedi:
-Kiminle,nasıl,nerede veya neden gülümsediği çok da önemli değil, önemli olan onun mutlu olması.
Shiro yavaşça yataktan indi ve ayağa kalktı:
-Haklısın. Ama senle birlikte gülümsese, sevinse, mutlu olsa daha güzel olmaz mıydı? Birde "ShiNoKaze" arkanda da, uzatır mısın?
Lex parmağını havaya kaldırdı ve katana Shiro'ya doğru uçtu. Shiro "ShiNoKaze"yi havada tuttu. Ve Eve'in uyuduğu sandalyeye doğru yöneldi, ardından en yakındaki pencereye doğru baktı:
-Kısa süre sonra gece olacak.
Eve'i kucağına aldı ve Lex'e baktı:
-Ben Eve'i eve bırakıp eve öyle geçeceğim. Sen istersen direk eve geç. Hope'u Tony eve bırakır.
Lex Hope'un olduğu sandalyeye doğru gitti ve onu kucağını alıp kapının yanına,Shiro'nun karşısına, geçti:
-Sen olsan eve gider miydin?
Kapıya baktı ve kapı açıldı. Önce Lex ardından Shiro kapıdan çıktı. Lex önden gitti.
Eve ve Hope'un evini çok iyi bir şekilde hatırlıyordu. Bu evi yaptıkları zamanlar, burada oynadıkları oyunlar, yedikleri yemekler... Hepsi daha dün gibi aklındaydı.
Kızları evlerine bırak kendi evlerine doğru yola koyuldular. Orman çok sessizdi. Shiro bu sessizliği bozmak için konuşmaya başladı:
- Daha ne kadar burada kalacaksın?
Lex Shiro'nun neyden bahsettiğini anlamak için uğraşsa da başarılı olamadı:
- Ne?
-Turnuva'ya daha iki hafta var, Turnuva beş ay sürüyor, şenlikler ve ödül töreni de iki hafta sürüyor. Yani ortalama altı ay buradasın. Tüm bu Turnuva macerası bittikten sonra burada kalacak mısın?
- Eğer kazanamassak bir-iki hafta daha burada takılırım. Sonra 3 yıl sonra dönerim. Ama eğer kazanırsak kesin burada kalırım.
Sonra yine ormanı sessizlik bürüdü. Eve yaklaştıkları zaman Shiro yine konuşmaya başladı:
-O Hydra neden sana "Maden Savaşçısı" dedi?
Lex eve varana kadar konuşmadı. Evin kapısına geldiğinde arkasına,Shiro'ya doğru, döndü:
-Uzun hikaye, ama kısaca şöyle: Benim haritam diğerlerinden biraz farklıydı. Çok fazla şehir yok gezmem gereken. O yüzdün kaldığım yerlerde en az bir yıl kalıyorum. En son kaldığım yer uzattı de çok fazla kitap almam gerekiyordu ve yanıma aldığım para bitmişti. O yüzden madencilik yapmaya başladım. Bir süre geçince ve ben de birkaç tane kavga olayına geçince bana Maden Savaşçısı demeye başladılar.
Lex sözünü bitirdiği anda kapıyı ittirdi. Kapıyı açıktı. Shiro'ya döndü:
-Kapıyı kapatmıştın değil mi?
Shiro anlamaz bir ifadeyle kapıya doğru baktı:
-Evet. Neden sordun ki?
Lex elini aşağı doğru ve zırhı eriyip "Carnifex"e dönüştü. Biraz geri gitti. Sonra Shiro'ya baktı:
-"ShiNoKaze"yi hazırlasan iyi olur. İçeride bir misafirimiz var.
Shiro elini kınına götürüp ShiNoKaze'yi yerinden çıkarttı. Lex'in önüne geçip kapıyı açtı.
Kapıyı açtığı zaman karşısında siyah kıyafetli bir adam gördü. Kıyafeti gözleri dışında her yerini kapatıyordu. Gözleri gecenin karanlığı siyahtı.
Bir adım geri gitti ve bir kahkaha patlattı:
-Vay be, efendim bu kadar genç olacağınızı söylememişti.
Shiro bir adım ileri çıktı ShiNoKaze'yi karşısındaki adımın boynuna dayadı:
- Sende kimsin?
Adam parmaklarını şıklattı ve kılıç bir anda yok oluverdi:
-Bir sürü ismim var; Akuma, Propheta, Somnium... Ama sizin bilmeniz gereken ismim Paradox.
Shiro kılıcını bulmak için etrafına bakındı ve Paradox'a doğru bağırdı:
-Katanam nerede?!!!!
-Hah, özür dilerim unutmuşum.
Dedi Paradox ve ardından parmaklarını şıklattı. Sonra bir an ShiNoKaze'nin kınında bir ışık patlaması oldu. Işık geçtiği zaman ShiNoKaze kınındaydı. Lex de bir adım ileri, Shiro'nun yanına, ilerledi:
-Bizden ne istiyorsun?
-Buraya size bir uyarıda bulunmak için buradayım. Turnuvada dikkatli olun. Orada sadece en yakınlarınıza güvenin. Ve sakın ama sakın unutmayın, herkes Turnuvayı Olimpos Askerleri'nin kazanması için çalışacak. Şikeler ve hileler yapacaklar. Sakın onlara kanmayın.
Dedikten sonra arkasında mavi bir ışık oluştu. Geriye doğru adım atarak ışığın içine girdi. O ışığa girdikten sonra ışık yok oldu. Shiro Lex'e baktı. Bir süre ona baktıktan sonra yatak odasına doğru yürümeye başladı. Shiro'da peşinden odaya girdi. Lex odaya girer girmez yatağa attı kendini. Yatağa düştükten altı yedi saniye sonra horlamaya başladı. Shiro da hemen kendini yatağa attı. Ve o da hemen uykuya daldı.
---------------Gece Yarısı-----------------

Shiro bir bağırma sesiyle yatağından fırladı:
-Paradox neredeeeeeeee!!!!!!??
Ev titriyordu... Pencerenin dışında devasa, kırmızı tenli, pullu ve dört kollu bir canavar vardı. Etrafa tekmeler atıyor, yumruklar savuruyor, ellerine geçen tüm kaya ve ağaçları etrafa atıyordu. Ve sürekli "Paradox Nerede?" diye bağırıyordu. Yanındaki yatakta yatan Lex'e döndü. Lex çoktan ayağa kalkmış, Carnifex'i yere doğru tutar bir şekilde pencerenin dışındaki canavara doğru bakıyordu. Shiro ayağa kalkıp yanına gitti:

-Demek bir misafir daha ha?

Lex bir adım ileri gitti:

-Ben duvarı kırar kırmaz Gri Sis yap. Sonra ona vura bildiğin kadar hızlı vur. Sonra bana ayak uydur.

Shiro biraz geri gidip yatmadan önce yatağının yanına koyduğu ShiNoKaze'yi aldı. Ardından Lex'in yanına döndü:

-Tamam.

Lex Carnifex'i yere bıraktı. Carfnifex eridi ve yerden biraz yüksekte metal bir ele dönüştü. Lex sağ ayağını biraz geriye çekti ve elini yumruk yaptı, Metal El yerden biraz yükseldi ve yumruk şekline dönüştü. Lex yumruğunu ileri doğru savurdu, Metal Yumruk hızla duvara çarptı ve duvarı yıktı. Ve ardından Lex bağırdı:

-Hadi!

Shiro hemen canavara doğru koşmaya başladı. Canavara yakınlaştığında onun etrafında çok hızlı bir şekilde turlamaya başladı. Lex de evden çıktı. Azcık ilerledi ve ellerini yumruk yapıp yere vurdu, Metal El toprağın altına girdi. Lex ellerini geri havaya kaldırdığı zaman yerden iki tane metal el çıktı ve canavarın ayaklarını tuttu. Ardından Lex ellerini geriye doğru çekti, Metal Eller geriye doğru gitti ve canavarın dengesini bozdu. Canavar geriye doğru sendelerken eline geçen ilk ağacı yerinden söktü ve Lex'e doğru attı. Lex canavarı düşürmeye odaklandığı için gelen ağacı biraz geç fark etti. Lex ağacın çarpma etkisiyle eve doğru uçtu ve evle ağaç arasında sıkıştı. Shiro koşmayı bırakıp ona doğru baktı:

-Lex!

Lex en yakındaki taşa uzandı ve taşı canavara doğru fırlattı. Taş giderken metal eller eriyip taşın etrafını kapladı. Oluşan gülle canavara çarpmasına az kala havada asılı kaldı. Shiro elini gülleye doğru tuttu. Bir anda güllenin etrafında bir hava dalgası oluştu. Ardından Shiro koşarak yakınındaki kayalardan birinden atlayıp gülleye tekme attı. Gülle canavarın kafasına fırladı. Sonra canavar yere düştü. Shiro gidip onun kafasına çıktı ve ShiNoKaze'yi canavarın kafasına sapladı ve metal gülle eriyip canavarın kol ve bacaklarını kapladı. Tam Shiro katanayı iyice saplıycakken canavar konuşmaya başladı:
-SEN!!! Beyaz Ninja!!!!
Shiro bir an duraksadı. Ve ardından katanayı canavarın kafasından çıkarttı. Canavar devam etti:
-Ve Yeşil Şovalye!!!!
Canavar kafasıyla Lex'i gösterdi:
-Tam da kehanetteki gibi. Efendilerim sizin işinizi bizzat kendileri halledecek,Paradox'un işini hallettikten sonra.
Shiro katanasını tekrar canavarın kafasına sokup döndürdü. Sonra katanaya üsttünden bir yumruk attı ve konuşmaya başladı:
-Efendilerin kim, neden bizim peşimizdeler ve kehanet ne bilmiyorum ama şunu bil ki geldikleri zaman burada onları bekliyor olacağız.
ShiNoKaze bir an beyaz bir şekilde parladı. Shiro katanasını çıkarttı ve canavarın kafasında açtığı deliğe yavaşça üfledi. Delikte küçük bir tornado başladı. Shiro canavarın kafasından inip canavarın attığı ağaçla ev arasında sıkışmış olan arkadaşının yanına doğru yürüdü. Shiro'nun kendisine doğru geldiğini fark eden Lex üstündeki ağacı kaldırıp arkadaşının oturması için yanına koydu. Shiro Lex'e yaklaşırken canavarın kafasındaki tornado iyice güçlendi ve sonunda canavarın kafası patladı. Shiro Lex'in yanındaki ağaca oturdu. Ve kafasıyla Lex'in duvarda açtığı deliği işaret etti:
-Burayı ne yapacağız?
Lex ayağa kalkıp deliğe baktı. Sonra konuşmaya başladı:
-Buraya zaten biraz değişiklik gerekiyordu.
Shiro ayağa kalkıp Lex'in karşına geçti:
-Benim uykum kaçtı. Turnuva için antreman yapsak mı?
Lex gülümsedi:
-Bana uyar.
-O zaman "Metal Tornado"yu deniyelim.
Lex biraz gerindi:
-Sen başla, ben gerisini getiririm. Bunu en son 15 yaşında yapmıştık. Tam olarak hatırlamıyorum.
',,1*"(#,"!)#?-,"*$¡\€¤÷[+[=}+[+] ₩♥
Umarım beğenmişsinizdir. Oylarsanız ve yorjm atarsanız çok sevenirim.

Shiro Ve Lex: TurnuvaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin