her şey basit bir rüyadan ibaret

82 3 1
                                    

Kışın ortasındayız. Hemen hemen Ocağın 27, 28 i havalar çok soğuk. Kar bu senede yağmadı şehrimize. Bundan dolayı bu kuruluk bi soğukluk var. Ve ben üşüyorum.yine her zaman ki gibi şöminenin önünde o en sevdiğim koltuğa oturup kitap okuyorum. Yalnızım, kimseler yok yanımda.annem ve babam çoktan uyumuş durumdalar.Bense kitap okuyorum gecenin ilerleyen saatlerinde.Hep oldum olası yanlız olmayı sevmişimdir.Bi kere rahatsındır kimse rahatsız etmez seni,özgürsündür istediğin her şeyi yapabilirsin.Bi kahve hazırlarsın kendine içersin kitabın yanında.Ailenleyken ki üşengeçliğin yoktur.Çünkü başkası değil kendine yapacaksındır.Ve kahvem elimde kitabımı okuyorum.Bazen her hikâyede kendimi başrollerdekine benzetirim.Sanki ben yaşıyor muşum gibi olur.Kitaplarında, en çok bu özelliğini seviyorum.Her kitap farklı duygular katar bana. Bazen gülerim bazen ağlarım.En çok etkilendiğim kitapsa en son okuduğum Sarah Jıo nun " böğürtlen kışı" adlı kitabıydı.Kitabın sonuna doğru gözyaşlarımı tutamamıştım.Hüngür hüngür ağlamaya başlamıştım.zavallı Vera' nın hikâyesi yüreğimi burkmuştu. Bir annenin kaybettiği çocuğunu bulması için gösterdiği çaba takdire değerdi.Vera çocuğunu bulmak için her şeyi yapmıştı.her ne kadar iyi bi netice alamasada. Bi umudu vardı her zaman, belki bi gün döner diye....
Gözlerim yavaş yavaş kapanmaya başlamıştı. Bi an gözümün önüne bi adam geldi. Farklı biriydi. takım elbiseli gülen yüzüyle bi televizyon muhabirini andırıyordu.Birden etrafını ışıklar sardı. Konuşmaya başladı adam.Bende sanki bi televizyon programı izler gibi bakıyorum adama.birden;
- Eğer hayatınızı değiştirmek isterseniz ilk nelerden başlarsınız.
Ben şaşkın bi şekilde bakıyorum ne oluyo diye.sonra bana dönerek;
- Siz güzel bayan hayatınızda neyi değiştirmek istersiniz.
Ne diceğimi bilmiyorum bana bakıyo ve bi cevap beklediği belli.Fakat ben ne diceğimi bilmiyorum. Nerden çıktı bu adam, rüya mı bu yoksa gerçek mi? Karar veremiyorum.
- Hadi bayan o kadar zor bi soru sormuş olamam dimi
Ne diyeceğimi bilmiyorum.En iyisi bu amerikan filmlerinden fırlamış bu adama bi cevap vermek.
- Peki diyorum pes ederek.Ben gazeteci olmak isterdimBilinmeyen her şeyi gün ışığına çıkarmak isterdim.
- Bu kadar mı yani?
- Evet bu kadar benim için bu kadar önemli gazeteci olmak
- İlginç çoğu insan farklı şeyler ister.Kimi zengin olmak ,kimi iyi bi eş,kimi mutluluk ,kimide başarı...
Kesinlikle haklıydı fakat bende böyleydim işte.Benim mutluluğum başarım herşeyim bu olacaktı.
- Ben bunları istemiyorum dedim kendimi savunurcasına. Benim için önemli olan bu
- Peki sizi bu güzel meslekten alıkoyan nedir?
- Ailemin üstümdeki baskısı yani ailemin istediği işi yapmak zorundayım.
- Bence çok yanlış bi davranış bu
- Evet farkındayım fakat yapacak bi şeyim yok onlara karşı çıkamam.
- Anladım seni peki şartlar farklı olsa naparsın?
- Nasıl yani yeterince özgür olmamdan mı bahsediyorsunuz ?
- Evet tatlım tam olarak bundan bahsediyorum.Verdiğin kararlarda özgür olduğunu düşün
- O zaman olurdu işte
- Farzet ki oldu yarın yeni bi güne başladın say, daha özgür daha mutlu olduğunu say
- Kulağa hoş geliyo
- Evet tatlım tek yapman gereken gözlerini kapatıp yeni bi güne başlamak....

Gözlerimi bi türlü açamıyorum.Çok uykum var.Yatağıma da gidemiyorum.Olduğum yerde kaldım böylece.Umarım annemden fırça yemek zorunda kalmam sabah.....
- Kızım sen burda mı uyudun ahh canım kıyamam ben sana diyo annem, bi yandan da kalkmam için dürterek uyandırmaya çalışıyor.Kendimi bildim bileli annemin bu uyandırışlarını hiç sevmem.Hep güne sinirli kalkarım bu yüzden. Tüm günde böyle devam eder.
Normal da erken kalkarım fakat şimdi kalkmak gelmiyo içimden.Galiba koltukta uyuyarak tutulmuşum öylece.
- Kızım kime diyom ben hadi daha kahvaltı hazırlıycam.
- Uuuff anneye sabahın köründe uyandırıyon beni.
- Anneye uuuf denmez hadi bakalım küçük hanım
- Tamam anne ya yalnız şu uyandırma metodunu değiştirsen ? Bi kere öperek uyandırsan?
- Tamam canım bi gün de öyle deneriz dedi ve göz kırkıp gitti önümden.
- Tabi tabi yaparsın kesin, artık bu metot kaç yüzyıl sonra yürürlüğe girerse :)
Aşağı indiğimde annem çoktan kahvaltıyı hazırlamıştı.kahvaltıda yok yoktu. En sevdiğim peynirli poğaçadan ,krep,gözleme ,bal reçel,tereyağ,kaymağa kadar istediğim herşey vardı.Benim için mi yapmıştı? Bugünün anlam ve önemi neydi ki? Doğum günüm olamaz daha 2 ay var.dünya mutluluklar günü olabilir mi? Herkesin sevdiğini mutlu etmesi gibi, yok artık daha neler.heralde daha o dünkü garip rüyadan uyanamadım.ya da bir tür halüsinasyon görüyorum.gözlerimi ovuşturuyorum.biri beni çimciklesin bu gerçek olamaz.ben hala rüyadayım sanırım. Annem de şaşkın şaşkın bana bakıyo.napıyo bu kız diye
- Kızım iyi misin ?
Ya annecim sorma çok iyim.dünkü rüyanın etkisinde kaldım.var mı böyle bi şey.
- Gökçe kızım iyi misin bak endişeleniyorum senin için
Evet bi cevap vermeliyim anneme.o saçma sapan rüyayı kafamdan atmalıyım.Adı üstünde saçma sapan bi rüya
- Evet annecim iyim
- Kızım neden bi cevap vermiyosun korkuttun beni
- Aah özür dilerim annecim bi daha olmaz
- Tamam kuzum hadi kahvaltını et soğutma
- Tamam anne ama sana bi şey sorcam
- Seni dinliyorum kızım buyur
- Bu hazırlıklar kimin için?
- Kimin için olacak tabi ki senin için. Sen bizim tek evladımız değil misin
- Tamam o zaman diğer soruma geçiyim.Hayırdır bayram değil seyran değil bu neyin hazırlığı Safiye sultan
- Canım bu aralar bende babanda senin üzerine çok geldik farkındayım.Bu bi tür hataları telafi olsun bizim için olmaz mı?
- Nasıl yani
- Yanisi şu kızım artık sana karışmıyoruz. İstediğini yapmakta özgürsün. İstediğin üniversiteye de gidebilirsin bu sana kalmış bi şey. Senin kararlarına saygı duyacağız.Ne de olsa kendi ayaklarının üzerinde duracak kadar büyüdün.Sana güveniyoruz tatlım.Bu kararı ben ve baban beraber aldık.Senin daha fazla üzülmene gönlümüz razı olmayacak.
Sevinsem mi üzülsem mi karar veremedim.Ya da oturduğum yerde ağlayayım en iyisi.annem ve babam ne zaman bu kadar değişmişlerdir ki? Babamı çok iyi tanıyorum.Olmazsa olmazları var hayatta,dediğim dedik biridir.Bazen çok katı kuralları olur.Ve uymak zorundasındır o kurallara.Çünkü o ailenin bi üyesisindir.Bu bile yeter o kurallara uymaya.Daha düne kadar şirketin başına geçirecekti beni.Sırf bu yüzden okuluma bile karışmıştı.Hayatta hep tüm öncelikler ona aitti.Önce onun dediği olacaktı. Önce onun istediği yere gidilecekti.Önce ona sorulacaktı bi şey var ise onun fikri alınacaktı vs vs... Ahh babacım ne çok yordun bizi sen bu hayatta.Herşeyi sana göre yaşadık.Normalde insanlar yazın saatleri 1 saat ileri alırlar gün ışığından yararlanmak için,Kışınsa 1 saat geri alınır insanlar rahat uyusun diye.Biz ise her zaman saatlerimizi sana göre ayarlamıştık .Sen nasıl dersen biz öyleydik.Bi an senin bizim komutanımız bizimse senin emrin altında olan askerlerin olarak görürdüm.Hep öyle bi izlenim bırakmıştın bende.Yinede herşeye rağmen mutluydum.Bi yerlere gidip kafamı dağıtabiliyordum. Öyle zamanlarda daha rahat ve mutlu hissedecek bi sığınak bulmuştum kendime. Tesadüfen bulmuştum orayı,Herkesten uzak kalmak istediğim zaman giderdim oraya. Güzel bi yerdi bana göre .Ve kafamı dağıtmak konusunda etkiliydi.Aslında bi uçurum kenarıydı orası hemen altında da deniz. İnsanın hayattan bıktığı zaman gideceği tek yer.Ben oraya giderdim.Uzun uzun manzarayı izler dökerdim içimi, o tiz çığlıklara.Genelde gözyaşlarımı döktüğüm yerdi orası.Bi tek orda ağlardım.Çünkü kimsenin beni ağlarken görmesini istemezdim.Çünkü ben güçlü bi kızdım.Çünkü Safiye ile Haluk un kızıydım.Bana böyle öğretilmişti çocukken. Ve bu yerin benim için anlamı çok büyüktü.Ben buraya geldiğimde mutlu olmadan gitmezdim.Gerekirse akşama kadar durur gözyaşlarımı döker öyle giderdim......

Benim HayatımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin