Okula gittiğimde Oktay sırasında oturmuş tarih sınavına çalışıyordu, "öykü ödev var mı?."
"Hayır yoktu yağmur." Dedim ve yerime oturdum o sırada Didem kulağıma "öykü Oktay'ın yanına oturcam kırılmadın değil mi?."
"Hayır." Dedim ama aslında kırılmıştım. Birden yanımda Oktay beliri verdi ve bana, "öykü boşsa otura bilirmiyim"
"Tabi otur" dedim ve çantasını alıp yanıma oturdu, o sırada Didem çıldırmak üzereydi ama umrumda değildi arkadaşım hatta kankam olsada bir erkek için böyle davranacaksa cezasını çeksin. Semra hoca dersimize girdi ve bizi tarih sınavına çalışmamız için serbest bıraktı, "öykü tarih defterini alabilirmiyim"
"Sen not almadın mı?"
"Aldım sadece bazı notları alamadım"
"Tamam sonra veririm." Dedim ve tarih sınavına çalışmaya başladım, sonuçta sınav yarındı. Okul çıkışında Didem yanıma gelip "bakıyorumda Oktayla aranız baya iyi"
"Evet, çünkü o benim sınıf arkadaşım" dedim ve oradan
hızlı adımlarla uzaklaştım. Eve geldiğimde Özge ve Melissa telefonda birbirlerine fotoğraf gösteriyorlardı, benim geldiğimi bile fark etmediler ben de sınava çalışmak için oturma odasına geçtim birden Oktay beni aradı bende merak içinde telefonu açtım.
"Alo"
"Merhaba Öykü ben Oktay acaba dışarı çıkarmısın"
"Oktay sen neredesin?"
"Aşağıdayım, gelsene"
Hemen montumu giyinip dışarı koştum, harbiden Oktay evin önündeydi hemen yanına gittim...
"Oktay senin burada ne işin var?"
"Biraz dolaşalım mı?"
"Tamam ama eve erken gitmem lazım"
"Peki" dedi ve beraber parka doğru sessizce yürüdük. Oktay sessizliği bozarak "Öykü sen çok iyi niyetli bir kızsın" şimdi bu da neydi,ne demek istemişti... "Seni şu ana kadar kırdıysam özür dilerim, sen...çok güzelsin" duydunuzmu bana güzelsin demişti ama niye demişti? "Bak ananem anlattı sanırım annen ve baban ayrılmış, sakın seni üzmek istediğimi sanma asla böyle bir şey istemem" bu çocuk lütfen gelecekte ki eşim olsun Amîn(!)... "Senin bana içini dökmeni istiyorum" dedi ve ona annemin benimle hiç ilgilenmediğini ama onu sevmek zorunda olduğumu, babamın bizi nasıl bırakıp gittiğini, Melissa'yı ve çok istediğim meslek olan yazarlığı anattım, beni o kadar dikkatle dinledi ki... Sonra o da bana Ankara'ya nasıl geldiğini niye geldiğini, annesinin ve babasını nasıl trafik kazasında kaybettiğini ve kayıp olan erkek kardeşini anlattı ben de onu pür dikkat dinledim. Saat tam olarak 12:50'ydi hemen eve gittim ve Oktay'ı düşünerek uyudum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gülünce daha güzel
Teen Fiction16 yaşında bir kız hayattı sadece okul,aile ve dosttan ibaretti ama onu tanıdığı an o sıkıcı hayattı film şeridi gibi gözünün önünden geçti... "sen de bu ilginç aşk hikayesine tanık olmak istersen kitabım burada istediğin her saniye,saat,salise,gün...