1.BÖLÜM

189 23 5
                                    

Kendime gelmemle vücudumun soğuk bir yerle temas halinde olduğunu hissettim. Gözlerimi daha açamıyordum bile. Biraz daha odaklanıp gözlerimi açmamla bir sedyede olduğumu fark ettim ellerim ayaklarım bağlanmış üstüm çıplak sadece yeşil bir örtüyle vücudumun kapandığını fark ettim.. Her yerim uyuşmuş bir şekildeydi . Nasıl olduğunu neden buraya geldiğini burda ne işim olduğunu anlamaya çalışıyordum.. Ama hiçbirşey aklıma gelmiyordu. Nerdeydim ben böyle... Nasıl gelmiştim. Kalkmaya çalıştığım anda karnımda oluşan büyük acıyla inledim.. Ellerimi çözmeye çalışıyordum. Boşunaydı. Bağırıyordum. Haykırıyordum. Yine boşunaydı. Kimse yoktu etrafıma bakındım ve her yerin döküntü içinde olduğunu gördüm.Her tarafta cam kırıkları vardı... Önümde koskacaman bir camın kırılmış son haline bakıyordum. Muhtemelen o camın öteki tarafından beni izleyenler vardı. Peki şimdi nerdeydiler. Neden her yer döküntü içindeydi. Daha önemlisi burdan nasıl çıkacaktım yine kendimi sarsmaya bir sağa bir sola hareket ederek ellerimi çözmeye başlayınca aniden sol elimde bi acı hissedim. Camın kırılan parcasindan biri sol elime düşmüş olmalıydı.
İşte bu!
Hemen cam parçasını elime aldım ve bileğimden bağlanan ipi kesmeye başladım.. Zordu. çok kalındı nerden Baksan 20 dk dır uğraşıyorum ter içinde kalmıştım hem ipi kesiyordum hemde sol elimi yukarı aşağı hareket ettirerek ipi gevşetmeye çalışıyordum..
BİNGO!!!
İpi çözmeyi başarmıstım. tam doğrulup sağ bileğimi çözmeye kalkıştım ki yine karnımdaki o büyük acıyla inledim.. Yüzünü eşkiterek yeşil örtüyü kaldırdım ve karnıma bakmaya çalıştım.
Büyük bir şişlik vardı. Karnımın Etrafı spanclarla sarılıydı. Acıyla spancları kaldırdım ve karşılaştığım görüntü ile şoka uğradım. Karnımın sağ alt kısmı büyük bir kesiye uğramış olmalıydı. Etrafı dikiş izleriyle kaplıydı.. Spançları tekrar bastırdım. Zorda olsa kalkmam gerekiyordu. İpleri çözdüm ve sedyede oturur pozisyona geçtim.çıplak olduğumu bir kez daha fark edince yeşil örtüyü belime sardım. Ve yavaş yavaş kapıya doğru yürümeye çalışıyordum. Bir elim acının merkezini sağ karnımı tutuyor diğer elim ise tutunacak bir yer arıyordu . yerdeki çam kırıkları ayağımı delip geçiyor acıma acı katıyordu. Kambur bi şekilde acı içinde yavaş yavaş yürüyordum. Dayanamıyordum ama bu ürkütücü yerden çıkmam gerekiyordu. Çıkış kapısından kafamı uzattım ve önüme uzun dar karanlık bir koridor gözüktü koridorun her yanında kapılar vardı benim burda tek kişi olmadığını anlamıştım. yürüyordum. Her odaya bir isim vermişlerdi. Tester 012839 ,Tester 18280 , Tester 128891 vs.. Benim oda numaram kaçtı acaba. Hiç bakmamıştım. Zaten gerekli bişey değildi. Tek gereken burdan Çıkıp gitmem ve bir hastaneye kendimi göstermemektedir gerekiyordu .Ama neden her odada tester ismi konuluyordu. Bunları düşünmek daha da güç kaybettiriyordu...
Yürürken başım ağrıyor ve kesik kesik görüntüler geliyordu. Ama anlamsızdı hiçbir şeyi birlestiremiyordum. Çok anlamsızdı. Yediğim yemek içtiğim su ve yanimdan geçen insanları görüyordum. Koridorun sonuna geldigimde büyükçe altın reklerle yazılmış bir uyarıydı.
-TESTER MUAYENE ODASI- TEHLİKELİ MADDE
Bu odanın ne farkı vardı ki hepimizin odasında da aynı şey yazıyordu. İlginçti. Tabiki meraklı ben direk odaya daldım.. Dalmaz olaydım tepede asılı yaklaşık 14 kişi vardı bi oksijen maskesine bağlanmış bir şekilde tepede asılıydılar. Hareketsizlerdi . ölmüşlerdi...

 Daha çok korkmaya başladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Daha çok korkmaya başladım. Bu ürkütücü yerden mutlaka kıçımı kurtarmak gerekiyordu. Hızlı adımlarla çıkış kapısını aradım.. Yoktu. Resmen bu çöplüğün bir çıkış kapısı yoktu. Saatlerdir geziyordum. Etrafta ölmüş insanlar ve onların etrafa sardığı iğrenç kokular.. Acıkmiştım. Ama çıkışı bir türlü bulamıyordum.. Zaten karnımda kesiden dolayı acı çekiyordum. Etraf bulanıklaşıyordu. Gitgide kendjmi kaybediyordum. Ama uyumamalıydım bu lanet yerde sonum da diğerleri gibi olabilirdi. Ne yazikki vücudun artık direnemedi ve kendi uykuya teslim etti........

Garip garip sesler geliyordu sesler net değildi görüntüde öyle.. Görüntü net olmasa da başımda bir ışık olduğunu ve yüzümde bir maskenin olduğunu hissedebiliyordum .s yavaş yavaş yerleşmeye başlayınca görüntülerde gelmeye başladı
"Taehyung isimli bir hasta acile geldi doktor bey. Ağır yaralı sağ karın duvarı parçalanmış kan kaybediyor acilen gelmelisiniz.!"
"Nasıl parçalanmış"
"Bilemiyorum ama bir hayvan saldırısına uğramış gibi gözüküyor.. Hastayı görürs---"
"Owww.. Buda ne böyle!"
Resmen karnım yok gibiydi aşırı bile az denebilecek türden kan akıyordu. Yaka kartından baktığıma göre Uzm.Doktor Paul Lincoln isimli bi doktordu. Kapıdan gelen hemşireyi gördüm ve bingo! Koridorda yürürken her kapıda yazılan o 'TESTER 02828'gibi yazılarından biri de benim kapımda asılıydı
TESTER 012763
"Hastayı acil ameliyata hazırlayın hemen.... "
Doktor kısık sesle hemşireye mırıldandı
"Bunu yapan bir hayvan değil karen bunu biliyorsun. bu çocuk nasıl girdi o odaya ya da o nasıl yuvasından kurtuldu Ya bu çocuk da ona dönüşürse....

aniden ter içinde gözlerimi açtım kim? Ne? Hangi yuvadan? Ney Nasıl kurtulmuştu? Ben nerdeydim? NEYE DÖNÜŞEBİLİRDİM?!!!!!

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 16, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

HELLHOUNDHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin