KUTSAL LİSE

11. Bölüm

    Sevdiği kadınla aramda geçen onca şeye rağmen benimle konuşmaya devam ediyor olması aklımı kurcalıyordu. Melisa şehir dışında yaşıyordu.
Melisa gitmişti. Okuldan çıktığım bir akşam buluştuk.
Akşam vaktiydi, koyu koyu baktı gözlerime. Bana kızacağını düşünmüştüm. Sonuçta o kadına aşıktı, bir geçmişleri vardı. Ve belki de gelecekleri..

    Ama biz;
Gülüştük.
Ne acı ki, gülüştük.

- Kudurttun lan kızı
dedi ve güldü en hoşnut haliyle.

Daha sonra durumun ciddiyetini farkına varmasını sağladığımda, beni uyardı.

- Yanında olduğumu sağda solda konuşma da Melisa duymasın.

-Duyarsa ne olur? Dedim, küçümseyen bakışlarımla.

-Duymasın.

Bu tehditkar konuşmaları, tavırları beni sinirlendirmişti. Fakat o karşımda dururken ona kızmak, içimdeki aşka ihanet sayılırdı.

Yanından ayrılana dek sabrettim. Eve vardığımda ise onu aradım. Aynı tehditkar cümlelerle onu kızdırdım.
O da bu kızgınlığını dile getirdi.
Aslında yaptığı sadece gerçekleri söylemekti. Ama gerçekler acıydı. Acıttı.

- Artık Melisa üzülsün istemiyorum, onu seviyorum.

Yutkundum.
Söyleyecek sözüm kalmamıştı, ben de gözlerimde kalan son yaşları döktüm.
Nasıl oluyordu da biraz önce gülüştüğüm adam şimdi beni böylesine bir acı cümlenin orta yerinde ölümüme terk ediyordu?
     Oradan uzaklaştım, en azından bedenim bunu başarabildi. Eve gittiğimde ne yapacağımı bilemez haldeydim. Kırgın ve öfkeli, dağılmış..
Yatağa yüzüstü uzanıp, yastığı ısırarak ağlamaya başladım. 

Nefret mi Aşk mı ?

Hiç başlamamış bir ilişkinin içinde aldatılmak..
O beni en çok yok yanımdan yaraladı.
Ben ona olan hislerimi en ulaşılmaz, en kayıp lisanlarla anlatırken,
o bana, en düz, en argo haliyle; kelimelerin kılıç giyip, yaraladığı o cümleyle, o kadına olan aşkını haykırdı.

İşte o an içimdeki acıyla birlikte nefretimi de uyandırmıştı, sıcak yatağından öfkeyle.

Ona zarar vermek, canını acıtmak istiyordum. Gözümü bürüyen aşk, bir bıçak misali duruyordu ellerimde.
Ya o yanımda olacaktı ve ardımızdaki herkese saplanacaktı bu bıçak, ya da bu aşkın tek kurbanı gidişi olacaktı.

O gitmeyi seçti, ben yara vermeyi.
Bundan böyle o benim aşk düşmanım, can'sızım !

Ve şimdi tanımalıydım beni düşlerimden düşüren düşmanımı, en yakından..